Hindistan'la bu ay içinde nükleer savaşın eşiğine gelen Çin, bu kez güney komşusu Tayvan'a saldırabileceğini ilan etti. Açıklamayı yapan general, 1979'da Çin'in Vietnam işgalinde görev alan ve savaş tecrübesi olan birkaç kıdemli subayından biri.
Korona virüsün ortaya çıkıp dünyaya yayıldığı Çin, son haftalarda iki komşusuyla savaşın eşiğine geldi. Çinli üst düzey bir generalin sözleri, kelimenin tam anlamıyla dünyayı allak bullak etti.
Yeryüzünün en kalabalık ülkesi Çin, bu hafta özerk şehir Hong Kong'u tekrar yerinden oynatan ve protestolara yol açan Ulusal Güvenlik Yasası'nı kabul etti.
Çin'in ulusal marşına saygısızlığın suç sayılması gibi kimi maddelerin yer aldığı ve 'terörizm ile dış müdahaleye karşı oluşturulduğu' belirtilen yasa, ABD, İngiltere, Avustralya ve Kanada tarafından kınandı.
Saatler sonra ise Çin ve Hindistan gerilimi dünya gündeminin ilk sırasına oturdu. İki ülkeye ait askerlerin yumruk yumruğa kavga ettiği görüntülerin şoku bitmeden, nükleer silah sahibi Hindistan ve Çin arasındaki tansiyon yeni bir boyuta taşındı.
Çinli ve Hint askerleri arasında 5 ve 9 Mayıs tarihlerinde Pangong Gölü ve Kuzey Sikkim'de yumruk yumruğa kavga yaşanmış, görüntüler sosyal medyada paylaşılmıştı. Bunun üzerine sınır hattında büyük bir askeri hareketlilik başladı.
İki ülke, tartışmalı Himalayalar sınırına binlerce asker sevk sevk etti. Çin'in Ladakh'taki hassas noktalara çadırlar kurup ordu birlikleri yerleştirdi. Hindistan ordusu ise Leh kentinde konuşlu piyade tümeninden bazı taburları 'teyakkuz bölgelerine' kaydırdı.
ABD Başkanı Donald Trump, iki ülkeye itidal çağrısı yaptığını, 1962'de savaşan Pekin'le Delhi arasında arabuluculuk yapmayı önerdiğini açıkladı. 58 yıl önce Çin'in Hindistan'ın kuzeydoğusuna girmesiyle başlayan ve Pekin'in askeri zaferiyle sonuçlanan savaşta, iki taraftan toplam 2000'den fazla asker yaşamını yitirmişti.
4250 metre yükseklikteki dağlık bir coğrafyada bir ay kadar süren savaşın ardından, ateşkes anlaşması imzalanmış ve iki ülke savaş öncesi sınırlarına dönmüştü.
Bugün ise uluslararası haber ajansı Reuters sabah 05.41'de 'son dakika' koduyla Çin'den bir başka haberi dünyaya duyurdu. Çinli üst düzey bir general, Tayvan'a saldırabileceklerini söyledi.
Çin Merkez Askeri Komisyonu Müşterek Kurmay Dairesi Başkanlığı'nın başındaki General Li Zuocheng, bağımsızlığı engellemek için askeri seçeneceğin masada olduğunu belirterek işgal sinyali verdi:
Çin Merkez Askeri Komisyonu Müşterek Kurmay Dairesi Başkanlığı'nın başındaki General Li Zuocheng, bağımsızlığı engellemek için askeri seçeneceğin masada olduğunu belirterek işgal sinyali verdi:
General Li, 1979'da Çin'in Vietnam işgalinde görev alan ve savaş tecrübesi olan birkaç kıdemli subayından biri.
Tayvan, Çin'in en hassas bölgesel sorunu. Çin'de 2005 yılında Ulusal Halk Kongresi'nin yıllık toplantısında, Tayvan'ın bağımsızlığına karşı gündeme alınan yasa tasarısı oybirliğiyle kabul edilmişti. Söz konusu yasa, resmi olarak bağımsızlık ilan etmesi halinde Tayvan'a karşı askeri güç kullanılmasını öngörüyor.
Çin Tayvan'ı bir gün anakara ile bir araya gelecek bir eyaleti olarak görse de, birçok Tayvanlı ülkelerinin bağımsız olduğunu savunuyor.
Çin ayrıca uluslararası alanda tecrit etmeye çalıştığı Tayvan'la, diplomatik ilişkileri olan az sayıdaki ülkeye de baskı uyguluyor.
Pekin yönetimi 2019'un başında Tayvan'ın bağımsızlığının bir felaket olacağını duyurmuş, Şi Jinping ada ülkesinin egemenliklerini kabul etmemesi halinde saldırabileceklerini söylemişti.
