2011'den bu yana sığınmacıların İngiltere'ye geçmek için bekledikleri Jungle, yaklaşık 6 bin kişilik nüfusu ile tarihinin en kalabalık dönemini yaşıyor. İngiltere tarafının Fransa'ya baskısı sonucu artan güvenlik önlemleri nedeniyle 3-4 aya öncesine kadar çok kolay olan karşıya geçiş şu an hem çok tehlikeli hem de çok zor.
Sığınmacılar genelde Calais'den İngiltere yönüne giden trenlere tutunup karşıya geçmeye çalışırken tren raylarının etrafı ve trenin geçtiği güzargah tamamen tellerle kapatılmış.
Jungle ile İngiltere'nin liman kenti Dover arasında 55 deniz mili (101 kilometre) mesafe var ancak sığınmacılar için belki de burası dünyanın ulaşılması en zor noktası.
İNGİLTERE'NİN BEDELİ BİN 500 POUND İLE 9 BİN POUND ARASI DEĞİŞİYOR
Jungle'daki hemen hemen her sığınmacı, İngiltere'ye geçmek için önce insan kaçakçılarına para ödüyor.
Sahte İngiltere pasaportu kişi başı bin 500 pound iken, şoförlerin haberi olmadan, sığınmacıların, tırlar park alanındayken gizlice tırlara yerleştirilmesi ise kişi başı 4 bin ila 5 bin pound arasında değişiyor.
Sığınmacılar arasında en çok bu yöntem kullanılıyor. Ancak daha “güvenli” ve “garanti” sayılabilecek ama daha maliyetli başka bir yöntem daha var. Bedeli kişi başı 9 bin pound olan bu yöntemle, sığınmacılar, kaçakçıların tır ve kamyonlarına saklanıyor ve şoförler sığınmacılardan haberdar olduğu için karşıya geçiş ihtimali artıyor.
3 GÜNLÜĞÜNE GELDİ 7 AYDIR JUNGLE'DA
Kampa dönen sığınmacıları yeni bir mücadele daha bekliyor: Yemek bulabilmek. Fransız devletinin yemek dağıtımı yapmadığı kampta sığınmacılar karınlarını gönüllülük esasına göre çalışan 3 mutfak sayesinde doyuruyor.
Ancak kampta geçişlerin zorlaşmasıyla artan sığınmacı sayısı buna karşılık azalan yardımlar Malezya ve Belçika mutfağını zora sokmuş durumda.
Kampa eylül ayında sadece 3 günlüğüne gelen Malezyalı Cemal İsmail ve Sofinee Harun çifti o günden bu yana kamptan bir daha ayrılamamış.
“Hayata dair hırslarım ve ihtiraslarım yok. Ben 3 günlük yaşıyorum; dün, bugün ve yarın. Bu insanlar açken İngiltere'de tok yatamayacağımı anladığımdan beri buradayım” diyen Cemal, son günlerde gelen yardım malzemesinin azaldığını ve kendilerinin de zorlandığını anlatıyor.