İnsan Hakları İzleme Örgütü(HRW) tarafından Yyayınlanan son yıllık raporunda Örgütün Genel Direktörü Kennet Roth, Biden'ın selefi Trump'ın aksine insan haklarını politikalarının merkezine alma vaadiyle geldiğini hatırlatarak "Fakat Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail'in ısrarlı ihlallerine rağmen bu ülkelere silah satışını sürdürdü," ifadelerini kullandı.
Roth Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Angela gibi diğer liderlerin de "demokrasiyi koruma konusunda benzer zayıflıklar" gösterdiğini vurguladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı ve Beyaz Saray'ın zaman zaman belirli ülkelerdeki baskılara karşı protesto yayınladığını ve bazı uç durumlarda hedefli yaptırımlar yürürlüğe sokulduğunu aktaran Roth yine de başkanın güçlü sesinin duyulmadığını belirtti.
Roth, "Eğer demokrasiler otokrasilere karşı verdiği küresel mücadeleyi kazanmak istiyorsa, demokratik liderler otokratların bariz eksikliklerine ışık tutmaktan fazlasını yapmalı. Demokratik düzeni güçlü ve olumlu bir rol model haline getirmeliler," ifadelerini kullandı.
AFP'ye ayrıca mülakat veren Roth, "Demokratik liderlerin elini taşın altına sokup gerekli vizyoner öncülüğü yapmamaları halinde sebep olacakları umutsuzluk ve hayal kırıklığı otokratlara tam istedikleri zemini sunacaktır" dedi.
Dünya genelindeki insan hakkı ihlalleri üzerine hazırlanan 750 sayfalık raporda Çin, Rusya, Belarus ve Mısır gibi ülkelerdeki ihlaller detaylı bir şekilde listelendi.
Amerikan demokrasisi tehdit altında
Roth Eski Başkan Donald Trump ve müttefiklerinin 2020 seçimlerinin sonuçlarını etkilemeyi başaramasa da Amerikan demokrasisinin hala tehdit altında olduğunu vurguladı.
Geçen yıl ocak ayında Trump destekçilerinin yaptığı Kongre baskının "sadece başlangıç" olduğunu belirten Roth, artık bir sonraki seçimleri hedefleyen daha sofistike çalışmaların yürütüldüğünü ifade etti.
Olumsuzluklara rağmen otokrasilerin küresel olarak yükselişte olduğu fikrini kabul etmeyen Roth sağduyulu insanların Çekya ve İsrail'de olduğu gibi hala otokratlara karşı fikir ayrılıklarını bir kenara bırakarak birleşebildiğini, Myanmar ve Sudan'daki gibi hapis ve vurulma tehlikesine rağmen sokaklara çıkabildiğini vurguladı.
Kaynak: Euronews Türkçe