'Ermenistan'da birçok kişi, anlaşmayı teslimiyet olarak görüyor'
Dağlık Karabağ'da varılan anlaşma ve Ermenistan'daki son durumla ilgili BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan gazeteci ve yayıncı Mark Grigoryan, “Ermenistan'da birçok kişi anlaşmayı teslimiyet olarak görüyor” dedi.

Oluşturma Tarihi: 2020-11-12 14:39:27

Güncelleme Tarihi: 2020-11-12 14:39:27

Dağlık Karabağ'da çatışmaların sona ermesini öngören anlaşmanın imzalanması sonrası Ermenistan'da hükümet zor günler geçiriyor.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, anlaşmanın halkı için acı verici olduğunu ancak bu kararı sahadaki gelişmeler sonrası ordunun ısrarı üzerine aldığını söyledi. Paşinyan istifa çağrılarına direniyor.
Anlaşmaya imza atan ülkeler Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya.
Ermenistan'ın başkenti Erivan'dan gazeteci ve yayıncı Mark Grigoryan, anlaşma ve Ermenistan'daki son durumla ilgili BBC Türkçe'nin sorularını yanıtladı:

BBC Türkçe: Ermenistan'da söz konusu anlaşmanın ardından nasıl bir atmosfer hakim?

Mark Grigoryan: Tatsız. Ermenistan'da birçok kişi bunun bir teslimiyet olduğunu düşünüyor ve bunun nasıl gerçekleştiğini anlamaya çalışıyor. Birçokları da bu acı veren askeri kayıptan kimin sorumlu olduğu hakkında düşünüyor ve sorumluluğu Başbakan'a yüklüyor. Kimileri ise "hainleri" bulmaya çalışıyor çünkü bu çaptaki bir yenilginin ancak "vatana ihanet" ile mümkün olabileceğini düşünüyor.
Bildiğiniz gibi Erivan'da hükümetin istifasını talep eden eylemler var. Anlaşmanın imzalandığı gece öfkeli bir kalabalık hükümet ve parlamento binasına girmeye çalıştı.
Başbakan Paşinyan ise Facebook'ta destekçilerine ve kamuoyuna yönelik yaptığı canlı yayınlarla bu tabloyu değiştirmeye çalışıyor.

BBC Türkçe: Ermenistan halkı ve Dağlık Karabağ'da yaşayan Ermeniler, bu anlaşmayla ve Rusya'nın barış gücüyle ilgili nasıl bir algıya sahip?

Mark Grigoryan: Ruslar, Ermenistan ve Karabağ'da birçok kişi tarafından çok olumlu bir güç olarak görülüyor. Açıkçası, "Türkleri yeni bir Ermeni Soykırımı dalgasından (ilki 1915'teydi) alıkoyabilecek tek güç" olarak görülüyorlar. Bu düşünce Azerbaycan'ın bir Türk devleti olarak algılanmasına dayanıyor.
Rusların savaş çıktığı an müdahale etmemelerinin nedenini Ermenistan'da birçokları anlamaya çalıştı. En yaygın yanıtlardan biri, Putin'in, yeterince Rus yanlısı olmayan Ermenistan Başbakanı'nı bu yolla cezalandırdığıydı. Bir diğer görüş ise savaş Ermenistan ve Karabağ arasındaki bölgeyi geçmediği sürece Putin'in dahil olmayacağına yönelikti. Bunun nedeni Karabağ'ın teknik olarak Azerbaycan sınırları içinde yer almasıydı.

BBC Türkçe: Ermenistan'daki siyasi ve askeri uzmanlar bu anlaşmayı nasıl değerlendirdi?

Mark Grigoryan: Genellikle küçük düşürücü ve ağır bir yenilgi olarak.

BBC Türkçe: Paşinyan hükümeti için nasıl bir gelecek öngörülüyor?

Mark Grigoryan: Asıl soru bu hükümetin herhangi bir geleceği olup olmadığı. Eylemciler Paşinyan'ın bir an önce istifasını istiyor. Destekçileri ise devam etmesini ve mevcut görevlerini sürdürmesini. Sorun, Ermenilerin ne kadarının hala Başbakan'ı desteklediğinde. Benim tahminim, karşıtlarının çok fazla olmadığı ve onu devirmeyi başaramayacakları yönünde.

BBC Türkçe: Anlaşma bazı konularda net çözümler önermiyor ve bazı noktaları gelecekteki müzakerelere bırakıyor. Hangi senaryoların muhtemel olduğunu düşünüyorsunuz?

Mark Grigoryan: En büyük mesele, Karabağ'ın statüsünün ne olacağı. Bana göre Ermeni tarafı bu anlamda bir başarı elde etmek için görüşmelerde çok aktif ve yaratıcı olmak zorunda.

BBC Türkçe: Anlaşma genel olarak Kafkasya bölgesine neler getirebilir?

Mark Grigoryan: Barış ihtimali var ama bu sadece bir ilk adımdı. Atılması gereken başka adımlar var. Azeri ve Ermeni liderlerin uzun erimli bir barışı tesis edip edemeyeceklerini söyleyemem. Rus barış gücünün Kafkasya'daki varlığının istikrar için bir tehdit haline gelebileceğinden endişe ediyorum. Göreceğiz.

BBC Türkçe: Türkiye'nin Azerbaycan'a yönelik mevcut desteği ve gelecekte bölgede varlık gösterme ihtimali Ermenistan'da nasıl algılanıyor?

Mark Grigoryan: Oldukça olumsuz. Ermenistan'da ve Karabağ'daki birçok kişi Türkiye'nin varlığının tehlikeli olduğuna ve Türklerin bir başka soykırıma girişebileceğine inanıyor. Dolayısıyla Ermeniler bunu yaşamsal bir tehdit olarak görüyor ve bu durum tepkinin çok olumsuz olmasını getiriyor.

Kaynak: BBC Türkçe