Ulusal İstatistik Bürosu (UİB) verilerine göre, 2022'de 1 milyar 411 milyon olan Çin ana karası nüfusu, 2023'te 1 milyar 409 milyona gerileyerek 2022'de başlayan düşüş eğilimini sürdürdü.
2022 yılı, Çin'de nüfusun uzun vadeli azalma eğiliminin başladığı bir dönem olarak kaydedildi. 2023'te 9,02 milyon bebek dünyaya gelirken, doğum sayısı 2022'ye göre yüzde 5,6 azalarak 9,56 milyondan 9,02 milyona geriledi. Doğum oranı binde 6,39 ile 1949'dan bu yana en düşük seviyeye ulaştı; 2022'de ise binde 6,77 idi.
Ülkede 2023'te kaydedilen 11,1 milyon ölümle birlikte ölüm oranı binde 7,87'ye yükseldi. Bu, 2022'deki binde 7,37'lik ölüm oranına kıyasla önemli bir artışı temsil etmektedir.
Çin'in uzun vadeli demografik değişimine dair uzman görüşlerine göre, nüfusun giderek yaşlanması ve çalışma çağındaki nüfusun daralması beklenmektedir. Nüfus artış hızının 2016'dan bu yana azaldığı Çin'de, gelecekte nüfusun daha hızlı bir şekilde azalacağı tahmin edilmektedir.
Çin hükümeti, 1980'lerden itibaren uygulanan "tek çocuk" politikasını terk ederek önce 2016'da çocuk sahibi olma sınırını 2'ye çıkarmış, ardından 2021'de ailelerin 3 çocuk sahibi olmasına izin veren yasa değişikliğini kabul etmişti. Ancak, ekonomik zorluklar ve yaşam maliyetinin artması gibi faktörler nedeniyle, yeni nesillerin çocuk sahibi olma konusunda tereddüt yaşadığı belirtilmiştir.
Çin nüfusunun azalma eğilimine girmesi, Hindistan'ın "dünyanın en büyük nüfusa sahip ülkesi" olarak öne çıkmasına yol açabilir. Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesi'nin tahminlerine göre, Çin nüfusu 2050'de 1 milyar 317 milyona, yüzyıl sonunda ise 766 milyona kadar gerileyebilir. Nüfus azalmasının, gelecekte iş gücü potansiyelinde bir azalmaya ve ekonomik etkilere neden olabileceği öngörülmektedir.