“Obama'yı alın Erdoğan'ı bize verin” sözü ile gündeme oturan ünlü iktisatçı Arthur Laffer, çıkan haberler üzerine gönderdiği e-mailde “Türkiye kamu borcunu yüzde 50 azalttı, ABD arttırdı, Türkiye kurumlar vergisini yüzde 20'ye düşürdü, ABD'de yüzde 35'lerde uygulanıyor. Türkiye özelleştirirken, ABD devletleştiriyor. Şimdi bunlara bakınca ‘Erdoğan'ı verin Obama'yı alın' demekte çok haklıyım” dedi.
Yenişafak'ta yer alan bilgide; ABD'li kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, 'siyasi' bir karar alarak Türkiye'nin yatırım yapılabilir ülke notunu düşürse de, ABD'li ünlü iktisatçı Arthur Laffer, Türkiye ekonomisinin ABD'de den daha iyi olduğunu söyledi. Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) tarafından 8 Eylül 2016 tarihinde Ankara'da düzenlenen, toplantıya katılan 'Arz yönlü iktisadın babası' olarak da dünyaca bilinen ABD'li ekonomist Arthur Laffer, Yeni Şafak Gazetesi'nde ona atfen çıkan 'Erdoğan'ı bize verin Obama'yı alın' haberleriyle ilgili gazetemize bir e-mail gönderdi.
"OBAMA"YI ALIN DEMİŞTİ
Laffer kendisinin yaptığı yoruma dayalı konuşmasının gazetemizde yer alışı şekli ile ilgili muhabirimize yazdığı e-mail ile teşekkür etti. Laffer, “Samimiyetle Türkiye uzun zamandır yaşadığım en büyük sürprizdi. Ekonomik performansınızın ne kadar mükemmel olduğu konusunda bir fikrim yoktu. Yarı şakayla bizim (ABD'nin) başkanını sizinle değiştirebileceğini söylediğimde, aslında yorumlarımda doğruluk payı vardı” tespitini dile getirdi.
THY EN GÜZEL ÖRNEĞİNİZ
Türkiye'nin kurumlar vergisi oranını yüzde 20'ye indirdiğini, bu rakam şu anda ABD'de Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'ndeki en büyük vergi oranı olarak yüzde 35 olduğunu hatırlatan Laffer, şunlara dikkat çekti:
“Türkiye'de gelir vergisi en yüksek oranı yüzde 35, ABD'de ise bazı eyaletlerde bu oran yüzde 50'yi aşıyor. Türkiye devlet işletmelerini özelleştirirken, ABD her yerde devletleştirici ve aşırı düzenleyici bir tutuma sahip. Verebileceğim en iyi örnek Turkish Airlines. Önce devlet tarafından işletilirken şu anda özel işletme altında ve beklentilerin çok daha üzerinde bulunuyor. Diğer yandan ABD, korkunç sonuçlara sebebiyet veren sağlık kuruluşlarının ulusallaştırılması adımını attı. Türkiye ulusal borcunun GSYH'ye oranı son 10 yılda % 50 azalttı, bu süreçte ise ABD ulusal borcunu fazlasıyla arttırdı.”
YERİMDE OLSAYDIN SEN DE ERDOĞAN'I İSTEMEZ MİYDİN?
E-mailde “Türkiye'nin ekonomisi her yerdeki en iyi performans sahibi ekonomilerden biri” vurgusu yapan Laffer, “Şu anda ABD ekonomisi ise hafızalardaki en kötü toparlanmaya şahit oluyor. Benim yerimde olsaydın Obama'nın yerine Erdoğan ve takımı gibi bir ekibin yer almasını istemez miydin” sözlerine yer verdi. Arthur Laffer, “Tekrar bu yaşlı ABD'li profesöre kibarlığın için teşekkür ederim. Türkiye'yi seviyorum” sözleriyle noktaladı.
1972-1989 döneminde, aralarında eski ABD Başkanı Ronald Reagan ve eski İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher'in de bulunduğu birçok ünlü lidere danışmanlık yapan Arthur Laffer, Ankara'daki sunumuda Türkiye ekonomisiyle ilgili dünyada yanlış bir algı olduğunun altını çizdi. Laffer, “Türkiye ekonomisi bana göre inanılmaz iyi durumda. Kötü ekonomi görmek istiyorsanız ABD'ye gelin. Buraya gelirken bir arkadaşım, 'Erdoğan'ı bize versinler durumumuz harika olur' dedi.
ÇOK İYİMSERİM
"Kısa vade için teklifim şudur: 'Obama'yı alın, Erdoğan'ı bize verin” diyen Laffer, darbe girişiminin ekonomiye etkisine ilişkin bir soru üzerine de, “Darbe girişiminin iyi atlatılması yatırım ortamına güveni tazeleyecek diye düşünüyorum. Türkiye'nin geleceğiyle ilgili çok iyimserim” sözleri ile gündem oluşturmuştu.