Çin'in skandal Doğu Türkistan raporu: Uygurlar Türk kökenli değil; İslam, Araplar tarafından dayatıldı
Çin'de hükümetin yayımladığı skandal bir raporda Doğu Türkistan Özerk Bölgesi'nde yaşayan Uygur halkının, Türklerin soyundan geldiğini söylemenin yanlış olduğu ve zamanla Uygurların Türkçü ve İslamcı grupların 'siyasi oyuncağı' haline geldiği ifadeleri yer aldı.

Oluşturma Tarihi: 2019-07-22 11:43:43

Güncelleme Tarihi: 2019-07-22 11:43:43

Çin'de hükümetin yayımladığı skandal bir raporda Doğu Türkistan Özerk Bölgesi'nde yaşayan Uygur halkının Türklerin soyundan geldiğini söylemenin yanlış olduğu ve zamanla Uygurların Türkçü ve İslamcı grupların 'siyasi oyuncağı' haline geldiği ifadeleri yer aldı.

Komünist Parti'ye bağlı Devlet Konseyi Bilgi Ajansı'nın pazar günü hazırladığı belgede ayrıca ülkenin kuzey batısında yer alan Doğu Türkistan (Sincan) bölgesinin tarih boyunca 'ayrılıkçı grupların çabalarına rağmen Çin'in ayrılamaz bir parçası' olduğu belirtildi.

Raporda 'İslam, Uygurların yöreye özgü ve tek inancı değildir' ifadeleri dikkat çekiyor. Metinde, İslam dininin Arap İmparatorluğu tarafından yayılmış ve dayatılmış olduğu belirtilerek 'dine dayalı yönetim ve dini aşırılık bir ihanettir ve karşı durulması gereken bir unsurdur" deniliyor.

Söz konusu belgede ayrıca "Çin'in içinde ve dışındaki özellikle de ayrılıkçı, aşırı dinci ve terörist düşman güçler Çin'i bölmeye, tarihten ve gerçeklerden saptırmaya çalıştı. Tüm bu unsurlar tarih ve halk tarafından artık bir kenara atılacak" ifadeleri yer aldı.

"DOĞU TÜRKİSTAN 3.YÜZYILDAN BERİ ÇİN'İN BİR PARÇASIDIR" İBARESİ

Raporda ayrıca Doğu Türkistan (Sincan) Bölgesi'nin 3'üncü yüzyılda kurulan Han Hanedanlığı'ndan beri Çin'in bir parçası olduğu, bölgede yaşayan insanlar ile etnik kültürün, uzun bir göç ve uyum süreci sonucu oluştuğu kaydedildi.

Pekin yönetimi son dönemlerde 'mesleki eğitim' adı altında toplama kamplarına aldığı Uygur, kazak ve çoğunluğu Müslüman diğer etnik azınlıklara baskı uyguladığı gerekçesiyle uluslararası çevreler tarafından eleştiriliyordu. Söz konusu toplama kamplarında bir milyonu aşkın Uygurun olduğu tahmin ediliyor.

Çin, söz konusu toplama kamplarının sadece birkaç tanesini uluslararası basın kuruluşlarına açtı. Yapılan araştırmalar kamplardaki eğitimlerin birçok şüpheli unsuru barındırdığını ortaya koymuştu.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Çin'in Sincan-Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşayan Müslümanlar üzerindeki baskıcı politikasını eleştirerek bu politikaların 'yüzyılın kara lekesi' olduğunu söylemişti.

Pekin yönetiminin Batı Türkistan'da bir milyonu aşkın Uygur Türkü, Kazak ve diğer Müslüman azınlıkları toplama kamplarında tuttuğunu kaydeden Pompeo, "Çin, zamanımızın en kötü insan hakları krizine ev sahipliği yapıyor" demişti.

Birleşmiş Milletler (BM) Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi, geçtiğimiz yıl Çin'de etnik Uygur kökenli bir milyona yakın kişinin kitlesel olarak gizli bir şekilde toplama kamplarını andıran yerlerde tutulduğuna dair güvenilir birçok rapor geldiğini bildirmişti.