El-Kudüs Gazetesi: ABD, Fırat'ın Doğusu'nda 3 ayrı 'Güvenli Bölge' planını kabul etti
El-Kudüs Gazetesinde yer alan bir haberde, ABD'nin, Türkiye'nin talep ettiği Suriye'nin kuzeyinde 480 km uzunluğunda ve 30 km derinliğinde bir güvenli bölge planını reddederken, üç güvenli bölge oluşturulması teklifini kabul ettiğini ileri sürüldü.

Oluşturma Tarihi: 2019-10-06 16:08:53

Güncelleme Tarihi: 2019-10-06 16:08:53

El-Kudüs Gazetesinde yer alan bir haberde, ABD'nin, Türkiye'nin talep ettiği Suriye'nin kuzeyinde 480 km uzunluğunda ve 30 km derinliğinde bir güvenli bölge planını reddederken, üç güvenli bölge oluşturulması teklifini kabul ettiğini ileri sürüldü.

Gazetede yer alan ve ABD'nin Suriye özel temsilcisi James Jeffrey'e yakın bir kaynağa dayandırılan haberde Güvenli Bölge'nin Türklerin çok istediği şekilde 480 km uzunluğunda ve uzun bir derinlikte olmadığı, Washington'un aralıklı bir şekilde üç bölge üzerinde anlaştığını ileri sürdü.

Kaynak, Türkiye'nin güvenlik kaygılarını hafifleteceği öne sürülen Kürt nüfusun yoğun olduğu sınır bölgelerinde oluşturulması planlanan bölgeleri şu şekilde açıkladı:

A Bölgesi: Kobani'den Tel Ebyad'ın doğusuna uzanan bölge
B Bölgesi: Dirbesîyê ve Amudê kentlerini içeren bölge
C Bölgesi: Kamışlı'nın doğusundan Malikiye'nin kuzeyine uzanan bölge

Geçtiğimiz hafta New York'ta gerçekleştirdiği basın toplantısında Türkiye ile gerçekleştirilen askeri anlaşmanın politik yönleri olduğunu dile getiren ABD'nin Suriye özel temsilcisi James Jeffrey askeri anlaşmanın dürüst bir şekilde ve hızlıca uygulanması için çalıştıklarını vurgulayarak şunları söyledi:
"Türkiye ile bu konuda bir süredir çalışıyoruz. Birçoğunuzun bildiği gibi 2014'te IŞİD karşıtı koalisyonun parçası olarak temelde PKK bağlantılı birçoğu YPG/PYD'li yerel güçlere destek vermek için Suriye'ye girdik, buraya daha sonra Arap savaşçıların da katıldığı DSG de dahil oldu ve çok etkiliydi. 2018'de ilkbaharın sonlarına doğru Türkler ile Menbiç konusunda anlaşmaya çalıştık; çünkü Türkler haklı olarak PKK yüzünden 1984'ten beri binlerce kişiyi kaybettiği ve PKK ile bağları olan güçler konusunda endişeleri var. Suriye'nin kuzeydoğusundaki insanlarla konuştuk, birçok grup var ve hepsi de öyle ya da böyle Türklerin endişelenmek için bir nedeni olduğunu anlıyor. Türklerin elbette askeri seçeneği var. Bunu, Afrin'de Cerablus'ta ve el-Bab'da PKK unsurlarına ve PKK ve DEAŞ'lı olduğunu düşündükleri unsulara karşı yaptılar. Her ikisine de saldırı düzenlediler."

Jeffrey, Suriye'nin kuzeydoğusunda güvenliği ve istikrarı sağmak, IŞİD'e karşı mücadeleyi devam ettirmek ve Türkiye'nin ve 'yerel güçlerin' endişelerini gidermek için tüm taraflarla güvenli bölge teklifini görüştüklerini ve buna YPG güçlerinin ve ağır silahların konum ve faaliyetlerine göre farklı mesafelere çekilmesinin de dahil olduğunu aktardı.

Türkiye ve ABD'nin ortak kara devriyesine başladığını ve 4 ortak helikopter uçuşunun da gerçekleştirildiğini ifade eden Jeffrey, "Bu devam edecek ve genişleyecek. Bizce bu bir başarı. Elbette Türkler bu konuda daha hızlı hareket etmemizi istiyor, çünkü onların güvenlik çıkarları söz konusu ama sonuçta bence herkes iyi bir iş yapıyor" dedi.

James Jeffrey'in anlatımları ile daha önceki bilgiler Güvenli Bölge'nin sadece 6 km derinliğinde olduğunu ve ortak devriyelerin köy ve kasabalara girmesini engellediğini öngörüyor.