TİMETURK I HABER MERKEZİ
Melahat KEMAL
Irak'ta hükümet güçleri ve İran destekli Şii milislerin Felluce şehrine uyguladığı ablukanın devam etmesine yönelik küresel ve bölgesel tepkiler zayıf da olsa devam ediyor.
ŞEHİR HALKI ÖLÜME TERK EDİLİYOR
Enbar muhafazasının en büyük şehri kabul edilen Felluce şehrinin içinde bulunan aktivistler, şehir halkının gıda, ilaç ve zaruri tıbbi gereçlerin yoksunluğu sebebiyle yavaş yavaş öldüklerini vurguladı. Özellikle küçük yaşta çocukların ve yaşı ilerleyen hasta yaşlıların bu yoksunluğa dayanamayıp öldüğü belirtildi.
Basın organlarına ismini vermekten kaçınan bir aktivistin şu sözlerine yer verdi: “Aralarında yaşı büyük ve hastaların bulunduğu 15'ten fazla adam ve kadın ilaç eksikliği nedeniyle vefat etti. Aynı şekilde geçtiğimiz 2 hafta boyunca 10 çocuk, açlıktan ve beslenme yetersizliğinden hayatını kaybetti.” Şehrin içinde muhasara altında olan ailelerin gün boyunca sadece bir öğün yemek yemekle yetindiğini vurgulayan aktivist, bu öğünün bazen hurma veya darıdan yapılan ekmekle sınırlı olduğunun altını çizdi.
Şehirde gıda maddelerinin neredeyse tamamının tükendiğini açıklayan aktivist, bazı yenilecek durumda olmayan sebzeler dışında hiçbir şeyin kalmadığını ifade etti. Bütün çalışma ve işlerin durakladığı bu zamanda aç kimselerin bu sebzelere yaklaşamadığını belirtti. Darıdan yapılan çörekleri elde etmek neredeyse şans meselesi olduğuna dikkat çekti. Aynı şekilde ticari mahzenlerde hurmanın tükendiğini ifade etti.
GIDA ve İLAÇ SIKINTISI
Öte yandan Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyonu Merkezi resmi sözcüsü, Felluce şehrinin yaşadığı trajediler karşısında endişeli olduğunu belirtti.
Sözcü basın mensuplarına yaptığı açıklamada: “Geçtiğimiz Ocak ayının sonlarına doğru ablukanın iyice daraltılmasından beri ve şehre hiçbir gıda ve ilaç yardımının sokulmaması, şehir halkına insani yardım ulaştırmak için hiçbir aracın olmaması endişe verici” dedi.
İki seneden beri şehirde sivil yerleşim bölgelerine havadan ve karadan bombardımanın devam ettiğine işaret eden BM sözcüsü, yüzlerce insanın hayatını kaybetmesine ve yaralanmasına neden olduğuna değindi. Ayrıca birçok evin bu saldırılar sonucu yıkıma uğradığını vurguladı.
Dünya Gıda Programı, Felluce şehrinin şahit olduğu acı olaylar hakkında yaptığı açıklamada, bütün çarşıların ve ticari merkezlerin kapılarının kapalı olduğunu belirtti. Merkezi Elektrik Üretim Santrali'nin çalışmadığını bildirdi. Aynı şekilde su kanallarının haftada bir gün kesildiğini ve ilaç noktasında büyük bir eksiklik olduğunu ifade etti.
'BM'NİN SESSİZLİĞİ, SOYKIRIMA ORTAK OLMAKTIR'
Cenevre Uluslararası Adalet Merkezi, Birleşmiş Milletlerin kayıtsız kaldığı Felluce şehir halkının acılarını ve yaşadığı trajediyi konu etti. Merkezin yayımlanan en son açıklamasında “Aylardan beri hükümetin Felluce şehrine dayattığı abluka karşısında Birleşmiş Milletlerin suskunluğu, şehir halkının maruz kaldığı bu soykırım suçuna onu ortak kılmaktadır” dendi.
Merkez yayınladığı açıklamasında Birleşmiş Milletler birimlerinin, kaçmaya sığındığını ve Felluce halkının maruz kaldığı günlük bombalamalara karşı ve bombalama neticesinde ölen insanlar için herhangi bir adım atmadığını açıkladı. Birleşmiş Milletlerin yeryüzünün her neresinde olursa olsun bu tür suçlara karşı herhangi gerekli bir işlem başlatmayacağına işaret etti.
Açıklamada Birleşmiş Milletlerinden, Felluce şehrinde sivil yerleşim bölgelerini hedef alan bombalamaların durdurulması, şehrin içinde muhasara altında kalan binlerce ailenin hayatını kurtarmak için gıda ve ilaç maddelerin güvenli bir şekilde ulaşması için geçişlerin acıkması hızlı ve ciddi adımlar atması talep edildi.
