Mescid-i Aksa'ya yönelik İsrail saldırısı üzerine ayağa kalkan İslam ülkeleri tek vücut oldu. Önce ülkelerde sırayla tepki protestoları gerçekleşti. Türkiye başta olmak üzere Malezya, Fas gibi ülkelerde Müslümanlar tepkilerini eyleme dönüştürürken, diğer İslam ülkeleri de gelişmeleri kınayan açıklamaları peş peşe yaptı.

KUDÜSLÜLER RAHATLADI

Son olarak önceki gün İstanbul'da toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı (İTT), 45 üye ülke temsilcisinin hazır bulunmasıyla tarihinde bir rekora imza attı. Bu gelişmelerin Müslümanların tek yumruk olarak tepki göstermesi açısından büyük önem taşıdığını belirten Mirasımız Derneği Başkanı Muhammed Demirci, “Hem Pazar günkü miting hem de İİT'nin İstanbul toplantısından sonra Kudüslüler rahat bir nefes aldırdı. Bu gelişmeler İsrail medyasını rahatsız etti. İsrail kamuoyunda bu gelişmeler geniş yankı buldu. Hepsinin ötesinde Malezya'dan Fas'a kadar birçok İslam ülkesinde Mescid-i Aksa için yapılan eylemler İsrail'in geri adım atmasında etkili oldu” dedi.

TEPKİLER GELDİKÇE DOZ DÜŞTÜ

İsrail'in İslam ülkelerinin tepkisini ölçer nitelikteki bu kalkışmasını, tepkiler gelmeye başladıkça sonlandırdığını anlatan Demirci, “Bu gelişmeler üzerine İsrail ilk önce kapılara koyduğu x-rayleri kaldırdı. Daha sonra ise kamera sistemlerini söktü. Şimdi sadece Mescid-i Aksa'nın El-Megaribe Kapısı'nda polis bekliyor” dedi.

Müslümanlar lehine yaşanan bu olumlu gelişmeleri hazmedemeyen siyonistler, İsrail yönetimine tepki göstermek için İsrail parlamentosu Knesset'e tabut bıraktı. İsrail bayrağının sarılı olduğu tabutla, geri adımı hazmedemeyen fanatikler, ‘İsrail öldü' mesajı verdi.

Kırklareli Üniversitesi Kamu Diplomasisi Merkez Müdürü ANKASAM Kamu Diplomasisi Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Muharrem Ekşi, İİT'nin İstanbul'daki Kudüs gündemli toplantısını değerlendirdi. Toplantıyla Türkiye'nin Arap politikasının vazgeçilmez aktörü olduğunun bir kez daha ortaya konduğunu söyleyen Ekşi, “Türkiye, bu toplantıya ev sahipliği yaparak Kudüs meselesi başta olmak üzere İslam dünyasının sorunlarının muhatabı olduğunu da açıkça uluslararası kamuoyuna göstermiştir.

Türkiye, Mescid-i Aksa sorununda izlediği provokatif diplomasiyle her zaman Kudüs meselesinin bir tarafı ve çözüm ortağı olacağını ve Türkiye'siz Ortadoğu sorunlarının çözüme ulaşamayacağını hatırlatmıştır. Ancak Türkiye'nin soruna müdahil olması, İsrail'de Osmanlı korkusunu tekrar alevlendirmiştir. Çünkü 5 asırlık Osmanlı geçmişi, nasıl Yahudilere engel olarak görüldüyse bugün de Türkiye'nin Kudüs meselesine taraf olması, İsrail'in Kudüs'te oldu bitti yapamayacağını göstermiştir. Zira Türkiye, bu toplantı ile İsrail'e karşı İslam ülkelerini bir araya getirebilmiştir”diye konuştu.

AKSA'YA GİRİYORLAR

Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyen fanatik Yahudilerin sayısı son on ayda önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15 arttı. Jerusalem Post gazetesinde yer alan ve Mescid-i Aksa yıkılarak yerine Yahudilere ait tapınak inşa edilmesini talep eden radikal Yeraeh Örgütü'nün verilerine dayandırılan haberde, İbrani takviminin yıl başı olan geçen ekim ayından bu yana en az 17 bin fanatik Yahudi'nin Harem-i Şerif'e baskın düzenlediği belirtildi.

6 AYDA 17 BİN YAHUDİ GİRDİ

İbrani takvimine göre, geçen yıl 14 bin 908 Yahudi Aksa'ya baskın düzenlemişti. Bu yıl ise yılın bitmesine 6 hafta kala bu sayı şimdiden 17 bine ulaştı. Yahudilerin Süleyman Mabedi'nin yıkılış yıl dönümü olarak kabul ettikleri ve "Tişa BeAv" adını verdikleri matem günü dolayısıyla önceki gün Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlaller artmıştı.