'Erdoğan'ın başarılarının devamı için dua ediyoruz'
Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Karadaği, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın davasında samimi olduğuna inancını ifade ederek, 'Başarılarının devamı için dua ediyoruz' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2016-08-05 14:11:18

Güncelleme Tarihi: 2016-08-05 14:11:18

Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Muhyiddin Ali Karadaği, AA muhabirine yaptığı açıklamada, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin Allah tarafından başarısızlıkla sonuçlandırıldığını söyledi.

Darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlandırılmasının birkaç sebebi olduğunu dile getiren Karadaği, "Birincisi, bu darbeciler, ilk defa masum insanları öldürmek suretiyle darbe gerçekleştirmek istedi. Allah bize göre, başta bu nedenle darbeyi başarısız kıldı. İkinci olarak, darbeyle devrilmek istenen yöneticiler meşru yöneticilerdir. Darbe ile amaç, halk tarafından, halkın özgür iradesiyle, temiz seçimlerle iş başına gelen ve mazlumlara yardım eden, onların destekçisi olan iyi bir yönetimin devrilmesiydi. Bundan dolayı da Allah bu darbeyi başarısızlıkla sonuçlandırdı." diye konuştu.

Dünya Müslüman Alimler Birliği olarak 15 Temmuz darbe gecesinde yaşanan kalkışmayı çok güçlü şekilde kınadıklarını vurgulayan Karadaği, o günden itibaren dik duruşundan ve cesaretinden dolayı Türk halkını tebrik etti.

Karadaği, hem kendisinin hem de İslam ülkelerinin Türkiye'ye bakışının çok olumlu olduğunu belirterek, "Recep Tayyip Erdoğan'ın davasında samimi, sadık bir insan olduğuna inanıyoruz. Hem samimi bir şekilde çalışıyor hem de kendisi ve Türk halkı, İslam ile Arap ülkelerinin sorunlarına büyük yaklaşım gösteriyor. Bundan dolayı hepimiz Erdoğan'ın başarılarının devamı için dua ediyoruz." ifadelerini kullandı.

MISIR'DAKİ DARBE VE TÜRKİYE'DEKİ DARBE GİRİŞİMİ 

Karadaği, Mısır'da seçilmiş hükümete yapılan darbe ile Türkiye'deki başarısız darbe girişimi arasında farklar olduğuna işaret etti.

Türk halkının 14 yıldır var olan hükümete sahip çıktığını anlatan Karadaği, şunları kaydetti:

"Halk, bu hükümetin sosyal, siyasi ve ekonomik olarak ülkenin refahı için çalışan bir hükümet olduğunu bildiği için darbeye karşı güzel bir tepki gösterdi. Mısır'da ise Mursi'nin hükümeti henüz tanınmamıştı. Maalesef basın yayın organları doğruyu yanlış, yanlışı ise doğru olarak yansıttı ve Mursi kendini gösteremedi. İkinci fark da Türk halkının daha bilinçli olmasıydı. Geçmişte yaşanan darbe tecrübelerinden dolayı, bir daha kötü günlere dönmemek, tekrar o zamanları yaşamamak için insanlar 20 dakikada sokaklara döküldü. Böyle bir bilinçten bahsediyoruz. Mısır'da ise yanlı yayınlarla halk ile hakikat arasında örülen perdeden dolayı görülemedi."