Emekli Rus General Buzhinskiy: Durum ‘soğuk savaş’tan daha kötü
1984-86 yılları arasında Rusya’nın Ankara’daki elçiliğinde görev alan emekli Rus General Evgeny Buzhinskiy, Erdoğan-Putin-Ruhani üçlü zirvesi ve Akkuyu Nükleer Santralı inşasının Moskova’da nasıl yankılandığını anlattı. General ayrıca 'Çoğu şimdiki durumu Soğuk Savaş’a benzetiyor. O dönem görevdeydim ve açıkçası çok rahat hissediyordum. Çok büyük bir ideolojik mücadele vardı ama sınırlar belliydi; kimse birbirini sürekli tehdit etmiyordu' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2018-04-09 08:21:32

Güncelleme Tarihi: 2018-04-09 08:21:32

Rus General Evgeny Buzhinskiy, 41 yıl Rus ordusunda hizmet verdi, 1984-86 yılları arasında Rusya'nın Ankara'daki elçiliğinde görev aldı. 2002-2009 arasında Rusya Savunma Bakanlığı'nın uluslararası anlaşmalar biriminin başındaydı. Yani Rusya'nın en üst düzey müzakerecilerinden biriydi. 2009'da korgeneral rütbesinden emekli oldu. Şimdi Moskova merkezli “PIR Center” adlı bir düşünce kuruluşunun başkanı. Rus diplomatların yetiştiği devlet enstitüsü MGIMO'da ders veriyor. Kremlin ve Rus ordusuyla çok yakın ilişkileri olmasıyla biliniyor...

Buzhinskiy, Habertürk'ten Nalan Koçak'ın sorularını yanıtladı.

ANKARA'DAKİ ÜÇLÜ ZİRVE

- Putin ve Ruhani Türkiye'deydi. Üçlü zirve sonrası yapılan açıklamalara baktığınızda, sizce görüşmeler nasıl geçti?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuk liderlere hitap şekline bile baktığınızda, İran'dan ziyade Rusya'yla sıcak ilişkilerin altını çizmek istediğini görüyorsunuz. Açıkçası Türkiye-İran ilişkileri beni çok ilgilendirmiyor. Fakat Suriye konusunda, 3 ülke arasındaki işbirliği seviyesi bir hayli tatmin edici.

- Peki Washington'daki yetkililer, Ankara'da 3 liderin samimi karelerini gördüğünde ne hissetmiştir?

Hiç de mutlu olduklarını sanmıyorum. Amerikan tarafında irkilme hissi hayli fazla. Ama kimseyi suçlamasınlar, sorumlusu kendileri. Tüm bu anlaşmazlıkların nedeni biliyorsunuz Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın canına kastetmeleri.

‘YPG ARTIK GİTSİN WASHINGTON'LA KONUŞSUN'

- Rusya ve Türkiye'nin Suriye konusunda ilişkisi sorunsuz değil. Ortak noktalar ve anlaşması zor olan noktalar neler?

Türkiye'deki zirvenin ardından yapılan açıklamalara baktığınızda temel ortak noktanın Suriye'nin toprak bütünlüğü olduğunu görürsünüz. 5 sene öncesine göre Türkiye'nin “Esad gitmeli” pozisyonunda da bir değişiklik olduğunu görüyoruz. Bir diğer önemli mesele de Kürtler. Ankara'da çalıştım, Türklerin ne düşündüğünü biliyorum. Suriye'de Kürtlerin kendi bölgelerini kurması Türkiye için bir kâbus. Türkiye bunun gerçekleşmesine asla müsaade etmez. Bu konuda Erdoğan sonuna kadar gitmeye hazır; NATO'nun, ABD'nin ya da herhangi bir kimsenin ne dediğine bakmadan. Kürtler konusunda Moskova'nın duruşu çok zekice. Putin ne demişti? “Kürtler her halk gibi kendi kaderini belirleyebilir ama bunu birleşik Suriye devleti içerisinde yapmalılar.” Kürtler Rusya'ya “Neden bizi desteklemiyorsunuz?” diyorlar. Benim cevabım şu: Tarafınızı seçtiniz. Lütfen artık gidin ve Washington'la konuşun. Türkiye'yle ilişkilerimizi tehlikeye atmak istemiyoruz.

- Rusya'nın da YPG'yle ilişkileri vardı. Fakat Afrin'le beraber Putin de bir seçim mi yaptı? Zira YPG Rusya'nın ihanetine uğradığını düşünüyor...

(Gülüyor!) Neden öyle hissediyorlar ki, biz mi onlara ihanet ettik? Hayır. Onlar tarafını seçti. Eğer Rusya'nın yanında dursalardı, Putin onlara “Uslu durun, Türkiye'ye sataşmayın, Suriye'yi bölmeye çalışmayın” derdi.

‘YPG RUSYA'YI TAMAMEN KAYBETMEDİ'

- Peki sizin ifadelerinizle sorayım, YPG Rusya'yı artık tamamen kaybetti mi?

