Çin’in baskı ve yaptırımları şimdi de, Doğu Türkistan dışına taştı
Komünist Çin yönetimi, Doğu Türkistan halkına uyguladığı baskı ve yaptırımları şimdi de, ülkenin diğer şehirlerine taşıdı. Başkent Pekin çevresinde İslami kitaplar yasaklandı, okullar da kapatıldı.

Oluşturma Tarihi: 2019-02-24 10:46:08

Güncelleme Tarihi: 2019-02-24 10:46:08

 

Çin yönetiminin işgali altında bulundurduğu Doğu Türkistan'da, Müslüman Uygur halkına yönelik baskılar ve yaptırımları ülkenin diğer şehirlerine taşıdı.
İlk defa başkent Pekin çevresinde yaşayan Müslümanlara yönelik baskılar ve yaptırımlar hız kazanırken; İslami kitaplarının yasaklandığı, okulların da kapatıldığı bildirildi.

‘DİNİ KİTAPI İMHA EDİN' UYARISI

Hebei Eyaletinin Qinhuangdao şehrinde yaşayan Müslüman bir kadının, Çinli yetkililer tarafından uyarılarak, devletin verdiği onay numarası (ISBN) olmadan camilere İslami kitap koyulmasının yasak olduğu ve bu tür kitapların toplanması, imha edilmesi gerektiği söylendi.

Yasaklanan İslami kitapların, gençler arasında popüler olan sorulara cevap verdiği bildirilirken; Çin yönetiminin kitapları yasaklanma sebebinin ise, ülkede İslam'a olan ilginin her geçen gün artması. İslam'ı yaşam alanından çıkarmak isteyen Çin'in diğer korkusu ise, ülkedeki yabancı güçlerin Komünist Çin yönetiminin öğretilerini ortadan kaldırma girişimi. Bu nedenle ülkedeki İslami kitaplar yasaklandı.

GENÇ KUŞAKLARIN İSLAM'A
YÖNELMESİNE ÖNLEM

İslam'ın genç kuşaklar arasında büyük ilgi görmesinden korkan Çin yönetimi, dini ve inanları kontrol altına almak, dini kendi tekelinde bulundurmak istiyor.
Yetkililerin gözünde bu, yıkıcı “yabancı güç sızmasın” olarak adlandırdıkları şeye karşı en etkili önlem olabilir.

Hükümet tarafından onaylanmamış kitaplara yasak çıkardıktan sonra harekete geçen bazı Müslümalar, dini kitapları imha etmekten korudu ve sahip oldukları bütün kitapları toplayıp sakladı ve bazılarının korunması için de diğer inananlara verdi.
Yasaklamalar ve baskılar yüzünden artık İslami kitaplar basılmayacak olmasına üzülen Müslüman bir kadın tepkisini şöyle getirdi:
“Beslenme-hayat kaynağımız Kur'an ve diğer İslami kitapları korumalıyız. Baskılar bizi asla yıldırmamalı.”

YASAKLAMALAR 2017'DE BAŞLADI

Yerel İslam Birliği'nin ismini vermek istemediği bir üyesine göre, 2017 yılın başlarında, Çinli yetkililer, İslami kitapları yasaklamaya ve camilerdeki kitapları toplamaya başladı.
Müslümanlar, Çinli yetkililerin, İslami kitaplara savaş açmasına tepki göstererek, sessizce memnuniyetsizliklerini dile getirdiler.
60 yaşlarındaki başka Müslümün bir kadın ise, “Dini bastırmak için yapılan bu kampanyalar, baskınlar, yasaklamalar Komünist Kültür Devrimini korumaktır” dedi.

MÜSLÜMANLARA AİT
EĞİTİM KURSLARI KAPATILDI

İslami kitapların yasaklanmasının yanı sıra, Hebei'deki Müslümanlara ait eğitim kursu yetkililer tarafından kapatıldı.

Hebei Eyaleti'nin Cangzhou şehrine bağlı Mengcun Hui Özerk İlçesindeki ‘Müslüman Evi', 1992 yılında 70 yaşın üzerinde olan birkaç Hui tarafından kurulmuştu. Kurulan Müslüman Evi, diğer camilerden farklıdır. Sadece öğretmenler ve öğrenciler vardır. Çoğunlukla burada Kur'an ve Sünnet, İslam Peygamberi Hz. Muhammed'in sözleri öğretilir.

ÇİNLİ YETKİLİLER
BASKILARINI ARTIRDI

Geçtiğimiz yılın eylül ayında,Mengcun ilçesi Komünist yerel halk bürosu yetkilileri, camilerde ve diğer kurslardaki eğitimin Müslüman bireyler tarafından değil, sadece devlete bağlı görevller tarafından yapılması uyarısında bulunarak, bu eğitim kurumlarının kapatılması konusunda Müslüman yetkililer bilgilendirildi.
Bu bilgilendirmeden kısa bir sonra Müslüman eğitim kurumları, Çinli yetkililer tarafından baskıya maruz bırakıldı.

KURS VE CAMİLER YASAKLANDI

Çinli yetkililer tarafından gönderilen görevliler, eğitim kursuna giden Müslümanlara taciz etmeye başladı ve sonunda 3'ü öğretmen ve 10'dan fazla öğrenciyi okuldan attılar. Kurstaki masa ve sandalyeler de alındı.
Kadınların gittiği ve İslamı öğrendikleri kurs ve camiler yasaklandı.
Yaşananlarla ilgili tepkilerini dile getiren ve ismini vermek istemeyen Müslüman bir kadın da şunları söyledi:
“Çin makamları, yeni nesil Müslümanların inançlarını kademeli olarak yok etmek için, küçüklerin İslami inançlarını kabul etmelerini kısıtlıyor. Sonuçta ideoloji, tamamen ateizm ve Marksizim-Lenininizm tarafından kullanılıyor. Bu, yetkililerin dini kontrol etmeleri ve ortadan kaldırmaları için en büyük araçtır.”