Ada ülkesindeki bağımsızlık yanlılarını tehdit eden Çin lideri Şi, "Tayvan'daki herkes, bağımsızlığın, büyük bir felaket olacağını anlamalıdır" demişti: "Ayrılıkçı herhangi bir adıma izin vermeyeceğiz. Kuvvet kullanmamak noktasında bir söz vermeyeceğimiz gibi, tüm gerekli adımları atmak konusunda da hakkımızı saklı tutacağız"
Şi Jinping'in açıklamalarından sonra Çin ordusu Tayvan adası yakınlarında savaş uçakları ve gemilerin katıldığı gövde gösterilerine girişmişti.
Tayvan lideri Tsai Ing-wen ise, Pekin yönetimine verdiği yanıtta ülkesinin asla 'Tek ülke, iki sistem' düzenine geçmeyi kabul etmeyeceğini ilan ederek "Çin'in imzaladığı 1992 Mutabakatı 'Tek Çin' düzenine işaret ediyor. Şi Jinping'in sözleri kaygılarımızın yersiz olmadığını gösterdi" diye konuşmuştu.
Tayvan ordusu, aynı yılın Mayıs ayında gerçek füzeler ve mermilerle Çin işgaline karşı arka arkaya tatbikatlar düzenlemişti.
Güney kenti Pingtung kıyılarındaki tatbikatta savaş gemileri ateş açmış, tank ve top atışları yapılmış, jetle ve helikopterler füze fırlatmıştı.
Aynı hafta içinde üç savaş uçağı muhtemel bir Çin saldırısına karşı bir otoyola iniş yapmış, görüntüler günlerce dünyada konuşulmuştu.
Doğudaki Hualien açıklarında gerçekleşen bir başka tatbikatta ise savaş gemisinden anti denizaltı füzeleri ateşlenmişti.
Tayvan'ın en önemli müttefiki ise, ABD. Washington, Nisan ve Mayıs 2019'da Çin'in muhalefetine rağmen Tayvan Boğazı'na savaş gemileri gönderdi.
Corona virüs ve ticaret savaşları, ABD'nin Çin'e yaptırımları ve Güney Çin Denizi'nde Pekin'in askeri ağırlığını artırmasının yanı sıra Tayvan da taraflar arasındaki gerginlik başlıklarından biri.
ABD Tayvan'la diplomatik ilişkisi kurmasa da çeşitli anlaşmalar gereği Tayvan'ı koruma altında tutuyor ve bu ülkeye silah satıyor. Pentagon'un açıkladığı verilere göre, son 10 yılda Tayvan'a 15 milyar dolardan fazla silah satışı yapıldı.
Tayvan Boğazı, Çin'le Tayvan'ı birbirinden ayırıyor. Boğazın genişliği ise, 180 kilometre. 1949 yılında Çin iç savaşı sırasında, komünistlere yenilen milliyetçiler, Tayvan adasına kaçmışlardı.
Nüfusunun yüzde 90'ından fazlası Han kökenli Çinli olan Tayvan, Çin ile ticari ve kültürel ilişkileri bulunmakla birlikte, ülkenin demokratik niteliğini de korumak istiyor.
ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) geçen yılın başlarında yayınladığı bir rapor, Çin'in dünyanın en gelişmiş silah sistemlerine sahip olduğunu göstermişti.
Pentagon'un istihbarat faaliyetlerini yürüten Savunma İstihbarat Dairesi'nin (DIA) raporuna göre Çin, bazı alanlarda rakiplerini geçti.
Raporda, Çin kısmen ülke pazarına girecek yabancı şirketlere teknolojik sırlarını verme zorunluluğu getiren yasaları sayesinde son yıllarda askeri alanda büyük ilerleme kaydetti.
Raporda, "Mümkün olan her yolla teknolojiye erişen Çin, donanma tasarımları, orta ve uzun menzilli füzeler ve hipersonik silahlar da (ses hızından defalarca daha hızlı olan ve füze savunma sistemlerine yakalanmayan füzeler) dahil olmak üzere bir dizi teknolojide lider konumuna yükseldi. Teknoloji erişimine çoklu yaklaşık sayesinde Çin Halk Kurtuluş Ordusu şimdi bazı en modern silah sistemlerine sahip. Hatta bazı alanlarda dünya lideri" denildi.
DIA'nın raporunda, "Hava, deniz, uzay ve siber uzaydaki askeri kabiliyeti, Çin'i bölgede iradesini dayatabilecek konuma getirdi" ifadesi yer alıyor.
İstihbarat raporunda, Çin'in bölgesel ve küresel hedefleri vurabilecek, radara yakalanmayan orta ve uzun menzilli savaş uçakları geliştirdiğini, bu uçakların 2025'e kadar operasyonel hale gelebileceği belirtiliyor.