Meclis Başkanı Mustafa Şentop mektubunda, CHP Genel Başkanı ile milletvekilleri tarafından imzalanan 24 Mayıs 2021 tarihli dilekçede yazılanları hatırlatarak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, bir televizyon programında dile getirdiği iddiaya atıfta bulundu.
Şentop söz konusu iddia nedeniyle TBMM saygınlığına gölge düşürüldüğü ve tüm milletvekillerinin töhmet altında bırakıldığını belirtti.
İddiaya konu olan ismin kamuoyuna açıklanması ve gereğinin yapılmasının talep edildiğine işaret eden Şentop, CHP'nin, kendisinden, siyaset kurumu ile parlamentonun üzerine düşen gölgenin kaldırılması konusunda da hâlâ, parlamentonun atması gereken adımlar bulunduğundan bahsetti.
DHA'nın aktardığına göre Şentop, mektubunda şunları ifade etti:
Öncelikle belirtmek isterim ki; TBMM Başkanlık makamı tarafından TBMM'nin adının böylesi bir iddiayla anılmaması, milletvekillerimizin zan altında bırakılmaması ve gerektiği takdirde iddia edilen hususla ilgili hukuki süreçlerin başlatılabilmesi açısından söz konusu iddiayla ilgili varsa bilgi ve belgelerin adli makamlara ve TBMM Başkanlığı'na gönderilmesi hususunda kaleme alınan 27 Mayıs 2021 tarihli yazı aynı gün İçişleri Bakanlığı'na iletilmiştir.
Bu yazıya cevaben İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından Başkanlığımıza gönderilen 16 Haziran 2021 tarihli yazıda ise, bahse konu eylem ile ilgili olduğu değerlendirilen siyasetçinin Gazi Meclisimizin çatısı altında yer alan bir milletvekili olmadığı, tüm hususlar ve iddialara ilişkin olarak adli makamlara başvurulduğu ve sürecin devam ettiği bilgisi verilmiş olup; bu hususları 17 Haziran 2021 tarihli basın açıklamamda dile getirmiş bulunmaktayım.
Bu çerçevede ilgide kayıtlı dilekçelerinizde bahsi geçen iddialarla ilgili yaptığım girişimler sonucu edindiğim bilgilerin tamamını partiniz mensupları dahil tüm kamuoyu ile zaten paylaşmış olmam ve tarafınıza iletebileceğim, basın açıklamamda ifade ettiğim hususlar dışında kalan başka bir bilgi bulunmaması sebebiyle, yazılı olarak cevap vermemeyi tercih etmiş bulunmaktayım.
Bu çerçevede anılan iddianın adli makamlara ulaştırıldığı bilgisi edinildikten ve kamuoyu ile paylaşıldıktan sonra, konuyla ilgili yargı sürecinin tamamlanmasını beklemek dışında gerek TBMM gerekse TBMM Başkanlığı tarafından yapılabilecek resmi bir işlem bulunmadığı malumlarınızdır.
TBMM Başkanı olarak görevinin, mevcut milletvekilleriyle sınırlı bir görev olmadığını, önceki dönem milletvekillerinin haklarından da sorumlu olduğunu belirten Şentop, şu ifadeleri kullandı:
Yargıya intikal etmiş bir konuda, somut olarak TBMM Başkanı'na düşen hangi hukuki sorumluluğa tekabül ettiği anlaşılamamıştır.
Bu çerçevede ilgide kayıtlı dilekçelerde tarafımdan beklenen husus eğer dilekçelerinizde bahsi geçen iddiaya konu kişinin adının açıklanması ise, öncelikle söz konusu iddianın sahibinin şahsım olmadığını, dolayısıyla bu kişinin kim olduğunun açıklanmasının tarafımdan istenilmesinin makul olmadığını hatırlatmak isterim.
Tüm milletvekillerimizin kanunlarla kendilerine tanınan haklardan en iyi şekilde yararlanmalarını temin etme azim ve kararlılığı ile yerine getirdiğimin bilinmesini isterim. Ancak bu görevimi yerine getirirken, Anayasa'nın 6'ncı maddesinde yer alan ‘hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa'dan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz' hükmü gereğince, Anayasa, İç Tüzük veya kanunlarla tarafıma tanınmayan bir yetkiyi kullanmamın TBMM Başkanı olarak şahsımdan beklenemeyeceği açıktır.