Geçtiğimiz yaz röportaj yapmak için Peter Madsen'ın denizaltısına gittikten sonra kaybolan İsveçli gazeteci Kim Wall'un cesedi, 11 gün sonra Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da denizde bulunmuştu. Bazı vücut parçaları bulunamadı. Kim Wall'u öldürdüğünü reddeden, daha sonra ise vücudunu parçalara ayırdığını kabul eden ve çelişkili ifadeler veren Madsen, polise verdiği ilk ifadede, 10 Ağustos gecesi Wall'u hava karardıktan sonra karaya bıraktığını belirtmişti. Ancak polis, Madsen'in daha sonra verdiği ifadeyi değiştirdiğini söylemiş, Kim Wall için kapağı tutarken gelen bir dalga sonucu dengesini kaybettiğini, ayağının kayarak kapağın Wall'un başına düştüğü yönünde ifade vermişti.
Kim Wall'un bir kan gölünün ortasında yattığını, boynuna dokunduğunu ancak nabzının atmadığını söyleyen Madsen, "Şok halindeyken, yaptığım şeyin doğru olduğunu düşündüm. Denizaltımda bir ceset istemedim. Bu yüzden ayaklarından bir iple bağlayıp denize attım. Yaşamıma devam edemeyeceğimi, intihar etmeyi düşündüm ama karımı ve 3 kedimi görmek istedim" demişti.
Kolları ve bacakları kesilmiş bulunan Wall'u öldürmekle yargılanan Peter Madsen, ifadelerinde çelişkili konuşmuş, denizaltıda yapılan araştırmada ise pek çok kadının işkence yapılarak öldürüldüğü video görüntülerine rastlanmıştı, ancak Madsen bunların ortak kullanılan bilgisayarda bulunduğunu, kendisine ait olmadığını söylemişti.
Uluslararası medyanın takip ettiği davada kararını açıklayan mahkeme, müebbet hapis kararı verdi.