TIMETURK | HABER MERKEZİ
Çin yönetiminin Doğu Türkistan'da kurduğu toplama kampları dünya basınında sıkça yer almasının ardından Haziran ayında BBC'den gazeteciler tarafından görüntülendi.
Kasım ayının başında ise Çin'in Uygur Müslümanlarıyla ilgili yazışmaları, Pekin hükümetinde görevli bir yetkili, hissettiği rahatsızlıktan dolayı basına sızdırdı. New York Times'ta yer alan 403 sayfalık belgelerde bizzat Çin lideri Şi Cinping'in 'radikalleşen' ailelerle nasıl mücadele edilmesi gerektiğini anlatıyordu.
YENİ BELGELER SIZDIRILDI
Şimdiyse Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu tarafından ele geçirilen 24 sayfadan oluşan belgeler basınla paylaşıldı.
"DÜŞÜNCELERİ ve DİLLERİ YENİLENECEK"
Belgelerde hükümetin ana amacının, etnik azınlıkları suç işlemeden önce kamplara alma, düşüncelerini ve dillerini yenileme olduğu kaydediliyor.
FİRARLARIN ÖNLENMESİ İÇİN ÖNLEMLER ALINACAK
2017 tarihli belgede, "Firarların önlenmesi, gözetleme kuleleri, rutin kontrol, kapıların iki kez kilitlenmesi zorunluluğu" kaydediliyor. Ayrıca 'yurtların ve sınıfların' kör nokta olmayacak şekilde güvenlik kameralarıyla izlenmesi gerekliliği vurgulanıyor.
CEZALARIN MAHKEME KAYITLARI YER ALIYOR
Sızan belgelerde ülkenin batısında Müslüman Uygur Türklerinin tutulduğu toplama kamplarının nasıl yönetildiğinin yanı sıra Uygur Türklerine verilen cezaların mahkeme kayıtları da bulunuyor.
"BİR MÜSLÜMAN, ÖĞÜT ETMESİ SONRASINDA HAPİS CEZASI ALIYOR"
Bir mahkeme kaydında iş arkadaşına daha iyi bir Müslüman olması için temiz bir dil kullanmasını öğütleyen Uygur Türküne verilen hapis cezası da yer alıyor.
Belgelerde ayrıca Pekin'in üst düzey teknolojiyle kamplardaki kişileri izlediğine dair bilgiler bulunuyor.
"KAÇMALARINA ASLA İZİN VERMEYİN"
Sızan belgeler arasında dönemin Sincan Komünist Parti Sekreter Yardımcısı Zhu Hailun'in, kamp yetkililerine gönderdiği 9 sayfalık bir not da dikkat çekti.
Bu notlarda, "Kaçmalarına asla izin vermeyin", "Yanlış davrananlara yönelik cezaları ve disiplini artırın", "Pişmanlığa ve itirafa teşvik edin" gibi talimatlar sıralandı.
Belgelerin birinde, "Öğrencilerin sabit bir yatak yeri, sırası, sınıfta oturacağı yeri, çalışma şartları olmalıdır ve bunların değiştirilmesi kesinlikle yasaktır. Uyanma, yıkanma, tuvalete gitme, organize olma, ev işleri, yemek yeme, çalışma, uyuma gibi disiplin kuralları uygulanmalıdır" ifadeleri yer aldı.
"KÜLTÜREL SOYKIRIMIN KANITI"
Doğu Türkistan'ın önde gelen güvenlik uzmanlarından Adrian Zenz, "Belgeler bunun bir çeşit kültürel soykırım olduğunu doğruluyor" dedi. Zenz, Çin hükümetinin başından beri bir plan dahilinde hareket ettiğini vurgulayarak, 2017 yılında Sincan Adalet Bakanlığı belgelerinde yer alan "beyin yıkama, kalpleri temizleme, yanlışları çıkarıp, doğruları yerleştirme" raporundaki amacın bir kez daha bu belgelerde ortaya çıktığını ifade etti.
DOĞU TÜRKİSTAN'DA SOYKIRIM
Doğu Türkistan'ın güneyindeki 15 binden fazla kişinin, 2017'de sadece bir haftada kamplara gönderildiği bilgisinin görüldüğü belgelerde, kamptaki kişilerin "zorunlu davranışlara ne kadar uyduğu" ve Çinceyi ne kadar iyi konuştuklarına göre puanlandığı belirtildi.
Çin'in “siyasi eğitim” iddiasıyla kamp ve hapishanelerde gözaltında tuttuğu Uygur Türkleri ve Sincanlı Müslümanların sayısı yaklaşık 1 milyon. Ancak Uygurlu aktivistler kamp ve 'eğitime alınanların' sayısının bilinenden daha fazla olduğunu öne sürmüştü.
(Haberlere gitmek için fotoğraflara tıklayınız)