CHP'den Kanal İstanbul çıkışı: Yaptırmayacağız
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, 'Her ne olursa olsun Kanal İstanbul'u yaptırmayacağız' ifadesini kullandı. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu da 'İstanbul'a kanal yapmaya işin uzmanları değil, bir kişi karar veriyor' diyerek projeye tepki göstermişti.

Oluşturma Tarihi: 2019-12-26 09:52:09

Güncelleme Tarihi: 2019-12-26 09:52:09

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, yaptığı yazılı açıklamada, inceledikleri projenin ÇED raporunda, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından, Kanal İstanbul Projesi kapsamında 440 mera, yaylak, kışlak vasıflı taşınmazından 418 taşınmazın mera niteliğinin kaldırıldığını gördüklerini belirtti.

Mera Kanunu'nda 2016'da yapılan değişiklikle, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı'na, afete dayanıklı yerleşim alanı oluşturulması amacıyla, Avrupa Yakası'nda bulunan bazı mera, kışlak ve ortakların mera vasfını tek başına değiştirebilme yetkisi verildiğini hatırlatan Karaca, "Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, bu yetkisini kanuna aykırı olarak, afete dayanaklı yerleşim alanı yapmak amacıyla değil, Kanal İstanbul Projesi için kullanmıştır" değerlendirmesini yaptı.


CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan'ın bu yetkisini keyfi olarak Kanal İstanbul için kötüye kullandığını ileri süren Karaca, şunları kaydetti:

"Kanal İstanbul için hukuk yok sayılıyor. Afet riski adı altında çalışma yapılıp, depremi tetikleyecek Kanal İstanbul Projesi yapılmak isteniyor. Bakanlıklar kendi yetkilerini aşarak işlem yapıyorlar, kamuya karşı sorumluluklarını yok sayıyorlar. Kanal İstanbul Projesi'nin daha yapım aşamasındaki bu usulsüzlükler projeye karşı çıkmamızı daha da haklı getiriyor. Her ne olursa olsun Kanal İstanbul'u yaptırmayacağız."


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu

KILIÇDAROĞLU PROJEYE KARŞI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün (25 Aralık) Twitter hesabından, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin paylaşımda bulunarak şunları söylemişti:

"Bırakın kanal yapmayı, konut yapılırken bile zemin etüt raporu olur, statik hesabı, mimari çizimi olur. Demirinin, çimentosunun, fayansının, elektriğinin hesabı yapılır. Yani liyakat sahibi insanlar, yani işin uzmanları hesap kitap yaparlar. İstanbul'a kanal yapmaya işin uzmanları değil, bir kişi karar veriyor. Peki o kişinin bu alanda bir bilgisi var mı? Yok. Kanal yapma deneyimi var mı? Yok. Mühendislik eğitimi var mı? Yok. Ayrıca bu kanalın yapımı için 75 milyar liraya yakın para harcanacakmış. Kendi cebinden mi? Hayır. 82 milyonun cebinden. Demek ki Tank Palet Fabrikası yetmedi. Şimdi de İstanbul'u peşkeş çekeceksin. Ne diyorduk? Türkiye yönetilmiyor, Türkiye savruluyor."


CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun

"FELAKET PROJESİ"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun da dün (25 Aralık) parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, "MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Kanal İstanbul projesine karşı çıkmak gayrı milliliktir.' ifadesini kullandı. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna karşılık şunları söylemişti:

"Sayın Bahçeli'nin daha önceki görüntüleri de var. Kanal İstanbul'un bir rant projesi olduğunu söylüyordu. Vatandaşın ekmek derdinde olduğunu, bizim nelerle uğraştığımızı ifade ediyordu. Demek düşüncesi değişmiş o günden bugüne."

Torun, "Hükümet, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni tartışmaya açmayız.' dedi. Bu konuda ne söylersiniz?" sorusu üzerine, "Açmasınlar o zaman. Şu anda Türkiye'nin böyle bir yatırıma, kanal projesine ihtiyacı yok. Bu İstanbul için felaket olur" diye konuştu.

Bilim adamlarının görüşü alınmadan, "ben yaptım oldu, ben istedim yaparım" anlayışıyla karşı karşıya olunduğunu savunan Torun, kanal projesini eleştirmelerinin yatırıma karşı oldukları anlamına gelmediğini kaydetti.

Torun, "Kanal İstanbul Türkiye, özellikle İstanbul için felaket bir projedir. Birincisi Montrö Antlaşmasına karşı Amerika'nın tezgahladığı bir oyundur bize göre. Amerika askeri gemilerine, silahlı kuvvetlerine yol açmak için mi bu Kanal İstanbul açılıyor? Çevresel olarak da ciddi olumsuzlukları var" değerlendirmesini yaptı.

Kanal İstanbul ile ilgili ekonomik, çevresel, siyasi olarak olumsuz görüşlerin olduğunu ileri süren Torun, "10 günlük bir süre var. Burada her türlü olumsuzluk dile getirilecek ama yine biliyoruz ki geçmişte yaptıkları gibi kendileri çalıp kendileri oynayacaklar. Geçmişte nasıl altın madenlerine veyahut da bazı olumsuz yatırımlara ÇED verdilerse buraya da ÇED verecekler. Ama biz bunu asla kabul etmiyoruz" diye konuştu.

AYM, CHP'NİN TALEBİNİ REDDETMİŞTİ

TBMM'de 26 Temmuz 2018'de kabul edilen bedelli askerliğe yönelik düzenlemenin de olduğu torba kanunda Kanal İstanbul ve benzeri su yolu projelerinin yap-işlet-devret modeli kapsamına alınmasına yönelik yasal düzenleme de yer alıyordu. Bu madde ile "Kanal İstanbul ve benzeri su yolu projeleri..." yap-işlet-devret modeli kapsamına alındı.

CHP, bu maddenin iptali ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesi istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurmuştu. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 24 Aralık'ta yaptığı gündem toplantısında, CHP'nin Kanal İstanbul Projesi ile ilgili başvurusunu da esastan görüşerek, oy birliğiyle düzenlemenin iptal istemini reddetti ve Anayasa'ya aykırı olmadığına karar verdi.

İPTALİ İSTENEN MADDE

Torba kanunla 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun'un kapsamını içeren 2. maddesine "Kanal İstanbul ve benzeri su yolu projeleri" ibaresi eklenerek, madde, "Bu Kanun, köprü, tünel, baraj, sulama, içme ve kullanma suyu, ..... Kanal İstanbul ve benzeri su yolu projelerinde .... öngörülen yapı ve tesislerin yaptırılması, işletilmesi ve devredilmesi konularında, yap-işlet-devret modeli çerçevesinde sermaye şirketlerinin veya yabancı şirketlerin görevlendirilmesine ilişkin usul ve esasları kapsar" şeklinde düzenlenmişti.