AA'nın haberine göre Jeffrey, Senato Dış İlişkiler Komitesinde düzenlenen "IŞİD'i yenme planı: Temel kararlar ve değerlendirmeler" başlıklı oturumda senatörlerin sorularını cevapladı.
Jeffrey, bölgedeki en büyük tehlikeyi IŞİD olarak tanımlarken, İran ve Rusya'nın bölgedeki aktivitelerinde ABD'nin çıkarlarını eşit ölçüde tehlikeye soktukları gerekçesiyle tehlike arz ettiklerini belirtti.
IŞİD'e karşı verilen mücadelede bölgesel dinamiklerin gözetilmesi gerektiği yönünde uyarıda bulunan Jeffrey, “Kısacası Rakka'yı alma planımızdaki temel hedefimiz Türkiye'ye rağmen değil Türkiye ile birlikte hareket etmek olmalıdır” ifadesini kullandı.
Jeffrey, Türkiye'nin, terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı YPG'ye ABD'nin verdiği desteğin uzun vadeli hedeflerini anlaması gerektiğini belirterek, "Bölgede yeni ve eski ilişkilerimizi koruyarak İran'ın bölgesel hedeflerine ve Rusya'nın varlığına karşı durmalıyız" diye konuştu.
Jeffrey ayrıca, terör örgütü YPG'nin öncülüğünü yaptığı Suriyeli Demokratik Güçlerine (SDG) ağır silah verilmesi gerektiğini öne sürerek, “Türkiye bu fikre YPG'nin PKK ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle karşı çıkıyor. Türkiye aynı zamanda YPG'nin Sünni Arapların olduğu bölgelere de ilerlemesini istemiyor. Türkiye'nin işbirliği ve üsleri olmadan IŞİD karşıtı operasyonun nasıl gideceğini görmek çok zor” diye konuştu.
Öte yandan Jeffrey, Rakka'da alınacak bir galibiyetin büyük ölçüde SDG'ye ait olması durumunda ise farklı bir riskin ortaya çıkacağına dikkat çekerek, "YPG, İran ve Beşşar Esed rejimi ile ilişkiye girebilir" dedi.