BAE'nin başkenti Abu Dabi'de en işlek kara yolunun kenarına Buda heykelinin dikilmesinden sonra şimdi de, Suudi Arabistan'ın Cidde şehrine, ABD'nin New York şehrindeki ‘Özgürlük Heykeli'nin bir kopyasının dikilmesi özellikle Arap ve Körfez ülkelerinde, “Cehalet Arap Yarımadası'na geri mi döndü?” tartışmalarına yol açtı.
Yıllarca heykel ve eğlence mekanlarına savaş açan iki Arap ülkesi Suudi Arabistan ve BAE'de, ABD ve İsrail ile yakınlaşmadan sonra ilginç gelişmeler yaşanıyor.
BAE'de başkent Abu Dabi'yi, Dubai'ye bağlayan bir yolda dikilen ve milyonlarca Budist'in kendileri için Tanrı olarak gördükleri Buda heykeli, büyük tepkiye ve tartışmalara yol açtı.
BAE'li vatandaşların karşı çıktığı Buda heykeline sahip çıkan Dubai Polis Genel Sekreteri Dhahi Khalfan, heykelin, halklar arasındaki kültürü tanımada yardımcı olacağını öne sürdü.
10 metre yüksekliğindeki üç boyutlu heykelin Abu Dabi'deki Louvre Müzesi'ne olan yakınlığına dikkat çekmek için BAE Veliaht Prensi Şeyh Zayed Yolu'na (Abu Dabi-Dubai) inşa edildi.
Louvre Müzesi, Buda heykelinin on birinci ve onikinci yüzyıllara dayandığını ve Çin'den getirildiğini söyledi.
BAE'de, 10 yıllık çalışmadan sonra Kasım 2017'de açılan ve ünlü Fransız müzesinin bir kopyasını temsil eden Louvre Müzesi tartışmalara neden oldu. Çalınan antikaların çoğu bu müzede bulundu ve bunun üzerine bazı ülkeler bu kayıp eserlerin müzeye nasıl taşındıklarını araştırmaya başladılar.
BAE'deki ilginç gelişmelerin bir benzeri de Suudi Arabistan'da yaşanmaya başlandı. 2017'de Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın Suudi yönetiminin başına geçmesi ve ABD ile yakınlaşmasından sonra, halkın tepkisini çekecek İslam dini ve toplumunun geleneklerine aykırı skandal uygulamalar hayata geçirilmeye başlandı.
‘Helal diskolar', sinema ve dans salonları, içkisiz barların açılmasına onay verilirken, sicilinde İslam karşıtlığı olan yabancı eşcinsel şarkıcıların Suudi Arabistan'da konser vermesine onay çıktı.
Son olarak da, Cidde şehrine, ABD'nin New York şehrindeki ‘Özgürlük Heykeli'nin bir kopyasının dikilmesi halk arasında büyük tepkiye yol açtı.
Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti ile gündemden düşmeyen Suudi Veliaht Prens Selman Bin Muhammed'in yeni uygulamaları halk arasında, “Suudi Arabistan nereye gidiyor?” sorularına yol açarken, Suudi yönetimi, yeni uygulamalara karşı çıkanlara karşı gözaltı kampanyası başlatması da dikkat çekti.
Babası Kral Selman'ın ölüm döşeğinde olduğu bildirilen Veliaht Prens Selman yönetiminin uygulamalarını, ‘İslami değerlerene ihlal' olarak yorumlayan Suudi halkı, sosyal medyadan yaptıkları paylaşımlarda öfkelerini dile getiriyorlar.
Bu arada Cidde şehrine dikilen Özgürlük Anıtı'nın düzenlendiği rekreasyon faaliyetlerinin, Suudi Arabistan'daki sayıları 3 bini bulan aktivist, fikir adamları ve vaizlere karşı düzenlenen tutuklama kampanyalarıyla aynı zamana denk gelmesi kafalarda soru işaretleri oluşturdu.
Geçtiğimiz iki yıl boyunca Suudi Arabistan, kader ve adalet için insan hakları taleplerinin ortasında Suudi Arabistan'daki değişikliklere karşı çıkan görüşlerini açıklamaya çalışan yüzlerce eylemci ve hukukçunun tutuklanmasına şahit oldu.
Gözaltına alınanlar arasında en çok dikkati çeken, 10 Eylül 2017'den beri hapiste olan Arap ve İslam dünyasının tanınan vaizlerinden Selman el-Avde, Riyad İhtisas Ceza Mahkemesi'nde 37 kez suçlandı.
Yetkililer ayrıca birkaç gün sonra, vaiz Ali el-Amari ve Awad el-Qarni'yi "terörizm" suçlamasıyla tutukladılar.
Veliaht Prens bin Selman'ın görevine gelmesinden bu yana hapishanelerde binlerce tutuklu bulunuyor.