Felluce şehrinde yaşananları sert bir dille eleştiren Cenevre Uluslararası Adalet Merkezi, hükümet güçlerinin, koalisyon kuvvetlerinin ve Birleşmiş Milletler Birimlerinin kendilerini hesaba çekmesi gereken toplu bir soykırım suçu olarak yorumladı. Herkesi, bu suça son vermek için gerekli çalışmaları yapmaya ve muhasara altında olan halkı kurtarmaya davet etti.
Basın organları, Cenevre Uluslararası Adalet Merkezi tarafından yapılan bu açıklamanın, Felluce halkının, sosyal medya araçlarını kullanarak şehir halkının kurtarılması için Uluslararası Teşkilatlara seslendikten sonra geldiğine dikkat çekti. Daha önce ablukanın daha fazla daraltılması ve hükümet tarafından düzenlenen bombardımanın şiddet kazanmasıyla sosyal medyada düzenlenen “Felluce Açlıktan Ölüyor” adlı kampanyada, Felluce halkının acıları, Birleşmiş Milletlere, dünyada insan haklarıyla ilgilenen teşkilatlara ulaştırılmaya çalışılmıştı.
Felluce Eğitim Hastanesinin paylaştığı istatistiklere göre, genelini kadın ve çocukların oluşturduğu yüzlerce sivil, IŞİD'le savaş bahanesini bir araç olarak kullanan hükümet kuvvetlerinin ve uluslararası koalisyon güçlerinin düzenlediği hava saldırılarında hayatını kaybetti. Felluce halkının yaşamlarını sürdürebilmek için gıda ve ilaç maddelerine, tıbbi gereçlere ihtiyaç duyduğu bu anda hava saldırıların devam ettiği kaydedildi.
3400 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
2 seneden beri devam eden hükümetin hava ve kara saldırıları neticesinde şuana kadar 500'ü çocuk, 400 kadın olmak üzere toplamda 3 bin 400'ten fazla kişi öldüğü ve 6 bin kişinin yaralandığı biliniyor. Şehirde bulunan nüfusun şu anda 100 bin olduğu belirtiliyor. Genelinin çocuk, kadın ve yaşlı kimselerin oluşturduğu kaydediliyor. Mezhepçi milisler tarafından öldürülmeye veya kaçırılmaya maruz kalabilecekleri nedeniyle şehir halkı dışarı çıkamıyor. Başkent Bağdat'a gitmek isteyen kimseler, hükümet kuvvetlerinin uzun işlemlerine ve zor şartlarına maruz kalıyor.
Irak Müslüman Alimler Heyeti'den Felluce Açıklaması
Irak Müslüman Alimler Heyeti Genel Sekreterliği, Felluce şehrinde sivil halkın hedef alınması ve onların düşmanca ve zalimane öldürülmesi hakkında bir açıklama yayınladı. Irak Müslüman Alimler Heyeti tarafından yayınlanan açıklamanın metni şöyle;
26 Nisan 2016 tarihinde Enbar muhafazasına bağlı Felluce şehrinin çeşitli bölgelerine liderliğini Amerika'nın yaptığı uluslararası koalisyon kuvvetlerinin düzenlediği hava saldırılarında aralarında kadın ve çocuklarında olduğu 21 ölü ve yaralının olduğu rapor edildi.
İki seneden beri kendisine dayatılan amansız muhasara gölgesinde Felluce şehri, hükümet kuvvetlerinin ve uluslararası koalisyon güçlerinin günlük düzenlenen hava saldırıları ve top atışları altında yaşamaktadır. Oraya dayatılan abluka nedeniyle tükenen gıda ve ilaç maddeleri insani durumu daha kötü bir seviyeye taşımaktadır. Resmi istatistiklere göre genelinin kadın ve çocukların olduğu 9344 ölü ve yaralı olduğu belirtilmektedir.
Amerika önderliğinde uluslararası koalisyon güçleri ve hükümet kuvvetleri tarafından işlenen bu suçlar sivilleri hedef almak siyasetine ve onları füzelerine ve bombalarına hedef yapmaya delalet etmektedir. Bu orduların bölükleri ve uçakları, çatışma sahalarının dışında öldürmeye yeşil ışık yakıyorlar. Şuana kadar aldıkları canların geneli, muhasara altında olan sivillerdir. Muhasara altında olan şehre rastgele savaş açmak onların izlediği ahlak modelini yeterince ortaya koymaktadır.
Yaşanan şeyler, bu kimselerin bağlı olduklarını iddia ettikleri uluslararası kanun maddelerine tamamıyla muhaliftir. Bunların en belirginleri 4. Cenevre Anlaşmasında karar kılınan 32. 33. maddeleridir. Bu maddelerde sivil halkların korunacağı, özellikle kadın ve çocuklar olmak üzere sivil halkın savaşın felaketlerinden uzak tutulacağı, onların hedef alınmayacağı ve onların ihmal edilmeyeceği kararları yer almaktadır. Ancak bu kuvvetlerin hata bahanesine sığınarak günlük bir şekilde işlediği ve açık nişanesi olduğu bu suçları toplu soykırım olarak görmekteyiz ve yıkıcı bir menhec olarak yorumlamaktayız.