Alman sivil toplum kuruluşu Sea Watch'un kendisine ait Hollanda bayraklı bir gemiyle Akdeniz'de kurtardığı 53 düzensiz göçmenin tamamı geçen cuma akşamı karaya çıkarken, Alman kadın gemi kaptanı Carlota Rackete'nin ev hapsine alınması tartışma yarattı.
Fransa İçişleri Bakanı Christophe Castaner, "Mevcut İtalya hükümeti, Avrupa'yı dayanışma eksikliğiyle suçlayıp, Avrupalı partnerleriyle istişarelerde bulunmadan çözüm seçenekleri sunuyor. Limanların kapatılması bir deniz hakkı ihlalidir." açıklamasında bulundu.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Mass da "İnsan hayatı kurtarmak insani zorunluluktur. Denizde hayat kurtarmak bir suç olmamalı. İtalyan adaleti suçlamalara bir an önce açıklık getirmeli." ifadelerini kullandı.
İtalya'da göçmen karşıtı politikalarıyla öne çıkan aşırı sağ görüşlü Lig Partisi lideri, Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini ise Almanya ve Fransa'dan gelen açıklamalara sert karşılık verdi.
Salvini, "İtalya hiç kimseden ders alacak değil. Özellikle de Fransa'dan." dedi. Salvini ayrıca sosyal medya aracılığıyla yaptığı yazılı açıklamada, tutuklanan gemi kaptanının "yasa dışı hareket ettiğini" savundu.
Gemi kaptanı Carlota Rackete'nin düzensiz göçmenlerden bazılarının sağlık sorunları olduğu iddiasıyla, İtalyan sahil güvenlik güçlerinin engellemelerine rağmen gemiyi limana yanaştırmasına atıfta bulunan Salvini, "Yasa dışı kaptan, bir ihtiyaç durumu olduğunu söyleyerek, sahil güvenlik ekiplerinin hayatlarını riske atan çılgınca hareketini haklı çıkarmaya çalışmıştır. Ama gemideki 41 düzensiz göçmenden hiçbirinin sağlık sorunu yoktu. Hangi ihtiyaçtan bahsediyor?" diye yazdı.
Diğer yandan 31 yaşındaki kadın gemi kaptanı Rackete için Almanya'da bir televizyon kanalında başlatılan kampanyada, bir günde 300 bin avrodan fazla para toplandığı bildirildi.
Yasal danışmanlık ve avukatlık harcamalarında kullanılmak üzere kampanyalarla para toplanan Rackete'in, İtalya'da 3 ila 10 yıl hapis ve 50 bin avroya kadar para cezası alma riski bulunuyor.
Sea Watch, 12 Haziran'da Akdeniz'de 53 düzensiz göçmeni kurtararak kendisine ait olan, Hollanda bayraklı Sea Watch 3 gemisine almıştı.
İtalya İçişleri Bakanı Salvini, yeni kabul ettikleri tasarı gereği, sadece kadın, çocuk ve hasta olan 10 daha sonra da 2 düzensiz göçmenin karaya çıkmasına müsade etmişti. Gemide kalan 41 düzensiz göçmen, kaptan Rackete'in engellemelere rağmen gemiyi limana yanaştırmasıyla 17 gün sonra karaya çıkmıştı.
Bu arada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de Sea Watch'un İtalya hükümetine karşı suçlamalarını kabul etmeyerek, Alman sivil toplum kuruluşunun Akdeniz'de kurtardığı düzensiz göçmenleri, en yakınındaki ülke olması bakımından Tunus'a götürmesi gerektiğini savunmuştu.
Lampedusa Adası'na çıkan söz konusu 53 düzensiz göçmenin bazı AB ülkeleri arasında paylaşılması için görüşmeler devam ediyor.