Arakanlı Müslümanlar için sosyal medyada kampanya başlatan insan hakları eylemcileri, Myanmar'da iki fabrikası bulunan gıda ve temizlik devi Unilever'a, buradaki zulme tepki göstermesi çağrısında bulundu.
Sosyal medyada "#WeAreAllRohingyaNow (Hepimiz Arakanlı Müslümanlarız)" etiketiyle başlatılan kampanyaya 10 binden fazla kişi katıldı.
Kampanyayı düzenleyenler, Unilever'ın Üst Yöneticisi (CEO) Paul Polman'a mektup göndererek Arakanlı Müslümanlara yönelik zulme tepki göstermesini istedi.
Kampanyanın organizatörü Jamila Hanan, gazetecilere yaptığı açıklamada "Sadece kendi işini yapıp soykırıma sessiz kalmak bir seçenek değildir. Çok uluslu şirketler, artık ses çıkarmaya başlamalı. Bu şirketler faaliyet gösterdikleri bölgelerde adaletli bir toplum oluşturulması için güçlerini ve nüfuzlarını kullanmalı." ifadelerini kullandı.
Hannan, geçmişte insan hakları eylemcilerinin çağrılarına kayıtsız kalmadığı için Unilever'i seçtiklerini kaydetti.
Şirketten çok büyük şeyler istemediklerinin altını çizen Hanan, "Umarız bu çağrımız, şirketin endişe duyduğuna dair bir açıklama yapmasıyla sonuçlanır. Bu, ileri doğru atılmış çok büyük bir adım olacak." dedi.
Unilever'den gelecek haftaya kadar yanıt bekleyeceklerini belirten Hannan, şirketten cevap gelmemesi durumunda doğrudan yönetim kurulu ve hissedarları ile iletişime geçeceklerini aktardı.
Hannan, diğer büyük şirketlere de benzeri çağrıda bulunacaklarını sözlerine ekledi.
Yaklaşık 55 milyar dolarlık geliriyle dünyanın en büyük gıda ve temizlik şirketlerinden biri olan Unilever, Myanmar'daki ilk fabrikasını 2013'te açmıştı. Unilever, halihazırda Yangon'daki iki fabrikasında gıda ürünleri ve şampuan üretiyor.
Unilever'in Üst Yöneticisi Polman, sosyal sorumluluk projeleriyle daha önce çok sayıda ödüle layık görülmüştü. Polman, kısa süre önce de Myanmar ordusunun Arakan eyaletindeki operasyonlarından duyulan endişeyle ilgili Birleşmiş Milletlere (BM) gönderilen açık mektuba imza atanlar arasında yer almıştı.
BM'nin dünyada en fazla zulüm gören topluluklardan biri olarak gördüğü Arakanlı Müslümanların dramı, 2012'de yaşanan şiddet olaylarıyla uluslararası kamuoyunun gündemine gelmişti. Şiddet olaylarında çoğu Müslüman çok sayıda kişi yaşamını yitirmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmiş, yüzbinlerce Müslüman bölgeyi terk etmek zorunda kalmıştı.
Arakan'da 9 Ekim'de sınır karakollarına saldırılar düzenlenmiş, 13'ü güvenlik görevlisi 29 kişi ölmüştü. Saldırılarla ilgili 600 kişi gözaltına alınmıştı. Saldırıların ardından Myanmar ordusu, bölgede güvenlik operasyonları başlatmıştı. Rohingya dayanışma grupları, operasyonların başlamasından bu yana yaklaşık 400 Arakanlı Müslümanın öldüğünü, çok sayıda kadına tecavüz edildiğini ve köylerin yakıldığını belirtmişti.