Ekvator Ginesi'nde altyapı ve taahhüt alanında faaliyet gösteren Türk şirketlerin bulunduğunu ifade eden Lima, Türkiye'nin Afrika kıtasına olan dostça yaklaşımından memnuniyet duyduklarını ve bunun her iki taraf için olumlu olduğunu dile getirdi.
Lima, Türkiye'nin son yıllarda etkili bir Afrika açılımı gerçekleştirdiğine dikkati çekerek, Türkiye ile Afrika ülkeleri arasındaki ilişkilerin geliştiğini ve çalışılabilecek birçok alan bulunduğunu vurguladı.
Türkiye ile çalışmaya hazır olduklarını söyleyen Lima, şöyle devam etti:
"Daha önce Afrika için tek yol Avrupa'ya gitmekti, şimdi ise Türkiye ve Çin var. Avrupa, Türkiye'yi Afrika'da kendilerine rakip olduğu için tehdit olarak görüyor. Artık Afrika'daki sorunların çözümünde Avrupa'dan başka da yerler var. Türkiye Afrika'da piyasayı daha rekabetçi hale getirdi. Biz Avrupalı şirketler gelmesin demiyoruz fakat ne zaman bir yol inşası için İspanyol, Fransız, İngiliz, Türk ve Çinli şirketlerle masaya otursak, ihalelerin yüzde 90'ını Türk ya da Çinli şirketler kazanıyor ve yollarımız aynı teknolojiyle inşa ediliyor."
Afrika'daki elektrik sorununa ilişkin ise Lima, "Yatırımcılar Afrika'daki elektrik ihtiyaçlarını bilmelerine rağmen elektrik üretim santrallerine nüfusun azlığı ve yeterli getirisi olmayacağını düşündükleri için yatırım yapmıyor. Eğer 'doğalgazım var, gel çıkar, LNG tesisi kur' dersek hepsi istekli olurlar. Fakat Afrika söz konusu olunca Çinliler devlet şirketleriyle gelip çok girişken ve hızlı hareket edip 8 ay gibi kısa zamanda elektrik problemlerini çözüyorlar. Kimse de kaliteli olup olmamasına bakmıyor, belki de 2 yıllık bir ömrü var fakat bizim acil ihtiyaçlarımız karşılanıyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Yatırımı çekmek için ilk yatırımı biz yaptık"
Ekvator Ginesi'ne yatırımcı çekebilmek için ilk yatırımı kendilerinin yaptığını ifade eden Lima, "Biz sismik araştırma ve bilgi toplama üzerine yatırım yaptık. Uluslararası şirketlerin araştırmada vakit kaybetmemeleri için bir bilgi merkezi oluşturduk ve yaptığımız sismik çalışmaları kaydettik. İlgilenen şirketler de geldiğinde bu veriler üzerinden direk bloklarla ilgili bilgilere bakıp, zaman kaybetmeden sondaj kısmına geçip geçmemeleriyle ilgili kararları aldılar." diye konuştu.
Lima, yatırımcı kabul ederken herhangi bir ülke ayrımı yapmadıklarını fakat kıtada Asyalıların daha fazla yatırımlarının bulunduğunu dile getirdi.
Afrika'nın, yer altı kaynakları en zengin kıta olduğunu vurgulayan Lima, "Bu yer altı kaynaklarını çıkarma ve işleme için teknolojiye ihtiyaç var. 10 yıl önce Afrika kıtasında petrol üretimi yapan ülkeleri parmakla sayarken, teknolojiyi kullanarak yeni keşifler sayesinde sağlanan üretimle neredeyse kıtadaki 54 ülkenin yarısı petrol ve gaz üretimi yapmaktadır. Bu keşif çalışmalarının devam etmesiyle gelecek 10 yılda bütün Afrika ülkeleri petrol üretecek. Bu da kıtanın zenginliğinin ve kıtanın sunduğu fırsatların kanıtıdır." ifadelerini kullandı.
"OPEC'le bütçemizi daha iyi ayarlayacağız"
Lima, ülkesinin Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'ne (OPEC) geçen ay katıldığını anımsatarak, "Organizasyonun petrol üretim ayarlamaları ve büyük üretici ülkelerin faaliyetleri hakkında sağladığı bilgiler ve gelecekteki fiyat tahminleri sayesinde kendi bütçemizi daha rahat ayarlayabileceğiz." dedi.
Organizasyona üye olmayan kıta ülkelerini de alınan kararlar doğrultusunda beraber çalışmaya teşvik ettiklerinin altını çizen Lima, bütün Afrika ülkelerinin bir araya geldiğinde piyasalardaki ve uluslararası arenadaki pozisyonlarının daha güçlü olacağını aktardı.
"Batı medyası Afrika'ya önyargılı yaklaşıyor"
Lima, Afrika kıtasının güvenliğine ilişkin medyada yer alan haberlerin gerçeği yansıtmadığını ve özellikle Batı medyasının kıtayla ilgili haberler yaparken önyargılı olduğunu söyleyerek, Londra ve Paris'te de olaylar olduğunda kimsenin şehri terk etmediğini kaydetti.
Afrika'da da Avrupa'daki gibi olayların yaşanabildiğini ve böyle durumlarda yabancı yatırımcıların kıtaya yatırım yapmaktan vazgeçtiği yönünde haberler yapıldığını ifade eden Lima, sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Bununla beraber Afrika'daki en küçük olumsuz gelişmede sorunların kaynağı yöneticiler olarak gösterilmektedir. Konu Afrika olunca her şey direk yöneticilere bağlanıyor. Bir Afrika ülkesinde finansal herhangi bir sorun olduğunda hemen 'devlet başkanı yolsuzluk yaptı' diyorlar. Kıtanın zenginliğinden dolayı buradaki haberleri sürekli önyargıyla, yanlış yönlendirmeyle yazıyorlar. Evet, bunlar bizi de etkiledi ama artık hiçbirini önemsemiyoruz. Artık teknoloji sayesinde her şeye ulaşıyor, gerekli bilgileri elde edebiliyoruz."