Gill, yakın zamanda Türkiye'de de bir konuşma yapan Harari'nin sosyal medya paylaşımlarına yazısında yer vererek İsrail'i savunan yorumlarını eleştirdi.

Gill'in Middle East Eye'de yayımlanan yazısından önemli bir bölüm:

"Batı solu, Filistinli savaşçıların 7 Ekim'de 1.300'den fazla İsrailli asker ve sivilin ölümüne yol açan saldırılarını kınamamakla suçlanıyor.

Açıklamalar, İsrail'in bombalamalarının yoğunlaştığı ve yakıt, su ve diğer temel ihtiyaçların tükendiği bir dönemde Gazze'nin büyük bir felaketle karşı karşıya olduğu bir dönemde geldi.

Bu suçlamaların başında, bu yılın başlarında İsrail'i kasıp kavuran Netanyahu karşıtı protestoların yüksek profilli destekçisi olan, çok satan popüler antropoloji kitapları Sapiens ve Homo Deus'un yazarı Yuval Noah Harari vardı.

Kendisi şimdi, Avrupa ve ABD'deki solun, Hamas'ın İsrail'e yönelik mevcut savaşı ateşleyen saldırısının vahşetini göz ardı ettiği iddiasını değerlendirdi ve İsrail'in Gazze'yi tamamen kuşatması ve bombalamasının yol açtığı yıkıcı yıkım ve can kaybına odaklandı.

Harari, X'teki hesabından konuyla ilgili şu paylaşımı yaptı:

"Küresel solun siyasi kültüründe rahatsız edici bir eğilim olan Hamas'ın İsrailli sivilleri hedef almasına verilen yetersiz tepkiden derin endişe duyuyoruz."

Harari ayrıca İsrail'de yaşayan ve "barışa ve insan haklarına bağlı" onlarca akademisyen ve aktivistin imzaladığı açıklamaya adını ekledi.

Guardian'ın haberine göre, Harari'nin teyzesi ve amcası El Kassam Tugayları'nın hedef aldığı mahallelerden birinde yaşıyordu ve saldırılar sırasında saklandıkları için hayatta kaldılar.

Yazar David Grossman'ın da aralarında bulunduğu önde gelen İsrailli isimlerin ortak imzasını taşıyan mektupta şunlar belirtiliyordu:
"Eşitlik, özgürlük, adalet ve refah savunucuları olan soldaki bireylerin bu kadar aşırı ahlaki duyarsızlık ve siyasi pervasızlık sergileyeceğini asla hayal etmemiştik."

SOLA TEPKİ

Harari, bir grup Harvard öğrencisinin 7 Ekim'de başlayan şiddetin tamamen İsrail işgalinin hatası olduğunu söyleyen açıklamalarını eleştirdi. Ayrıca saldırıların olduğu gün Amerika'nın Demokratik solcularının yaptığı "Bugünkü olaylar İsrail'in apartheid rejiminin doğrudan sonucudur." açıklamasını da eleştirdi.

Harari, sol kanadın Sovyet diktatörü Joseph Stalin'e verdiği desteğin tarihine atıfta bulunarak şunları yazdı: “Bu, sabit bir adalet vizyonu peşinde koşan radikal solun kendisini bazı acımasız hareketler ve rejimlerle aynı safta bulduğu ilk sefer değil.”

"GAZZE'Yİ YOK ETMEYİ HEDEFLEYEN BİR KAMPANYA YOK"

Harari daha sonra İsrail'in Gazze'deki Filistinlileri yok etmeye yönelik bir kampanya yürütmediğini iddia ederek şunları söyledi:
"Sadece Gazze'yi yok etmeye yönelik bir kampanya görmüyoruz. Filistin halkının durumu korkunç ama en azından İsrail'in mümkün olduğu kadar çok sivili öldürme niyetinde olmadığı açık. Esad rejiminin Humus ve Halep'te yaptığı bu değildi.”

Harari aynı zamanda herkese röportajlar veriyor ve Hamas'ın "silahsızlandırılması" ve Gazze'den çıkarılması gerektiğini, zira İsrail'in apartheid rejimi yerine Hamas'ın şu anda bozulan Suudi-İsrail ilişkilerinin barışçıl bir çözüm için normalleşme umutlarına engel olduğunu iddia ediyor.

*Bu makalede ifade edilen görüşler yazara aittir, TİMETURK'ün yayın politikasını yansıtmayabilir.