Beşar Esed Afrin'e giden güçlerin rejime bağlı olduğunu açıklayarak, "Güçlerimizin Afrin kentine girmesi oldukça normaldir. Yabancıların tehdidi söz konusu olunca tüm oluşumlar birlik olmak zorundadır. Suriye'deki bileşenlerin birlik olması gerekiyor" ifadelerini kullanırken, kimyasal silah kullanımı gerçekleştirdiğine dair iddialara da,
"Kimyasal silah konusu, Batı'nın yalanlar sözlüğündeki terimlerden biri oldu. Bu, Suriye ordusuna hava saldırısı düzenlemek için kullanılan bir şantaj malzemesinden başka bir şey değil." açıklamasında bulundu.
DIŞİŞLERİ BAKANI ÇAVUŞOĞLU UYARMIŞTI
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu iki hafta önce YPG ile Esed'in anlaştığı iddialarına dair açıklamalarda bulunmuş, "Esed rejimi YPG'ye destek için gelirse, bizi durduramazlar" ifadelerini kullanmıştı.
Çavuşoğlu, "YPG ile kim mücadele ederse bizim için sorun yok. Rejim YPG'ye destek için gelirse bizi kimse durduramaz. YPG'yi kim korursa bizim için YPG eşittir o grup veya ülkedir. YPG, Mehmetçik korkusuyla sürekli rejimi davet ediyor. Güven bunalımının sebebi ABD'dir. Bize verilen sözler tutulmadı" şeklinde açıklamada bulunmuştu.
ESED'DEN DOĞU GUTA AÇIKLAMASI
Batılı ülkelerin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde kabul edilen 30 günlük ateşkes kararına uyulması çağrısına rağmen, Suriye hükümeti saldırılarını sürdürmekte kararlı.
Reuters'ın haberine göre, Beşar Esed, Doğu Guta bölgesine yönelik ağır saldırıların devam edeceğini söylerken, Suriye ordusu da başkent Şam yakınında kuşatma altında tuttuğu son direniş bölgesinin içlerine doğru dün ilerledi.
Esed, gazetecilere yaptığı ve devlet televizyonunda yayınlanan konuşmasında, "Terörle mücadeleye devam edeceğiz ve
Guta operasyonu bu mücadelenin devamıdır" dedi.
Suriye İnsan Hakları Gözlem Örgütü ve bir Guta sakini, ordunun ilerlemesi karşısında binlerce sivilin, 400,000 kişinin yaşadığı bölgenin içlerine doğru kaçtığını söyledi. Esed yanlısı askeri ittifaktan bir komutan, hükümet güçleri birkaç kilometre daha ilerlerse, bölgeyi ikiye ayırabileceklerini söyledi. Gözlem Örgütü'ne göre de ordu Doğu Guta'nın dörtte birini ele geçirmiş oluyor.
Esed, Rusya'nın uygulamaya koyduğu günlük beşer saatlik ateşkes uygulamasıyla, devam eden askeri saldırılar arasında bir çelişki olmadığını, son günlerde ordunun yaptığı ilerlemelerin ateşkes saatleri içinde sağlandığını söyledi.
Guta'daki katliamlar hakkında ilk kez medyaya konuşan Esed, bölgede yaşayanlardan pek çoğunun devletin yönetimine dönmek istediklerini söyledi. Esed, "Bu nedenle operasyonlara devam etmeliyiz ve aynı zamanda sivillerin bölgeden çıkış yollarını da açmalıyız" dedi. Esed, Doğu Guta hakkında Batılı ülkelerde yapılan açıklamaları "gülünç iddia" olarak niteledi.
BM, KARAR TASARISINI KABUL ETTİ
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, Beşşar Esed rejiminin Doğu Guta'da sürdürdüğü insan hakları ihlallerini "şiddetle" kınayan karar tasarısını kabul etti.
İngiltere'nin çağrısı üzerine cuma günü Doğu Guta'daki insani krizi görüşmek üzere acil oturum yapan Konsey, Rusya'nın İngiltere'nin karar tasarısı üzerinde değişiklikler yapılması talebiyle bu sabah yeniden toplandı.
Oturumda, başta Doğu Guta olmak üzere Suriye'de rejimin işlediği tüm temel insan hakları ihlalleri ve istismarları, uluslararası hukuku çiğnemesi ve insani durumun kötüleşmesini kınayan karar tasarısı 29 evet, 4 hayır ve 14 çekimser oyla kabul edildi.
REJİMİN İHLALLERİ 'ŞİDDETLE' KINANIYOR
Konsey'in kabul ettiği karar tasarısında, rejimin, Doğu Guta'ya sürekli insani erişim vermemesi, hastanelere ve sivil altyapıya karşı bitmek bilmeyen saldırıları, her türlü ağır silah ve hava bombardımanlarıyla sivilleri ayrım gözetmeksizin vurması ve kimyasal silah kullanıldığı iddiaları "şiddetle" kınanıyor.
İngiltere'nin karar tasarısında Doğu Guta'da BM'nin aldığı 30 günlük insani ateşkes kararının hemen uygulanması, sivillere acil insani yardım sevkiyatı yapılması ve bölgedeki yaralı ve hasta binden fazla kişinin acil tahliye edilmesi talebi yer alıyor.
Tasarıda ayrıca Doğu Guta'da insan hakları ihlalleri ve istismarlarını işleyenler ile uluslararası hukuku çiğneyenlerin hesap vermesi gerektiği vurgulanırken bölgedeki son ihlallerin BM Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu tarafından kapsamlı ve bağımsız şekilde soruşturulması talep ediliyor.
RUSYA'NIN TALEPLERİ REDDEDİLDİ
Öte yandan Konsey, Rusya'nın karar tasarısı üzerindeki değişiklik taleplerini reddetti.
İngiltere ise cuma günü konseye sunduğu karar tasarısında bazı değişiklikler yaptı. Metinde "savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçların hesabının sorulması" ifadelerinin yerine "insan hakları ihlalleri ve suistimalleriyle uluslararası hukukun ihlal edilmesi" ifadelerinin konulması dikkati çekti.
Oylamada Konsey'in 47 üyesinden Burundi, Çin, Küba ve Venezuela "hayır" oyu verdi. Avrupa Birliği üyesi ülkeler ise tercihlerini "evet"ten yana kullandı. Oylamada Mısır, Irak, Pakistan ve Kırgızistan gibi İslam ülkeleri çekimser kaldı.
İnsan Hakları Konseyi daha önce yaptığı oturumlarda da Esed rejimini kınayan kararlar almıştı. Konsey kararlarının bağlayıcı özelliği bulunmamasına rağmen, Esed rejimine yönelik uluslararası baskının daha da artırılması açısından kabul edilen tasarı önem arz ediyor.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 24 Şubat'ta aldığı kararla Doğu Guta başta olmak üzere Suriye genelinde siviller için insani ateşkes ilan edilmesini istemişti. Ancak "gecikmeksizin" hayata geçirilmesine hükmedilen ateşkesin nasıl başlayacağı belirsiz kalmıştı.