Yağmalanan mağazalar, sunta plakalarla kapatılan vitrinler, yanan binanlar, ateşe verilen arabalar, cam kırıkları, sokakları boş bırakmayan milyonlarca insan, polis sirenleri, biber gazından sonra Minneapolis'te yaklaşık bir senedir devam eden gerginlik bugün sona erdi: Dünyanın gözü önünde George Floyd'u öldüren polis memuru Derek Chauvin üç suçtan da mahkum oldu. Amerika'da polisler çok nadir ceza alır, dolayısıyla jürinin kararı tarihi bir dönüm noktası.
Her şey burada başlamıştı, şimdi her şey burada bitti yeniden. Derek Chauvin ikinci ve üçüncü derecede cinayetten, aynı zamanda kasıt olmadan adam öldürmekten mahkum oldu. Toplam 75 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir. En iyi ihtimalle 40 sene parmaklıkların ardında yaşayacak gibi gözüküyor. Öyle ya da böyle, polisin kurbanı olan siyahların belki de ilk kez adalet karşısında zafer kazandıklarının simgesi olacak.
Bu karar bekleniyor muydu? Açıkçası Minneapolis yeni protestolara hazırlanıyor, vitrinler yine kapatılıyor, insanlar karar açıklanmadan kendilerini güvene almak için evlerine akın ediyordu. Bir senedir sokaklarında insan dolaşmayan şehirde aniden trafik sıkıştı dün. İnsanlar birbirilerine “Güvenli ol, dikkatli ol,” diyorlardı.
Karar açıklandı, şehirdeki gökdelenlerin en üst katlarından duyulacak çığlıklar yükseldi. Adalet yerini buldu, korku ve protestolar yerini kutlamaya bıraktı. Bugün yaklaşık bir senedir süren gerginlik bitmişe benziyor.
Jürinin karara vardığı haberi geldiğinde George Floyd Meydanı'ndaydım. Floyd'un polis memuru Chauvin tarafından öldürüldüğü sokağa artık halk arasında böyle deniyor. Pazartesi gecesi dört saat, Salı günü de altı saat toplanan jürinin bu kadar hızlı karara varması… Hukukçuların yaygın kanısına göre savunma için hızlı jüriler olumsuz sonuç demek. Nitekim bir kez daha kaide bozulmadı, dünyanın gözü önünde dokuz dakika 29 saniye boyunca Floyd'u boynuna bastırarak öldüren Chauvin mahkum oldu.
Karar açıklanmadan önce, Chauvin suçlu bulunsa bile hangi cezayı alacağı merak ediliyordu. Suçlandığı üç cezaya da çarptırılması dışında hiçbir sonuç ABD'yi memnun etmeyecekti.
Bundan sonra soru şu: Bu karar 29 Mart'ta dava başladığından beri günde ortalama üç kişiyi öldüren polis üzerinde caydırıcı olacak mı? İkinci soru: Joe Biden yönetimi polis reformunu sahiplenip ön plana çıkaracak mı? Biden bugün jüri dünyadan kopmuş bu kararı tartışırken ilk kez “Deliller ortada, doğru kararı verecekler,” dedi ve tarafını belli etti. Önemli olan bu kararın ABD'de bir kişiyi mahkum etmesi değil, bütün kültürü değiştirmesi.
