Çin'in resmi yayın kuruluşu Global Times'ın haberine göre, Paris Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada, Fransa'nın Sincan'daki Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlalleri iddialarının incelenmesi için Birleşmiş Milletler (BM) liderliğinde bir gözlemci heyetinin bölgeye gönderilmesi teklifine yanıt verildi.
Açıklamada, gözlemci heyeti gönderilmesi tekliflerinin, ülkelerin iç işlerine müdahale hilesi olarak kullanıldığı vurgulanarak, Uygur bölgesinde bağımsız insan hakları gözlemi teklifinin kabul edilmeyeceği belirtildi.
Bu adımın adalet getirmeyeceğine ve iddiaları körükleyeceğine işaret edilen açıklamada, "uluslararası bağımsız gözlemin" adaletin sağlanmasını değil söylentileri teşvik edeceği kaydedildi.
"Bölgenin, tasvir edilenden farklı olduğu" iddia edildi
Açıklamada, insan hakları gözlemi yapılmasını teklif edenlerin Uygur Türklerine önem vermediği, sadece Çin'i karalamayı ve sorun çıkarmayı amaçladığı ifade edildi.
Çin'in, Uygur bölgesini ziyaret etmek ve öğrenmek isteyenleri memnuniyetle karşıladığı belirtilen açıklamada, İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet'in bölgeyi ziyaretinin her zaman mümkün olduğu ve Bachelet'in böyle bir varsayımda bulunmak yerine eşit şartlarda iletişim kurmasının memnuniyetle karşılanacağı aktarıldı.
Açıklamada, 2018'den bu yana bölgeyi 1000'den fazla diplomat, uluslararası organizasyon, gazeteci ve dini liderin ziyaret ettiği ve bölgenin tasvir edilenden farklı olduğu iddia edildi.
Fransa Dışişleri Bakanından "kampların kapatılması" çağrısı
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlallerinden endişe duyduklarını belirterek, Çin'de Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde "eğitim merkezi" adı altında faaliyet gösteren kampların kapatılması çağrısında bulunmuştu.
Le Drian, Uygur Türklerine yapılan muamelelerin kabul edilemez olduğunu ve bunları kınadıklarını vurgulayarak, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ne uluslararası gözlemcilerin derhal girmesine izin vermesi gerektiğini söylemişti.
Çin'in Uygur Türklerine yönelik politikası
Çin'de son yıllarda Uygur Türklerinin yaşadığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde "eğitim merkezi" adı altında faaliyet gösteren kamplar ile Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller, uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
BM İnsan Hakları Konseyine üye 22 ülke, 11 Temmuz'da Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türkleri ve diğer azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan mektubu imzalamıştı.
İnsan Hakları İzleme Örgütünün (HRW) raporunda, son 2 yılda Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde çok sayıda kişinin "önleyici polisiye tedbiri" adı altında suçsuz yere alıkonulduğu ve siyasi bakımdan tehlikeli olarak değerlendirilen bireylerin herhangi bir yargı kararı olmaksızın toplama kamplarına gönderildiği belirtilmişti.
BM ve diğer uluslararası örgütler kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin ise şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.