İsrail, Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan ile enerji, savunma, dış politika ve ekonomi konularında işbirliğine gidiyor. Bu yeni ittifakın güç gösterisi de dün, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun Güney Kıbrıs temasları sırasında gerçekleştirildi.
Sputnik, İsrail – Güney Kıbrıs — Yunanistan hattındaki ilişkilerin yoğunlaştığı bu dönemde, Doğu Akdeniz'de oluşturulan bu ittifakı ve ittifakın Türkiye ile ilişkilerini Kıbrıslı Rum uluslararası ilişkiler uzmanı Zenonas Tziarras ile konuştu.
'NETANYAHU'NUN ZİYARETİ İTTİFAKIN DERİNLEŞTİRDİĞİNİ GÖSTERDİ'
“Netanyahu'nun ziyareti ile beraber bu yeni eksenin derinliğe kavuşmuş olduğu aşikâr” diyen Tziarras şu noktaya dikkat çekiyor: “Bu işbirliği üç ülkenin de çeşitli amaçlarına hizmet ediyor. Öte yandan ittifak iki ana eksen üzerine oturuyor. ‘Üç ülkenin Türkiye ile ilişkilerinde yaşadığı sorunlar' ve ‘Doğu Akdeniz'in savunma alanında karşı karşıya olduğu sorunlar' bu ittifakı meydana getirdi. Enerji ve ekonomi alanlarındaki işbirliği perspektifi de bu ittifakı pekiştirdi. Yeni süreçte, kendi çıkarları doğrultusunda her üç ülke de bu ittifakın devam etmesini arzuluyor.”
'İTTİFAKIN GELECEĞİNE İSRAİL KARAR VERECEK'
İttifakın geleceğinden umutlu olduğunu dile getiren Tziarras, üç ülke arasındaki işbirliğinin başarılı bir şekilde sürmesinin ise İsrail'in inisiyatifinde olduğunun altını çizdi.
‘İsrail bu ittifaka tam destek vermeye devam edecek mi?' Ya da, ‘Ankara ile ilişkilerini tamir edip bu işbirliğini yeniden gözden geçirecek mi?'
Tziarras'a göre bu sorular oldukça önemli. Zira iki ülke arasındaki olası bir yakınlaşma, enerji konusunda İsrail'in dikkatinin Türkiye'ye dönmesi sonucunu beraberinde getirecek.
“Bu olasılık İsrail'in Kıbrıs ve Yunanistan ile olan ilişkilerinin kötüleşmesi anlamına gelmeyecek” diyen Tziarras, her halükarda, üç ülke arasındaki dirsek temasları devam edeceği görüşünde.
'ORTAK NOKTA TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERDEKİ SORUNLAR'
İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan, ittifakın hedefinde Türkiye'nin olmadığını açıklasa da, Ankara'nın her üç ülke ile ilişkilerinde önemli sorunları olduğunu kaydeden Tziarras'a göre, Türkiye'nin tepkisinin önemli sorunlara neden olmayacağı düşüncesinde.
Tziarras bu düşüncesini iki gerekçeye dayandırıyor. Birincisi Türkiye, bu ittifakın kendi güvenliğini hiçbir zaman tehdit etmeyeceğinin farkında. Öte yandan Türkiye, istediği zaman üç ülke ile de ilişkilerini tamir etme yoluna gidebilir. Bu bağlamda, çözümün kilidi Ankara'nın elinde.
'TÜRK DIŞ POLİTİKASI RADİKAL ŞEKİLDE DEĞİŞMEDİ'
İttifakın üç üyesinin de Türkiye ile olan ilişkilerin pekiştirilmesinden yana olduğunu savunan Tziarras, ittifak ile Türkiye arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesi Doğu Akdeniz'de yeni birliktelik ihtiyacını gündemden kaldırabileceğini de dikkat çekti.
“Her halükarda Türk Dış Politikası ile ilgili olarak yeni, derin endişelere sahip değilim” diyen Tziarras. Ankara'nın dış politikada önceliklerinin radikal bir şekilde değişmediğini ve Doğu Akdeniz'deki bu ittifak, Türkiye'nin bölgede attığı tehlikeli adımları dengeleyici bir role de sahip olduğunu da belirtti.
