Sputniknews'te yer alan habere göre; CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Sputnik'e yaptığı açıklamada, "Bir kere her şeyden önce Suriye'de uzunca süre koalisyon uçakları maalesef El Bab'a dönük hava saldırıları gerçekleştirmemişti. Ama son günlerde bu konuda bir değişim görüyoruz, olumlu yönde" dedi.
CHP'Lİ YILMAZ: UMUYORUZ RUSYA İLE ARAZİDEKİ BU İŞBİRLİĞİ…
Rusya'nın da hava unsurlarınca IŞİD hedeflerine yönelik saldırısını memnuniyetle karşıladıklarını vurgulayan Öztürk, "Sonunda IŞİD'in orada zayıflatılması ve oradan daha aşağılara itilmesi El Bab operasyonu çerçevesinde Türkiye'nin de önceliklerinden birisini teşkil ediyor. Bu açıdan bunu olumlu bir adım görüyoruz. Umuyoruz Rusya ile arazideki bu işbirliğinin önce Astana'daki toplantıya akabinde de Cenevre'ye tekrar taşınacak. Suriye görüşmelerine olumlu katkı sağlar" diye konuştu.
Türkiye ile Rusya'nın ilk defa IŞİD'e yönelik ortak bir operasyondan söz edildiğini belirten Yılmaz, "Bu elbette önemli, zaten Rusya ile Suriye konusunda bir yakınlaşma başladı. Arazide de bu onun ilk somut işaretlerinden birisi. Çünkü ilki biliyorsunuz ateşkes oldu, ateşkes sağlanması konusunda Türkiye-Rusya birlikte çalışmaya başladılar. Bu da önemli. Biz umuyoruz ki bizim oradaki Silahlı Kuvvetler unsurlarımız en az zararla bu işin içinden çıkar. Tabi Rusya'nın da Amerikan'ın da yapması gerekir. Daha doğrusu Güvenlik Konseyi kararlarına göre bütün ülkeler IŞİD'e karşı savaşmak zorunda" dedi.
'ASTANA'DA ATEŞKESE DEVAM KARARI ÇIKARSA CENVERE'Yİ OLUMLU ETKİLER'
Yılmaz, Suriye'nin görüşüleceği Astana zirvesini de değerlendirdi. Astana toplantısının 23 Ocak'ta olacağının ifade edildiğini hatırlatan Yılmaz şunları söyledi:
"Astana zirve olarak takdim edilmişti ama zirve olmuyor. Bizden müsteşar yardımcısı seviyesinde bir katılım olacağını öğrendik. Bu daha ziyade ateşkese taraf olan silahlı unsurların bir toplantısı şeklinde cereyan edecek görünüyor. Siyasi bir toplantıdan ziyade ateşkesin devamı sağlayabilecek görüşmeler yapılması akabinde ülke genelinde ateşkes sağlandıktan sonra da BM Güvenlik Konseyi'nin en son aldığı karar çerçevesinde 8 Şubat'ta da Cenevre'de siyasi görüşmelerin devam etmesi öngörülüyor. Astana toplantısından ateşkesin devamına yönelik eğer bir sonuç çıkarsa bu tabii ki 8 Şubat'ta başlaması öngörülen Cenevre'deki toplantının gündemini de olumlu yönde etkileyecek."
MHP'Lİ GÜNAL: İNŞALLAH İŞBİRLİĞİ DEVAM EDER
MHP Genel Başkan Yardımcısı Antalya Milletvekili Mehmet Günal da, Türkiye'nin hem koalisyon güçleriyle hem de Rusya ile yaptığı mutabakatlar çerçevesinde IŞİD ile mücadele etmesinin önemli olduğunu söyledi. Günal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"DEAŞ ile ilgili operasyona hem koalisyon güçlerinin hem Rusya'nın destek olması ortak operasyonlar yapılması önemli. Ama bizim için genel anlamda orada sadece DEAŞ değil PYD ile yaptığımız mücadele de önemli ve o konularda da aynı şekilde desteklerinin olmasını bekleriz. İnşallah bu işbirliği devam eder, sonrasında hem DEAŞ'a karşı hem oradaki diğer terör örgütlerine karşı da mücadelede hava desteği verirlerse daha iyi olur."
Günal, bir an önce Suriye'nin normalleşmesi, toprak bütünlüğünün sağlanması bu kapsamda da oradaki terör unsurlarının arındırılması gerektiğini kaydetti.
"Sonrasında da 3.5 milyona yakın sığınmacının bir şekilde kendi ülkelerine sağlıklı bir şekilde döndürülmeleri, kendi toprakları içerisinde yeniden iskan edilmelerinin sağlanması lazım" diyen Günal, bunun için de öncelikle normalleşme gerektiğini kaydetti. Günal, bu. Bunun için öncelikle normalleşme gerekiyor ve bu kapsamda da Astana sürecini çok önemli buluyoruz. İnşallah beklenen sonuçlar elde edilir oradaki bütün insanların, sadece şu şu etnik kökenlilerin değil tamamını kapsayacak şekilde Suriye vatandaşlarının huzur ve güven içerisinde yaşamasını sağlayacak yeni bir düzene geçilmesi bizim temennimiz"
'ASTANA SÜRECİNİ ÇOK ÖNEMLİ BULUYORUZ'
Astana'da yapılacak Suriye toplantısının da önemli olduğunu vurgulayan Günal, "Suriye'nin geleceğine ilişkin bir ön çalışma yapıldı, bunun nihailenmesi gerekiyor. Bir an önce Suriye'nin normalleşmesi ve toprak bütünlüğünün sağlanması bu kapsamda da oradaki terör unsurlarının arındırılması gerekiyor. Sonrasında da 3, 5 milyona yakın sığınmacının bir şekilde kendi ülkelerine sağlıklı bir şekilde döndürülmeleri, kendi toprakları içerisinde yeniden iskan edilmelerinin sağlanması lazım. Bunun için öncelikle normalleşme gerekiyor ve bu kapsamda da Astana sürecini çok önemli buluyoruz. İnşallah beklenen sonuçlar elde edilir oradaki bütün insanların, sadece şu şu etnik kökenlilerin değil tamamını kapsayacak şekilde Suriye vatandaşlarının huzur ve güven içerisinde yaşamasını sağlayacak yeni bir düzene geçilmesi bizim temennimiz" diye konuştu.