''Egemenliğimize dokunan bir şey üzerinde diyaloğa giremeyiz''
Katar'ın Ankara Büyükelçisi Al Şafi, 'Egemenliğimize, bağımsızlığımıza ve özgür kararımıza dokunan bir şey üzerinde diyaloğa giremeyiz.' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2017-08-20 00:45:40

Güncelleme Tarihi: 2017-08-20 00:45:40

Katar'ın Ankara Büyükelçisi Salim Mübarek Al Şafi, Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Körfez krizine ilişkin yaptığı açıklamada bulundu. Al Şafi, "Egemenliğimize, bağımsızlığımıza ve özgür kararımıza dokunan bir şey üzerinde diyaloğa giremeyiz. Uluslararası toplum ve dünya ülkelerini büyük çoğunluğu buna büyük ülkeler (ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, Rusya vb.) dahil, hepsi Katar devletine karşı BAE'nin hukuksuz sözde icraatını reddetmiştir." değerlendirmesinde bulundu.

"HUKUKSAL İŞLEMLERİ TAKİP EDİYORUZ"

Büyükelçi Al Şafi açıklamasında, BAE'nin Körfez kriziyle ilgili iddiaları hakkında, "Katar ile olan krizde BAE'nin Katar haber ajansı web sitesini korsanlayarak nüfuz etmesi ve Katar Emiri'ne (Şeyh Temim bin Hamad Al Sani) atfedilen yalan açıklamalar yayınlamasındaki rolü artık herkesçe malumdur. FBI ve İngiliz Ulusal Suçlar Ajansı (NCE) gibi uluslararası kurumlarla yaptığımız iş birliği sonucunda teknik ve hukuki soruşturmalarımız bu hususu kesin bir şekilde teyit etmiştir. Halen bu suçla ilgili hukuksal işlemleri takip etmekteyiz." ifadesini kullandı.

BAE ve diğer ambargo ülkelerinin başlangıçtan beri her türlü dış arabuluculuğu reddettiğini bildiren Al Şafi, BAE ve müttefik ülkelerin Katar'a sunduğu 13 maddelik listesinin bir dayatma olduğunu, Katar'ın egemenliğini sona erdirme, kararına el koyma ve siyasi işgale tabi tutmanın amaçlandığını kaydetti.

Söz konusu listenin, büyük ülkeler tarafından akılcı ve mantıklı olmayan uygulanamaz bir liste olarak tanımlandığını belirten Al Şafi, açıklamasında şu ifadelere yerdi:

"Şüphesiz ki egemenliğimize, bağımsızlığımıza ve özgür kararımıza dokunan bir şey üzerinde diyaloğa giremeyiz. Uluslararası toplum ve dünya ülkelerini büyük çoğunluğu buna büyük ülkeler (ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, Rusya vb) dahil, hepsi Katar devletine karşı BAE'nin hukuksuz sözde icraatını reddetmiştir. Biz uluslararası toplumda sorumlu bir ülke olarak sakin ve rasyonel hareket ettik. Onların yaptığı gibi intikamcı olarak davranmadık. Katar Devleti ile sempatizanlık gösteren vatandaşlarını suçlamaya kalkıştılar. Bütün uluslararası hukuku ve en basit insan haklarını hiçe sayarak onlara hapis cezası ile mali cezalar getirdiler. Bizler ise onların vatandaşlarından bir tanesini bile kovmadık. Örneğin, Dubai'nin yüzde 40 ihtiyacını karşılayan ihraç ettiğimiz gazını durdursaydık Dubai derhal çökerdi."

"Katar terörizmle mücadelede kararlı"
Al Şafi, Katar Devleti'nin terör ve aşırılık yanlısı gruplarla ilişkisinin olduğu yönündeki iddialarla ilgili, BAE'nin, bir ülkenin terörle mücadele konusunda bağlılık gösterip göstermediğini söylemeye nitelikli ya da yetkili olmadığına işaret ederek, konuya ilişkin uluslararası toplumun yanı sıra uluslararası kurum ve örgütlerin bulunduğunu, Birleşmiş Milletler (BM) ve etkin kuruluşlarının bu kurumların başında geldiğini bildirdi.

Katar'ın, BM kararlarına dayanarak, BM tarafından tasnif edilen terörizm ve terör gruplarıyla mücadelede kararlı olduğunu anımsatan Büyükelçi Al Şafi, "Katar Devleti, terörizmle mücadeleyle ilgili bütün platformlarda siyasi, mali ve askeri olarak etkin bir üyedir. ABD'nin liderliğini yaptığı ve çok sayıda dünya ülkesini kapsayan DEAŞ ile mücadele uluslararası koalisyonunda da aynı durum geçerlidir. Katar Devleti terörizmle mücadele konusunda ABD'nin Orta doğuda en büyük askeri üssüne ev sahipliği yapmaktadır. Üste yaklaşık 10 bin Amerikan askeri vardır. Bu ev sahipliği ikili ve çok taraflı iş birliği sayesinde son dönemlerde DEAŞ örgütü ile mücadelede büyük bir ilerleme kaydetmiştir. Örgüt ise gerek Irak ve Suriye'de gerekse başka yerlerde kaybetmektedir." ifadesini kullandı.

KATAR'DAKİ TÜRK ÜSSÜ

Al Şafi, Katar'ın başkenti Doha'daki Türk askeri üssüyle ilgili, söz konusu üssü kurduran anlaşmanın, toprakları üstünde tam egemenliğe sahip iki bağımsız ülke arasında yapıldığını belirtilerek, anlaşmanın herhangi bir üçüncü ülkenin ön onayına tabi olmadığını kaydetti.

Al Şafi, "Bu üssün kapatılması ve Türkiye ile savunma ilişkilerimizin kesilmesini talep etmek içişlerimize bariz müdahale, egemenlik haklarımıza tecavüz ve üzerimize vesayet farz etmektir. Bu da tüm uluslararası hukuk ve normlara aykırıdır. İronik ve aynı zamanda şaşırtıcı olan ise birkaç devletin askeri üssünü topraklarında bulunduran BAE'nin Doha'daki Türk askeri üssünün kapatılmasını ve Katar ile Türkiye arasındaki savunma ilişkilerini istemesidir. Şayet BEA ile müttefik ülkelerin düşmanca gizli niyetleri veya askeri müdahale planları yoksa." değerlendirmesini yaptı.

"KATAR, MÜZAKERE VE ARABULUCULUK KÜLTÜRÜNE SAHİP"

Katar'ın Taliban, El-Kaide ve radikal gruplarla ilişkisi olduğu yönündeki iddialara da yanıt veren Ankara Büyükelçisi Al Şafi açıklamasında, "ABD'de meydana gelen 11 Eylül saldırılarıyla ilgili soruşturma komisyonun raporunda Katar ile değil, BAE Devleti ile El-Kaide Örgütü lideri Usama bin Ladin arasında bir ilişkinin varlığıyla ilgili endişelerine resmi bir şekilde değinmiştir. El-Kaide'ye bağlı ve ABD'ye saldıran teröristler arasında Katarlı değil, BAE vatandaşları vardı." ifadesini kullandı.