Hayır. Çünkü o kadar aptal değiller. Afrin onların bu gezegendeki tek toprağı değil. Hayat devam ediyor. Er ya da geç Rusya'yla işbirliği yapmanın bir yolunu bulacaklardır. Bir süre düşük profilli takılacaklardır ve başaramayacakları şeylerin peşinden koşmayacaklardır. Amerikalılar bile... Müttefikleri Türkiye'yle savaşacak kadar aptal değiller.

‘TÜRKİYE AFRİN'İ İŞGAL ETMEZ'

- İran'ın Türkiye'den Afrin'i rejime vermesini istediği iddia edildi. Doğru olabilir mi?

Türkiye'nin Suriye topraklarını işgal gibi bir planının olduğunu düşünmüyorum. İç savaş bittiğinde Erdoğan'ın bu konuyu birleşik Suriye çerçevesinde bir sonuca erdireceğini düşünüyorum.

‘TAM BİR TIMARHANE'

- Trump, “Suriye'den çekileceğiz” dedi. Sonra kısa vadede çekilmekten vazgeçti. Sizce ne yapmaya çalışıyor?

Rusya karşıtı histeriyi bir kenara koyacak olursak, Washington'da tam bir karmaşa var. Trump ve ekibi diye bir şey yok. Başkan bir şey diyor, ertesi gün dışişleri onu yalanlıyor. Twitter'dan bir şey yazıyor, sonra tam tersini söylüyor. Tam bir tımarhane gibi.

‘ABD ‘ÇEKİLİYORUZ' DİYOR ÇÜNKÜ BAŞARISIZ OLDU'

- Trump, Suudilerden para istedi, Fransız askerlerini Münbiç'e çağırdı. Başkan, Suriye savaşının maliyetini paylaşmak mı istiyor? “Çekileceğiz” derken blöf mü yapıyor?

Trump bir iş insanı olarak çok pratik biri. Durumu değerlendirdi ve ABD'nin artık Suriye'de başarılı olmasının mümkün olmadığını gördü. Hiçbir hedeflerini yerine getiremeyecekler. Trump sanırım “DEAŞ'ı yendik, başarılı olduk, artık çekiliyoruz” demenin akıllıca olacağını düşündü. Eğer askerleri çekerse bence Putin Trump'ı arar ve tebrik eder, “Yolunuz açık olsun” der.

‘AJANIN ZEHİRLENMESİ BÜYÜK PROVOKASYON'

- Kremlin, ABD'de olanları nasıl izliyor?

Tabii ki komik geliyor. Rusya konusunda açılan soruşturma, özel yetkili savcılar... Tüm bu karmaşa eğlenceli ve komik. İşin ciddi kısmına gelecek olursam tansiyon yükselmesi çok kötü sonuçlar doğurabilir. Çoğu şimdiki durumu Soğuk Savaş'a benzetiyor. O dönem görevdeydim ve açıkçası çok rahat hissediyordum. Çok büyük bir ideolojik mücadele vardı ama sınırlar belliydi; kimse birbirini sürekli tehdit etmiyordu. O dönem bile ABD, Rusya'yı ekonomik, siyasi açıdan bu kadar boğmaya çalışmıyordu.

- Yani “Şimdiki durum Soğuk Savaş'tan bile kötü” diyorsunuz...

Kesinlikle çünkü şimdi hiçbir kural yok. Sadece Rusya değil, işbirliği yaptığımız tüm ülkeleri sıkıştırmaya çalışıyorlar. Hepsi Türkiye gibi değil, baskıya dayanamayabilirler. Bazıları “Tamam, Amerikalılarla aramızı bozmayalım ki şirketlerimiz rahat etsin” diyebilir.

- Bir röportajınızda “Tüm bunlar gerçek bir savaşa evrilebilir ve bu da dünyadaki son savaş olur” dediniz. Bu yüzden mi?

Evet. Bakın en tehlikeli sahne Suriye. Amerikalılar geçenlerde “Yine kimyasal saldırı olursa Şam'ı vururuz” dedi. Rusya Genelkurmay Başkanı Gerasimov'sa “Orada askerlerimiz, merkezlerimiz, danışmanlarımız var. Saldırırsanız biz de karşılık veririz” dedi. Bu da gerçek savaş demek. Rusya ve ABD arasında sınırlı çatışmalar yaşanabilir ama bunun ötesine geçilmez diye düşünenler büyük bir yanılgı içinde. Suriye gibi bir yerde şiddetin tırmanması an meselesi olabilir.

- Ajan Skripal'in zehirlenmesi gerilimin son nedeni. Sizce bu iş nereye gider?

Bu çok büyük bir provokasyon. Çok kötü tezgâhlanmış bir oyun. Çok ağır bir zehre maruz kaldılar ama hâlâ yaşıyorlar, hatta durumları iyi. Rusya muhataplarına çok fazla soru sordu ama yanıt alamadı. Sadece bir histeri var.

- Gerilim neden şimdi arttı?

Çünkü Trump değil ama ABD elitlerine göre Rusya rahat durmuyor. Her şey 11 yıl önce Münih'te Putin Amerikan liderliği denilen şeye meydan okuduğunda başladı.