Dünya Bülteni'nden Kadir Ertuğrul'un haberine göre, Dünya Hür Asya Radyosu'nun haberine göre Doğu Türkistan'da 2009 yılından itibaren AIDS salgınında büyük artış olmasına rağmen ne merkezi hükümet ne de yerel otoriteler salgının önüne geçilmesi için bir çaba göstermiyor. Faruk Pidakar müstear adıyla röportaj veren ve aynı zamanda Uygur Bölgesi AIDS'le Mücadele Ofisi'nin eski bir yöneticisi olan Uygurlu doktor, durumun tahmin edilenden çok daha kötü olduğunu, hükümetin salgınla mücadele yerine salgın haberlerinin duyulmaması için çalıştığını belirtiyor.
Pidakar, ailesiyle birlikte ABD'ye iltica etmiş. Geride kalan akrabalarının hükümet baskısı altına girmemesi için takma isim kullanmayı tercih ediyor. Pidakar, 2009 yılındaki ayaklanmanın bastırılmasının ardından bölgeye hükümet planlarına bağlı olarak yoğun bir Han Çinlisi akını yaşandığının altını çizerek, yeni yerleşimcilerin bölgede sosyal ve kültürel sorunlara sebep olduğunun ifade ediyor. Binlerce Han Çinlisi hükümet desteğiyle bölgeye geliyor. Plansız göçmenler sonucu ortaya çıkan işsizlik, güzellik ve masaj salonu adı altında onlarca fuhuş merkezi açılmasına sebep oluyor. Hatta Doğu Türkistan'ın birçok bölgesinde yeraltı 'Kırmızı Bölgeler' oluşturulmuş. Bu bölgelere AIDS virüsü taşıdığı iddia edilen hayat kadınlarının Çin'in diğer bölgelerden gelmesi virüs salgınını tetiklemiş gibi görünüyor. Aksu, Kuça, Kaşgar, Yerkent ve Hotan sorunlu bölgelerin başında geliyor.
Resmi rakamlar 2014 yılı sonu itibariyle bölgede 32 bin 500 AIDS vakası görüldüğü, 8 bin 400 kişinin ise hastalık sonucu hayatını kaybettiğini gösteriyor. Bu oranlar Doğu Türkistan'ı Çin'in tüm bölgeleri arasında beşinci sıraya getirmiş durumda. Bölgedeki tüm vakaların yüzde 80'inin Uygur Türklerinde olması ise diğer bir ilgi çekici nokta.
Doktor Pidakar, yerel hükümetlerin halkı hastalıkla mücadele konusunda bilinçlendirmede yetersiz kaldığının altını çiziyor. Pidakar'a göre yerel hükümetler virüs salgınına karşı bilgilendirici broşürleri bile sadece Çince dağıtıyor.
Doğu Türkistan'da kayıt altına alınmış ilk AIDS vakası çoğunlukla Han Çinlilerinin yaşadığı Hami bölgesinde ortaya çıkmıştı. 2008 yılına kadarsa hastalık büyük oranda uyuşturucu madde kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan hastalıklarla yayılmış. Ancak 2009'dan sonra ise cinsel yolla meydana gelen vakalarda büyük bir artış yaşanmış. 2014 yılında cinsel yolla ortaya çıkan vaka sayısı tüm hastaların yüzde 78'ini oluşturmuş. Bu rakamlar bölgeye gelen hayat kadınlarının AIDS rakamlarındaki artışa sebep olduğu iddiasını kuvvetlendiriyor.
Doktor Pidakar, güvenlik güçlerinin, fuhuş merkezlerine dönüşen 'Kırmızı Bölge'leri görmezden geldiğini ‘radikal' silahlı gruplarla mücadele edeceği bahanesiyle bölgede güvenlik önlemlerini en üst düzeye çıkaran merkezi hükümetin, söz konusu yasadışı yerlere ise göz yumduğu belirtiliyor.
Görgü tanıkları, hayat kadınlarının masaj ve güzellik salonlarının önlerinde fuhuş için sıraya girdiklerini, bölgeden geçen güvenlik güçlerinin ise hiçbir müdahalede bulunmadığını aktarıyor.