'Filistin'de ezanlar hiçbir zaman susmayacak'
Mescid-i Aksa'nın vaizlerinden ve 1948 Filistin İslami Hareketi lideri Şeyh Raid Salah'ın yardımcısı Şeyh Muhammed Arif, söz konusu tasarıyı değerlendirdi.

Oluşturma Tarihi: 2016-11-30 11:13:58

Güncelleme Tarihi: 2016-11-30 11:13:58

Tasarının  İsrail meclisinden (Knesset) geçme olasılığının yüksek olduğunu belirten Şeyh  Arif, tasarının ezanın yasaklanması meselesinden öte İsrail'in diğer dinlere  saldırısını da kapsadığını ifade etti.

Ezan konusunun kendileri için çok önemli olduğu vurgulayan Şeyh Arif,  tasarının meclisten geçmesi ve bütün müezzinlerin hapse girmesi durumunda bile  evlerini camilere dönüştürerek, Filistin'de ezanların susmasına izin  vermeyeceklerini söyledi.
 
 "Raid Salah sadece bir hareketin değil, bütün Müslümanların  temsilcisidir"
 
1948 Filistin İslami Hareketi lideri Şeyh Raid Salah'ın  "Kudüs ve  Mescid-i Aksa'da şiddete teşvik ettiği" suçlamasıyla İsrail'in güneyindeki  Bi'ru's-Seba hapishanesinde mayıs ayından bu yana tek kişilik hücrede tutulduğunu  hatırlatan Arif, Salah'ın sadece belirli bir hareketin değil, bütün Müslümanların  temsilcisi olduğunu vurguladı.
 
İsrail'in Filistin halkını kendilerine karşı kışkırtmak istemesi  sebebiyle  Salah'a hapis cezası verdiğini söyleyen Şeyh Arif, İsrail'in dini  değerleri çiğnemeye yönelik yaptığı uygulamalara Salah'ın şiddetle karşı  çıktığını dolayısıyla her türlü kötü muameleye tabi tutulduğunu anlattı. Arif,  "Şeyh Raid Salah'ı Mescid-i Aksa'yı savunmaya çalışırken öldürmek istediler. Son  olarak da onu hücre hapsine aldılar. Şeyh Salah, bu hayatın imtihan ve sabırdan  ibaret olduğunu bildiği için sabırla davranıyor." diye konuştu.
 
Arif, İsrail'in Knesset'teki Arap milletvekili Cemal Zehalika'nın,  Salah'ı ziyaret etmesine izin vermediğini ve yönetimin zaman zaman keyfi  davranarak, Salah'ın birinci dereceden yakın akrabaları ile görüşmesine izin  verdiğini dile getirdi. Ziyaretlere izin verilmemesinin sebebini de "Salah'ın  halk üzerindeki etkisinin engellenmek istenmesi" şeklinde yorumlayan Arif,  "İsrail, ziyaretlere izin verilmesi durumunda Salah'ın etkisinin sürmeye devam  edeceğini düşünüyor. Dolayısıyla onun ziyaret edilmesine izin vermiyor." dedi.
 
"Araplar doğudan batıya, kuzeyden güneye suskunlar"
 
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinde Filistin meselesinin  görüşülmesinin ardından BM Ortadoğu yetkilisinin konseyde yaptığı açıklamada,  Doğu Kudüs'te gün geçtikçe artan yeni yerleşim planlarının endişe verici olduğu  ve "Filistin devletinin kurulma ihtimalinin daha önce hiç olmadığı kadar tehlike  altında" olduğu yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Arif, şunları  kaydetti:
 
"BM'nin ya da herhangi bir kurumun aldığı kararlar İsrail'i etkiliyor  mu acaba? BM, hatta bütün dünya öfkesini açıklasa bile İsrail'in umrunda değil.  İsrail işgalci bir devlettir. Bunu her zaman yaptı ve şimdi de yapmaya devam  ediyor. Devlet ve barış sürecine gelince; herhangi bir barış süreci var mı?  Barışın olup olmayacağını da İsrail belirliyor çünkü üstün konumda ve bunun  sebebi de Arapların suskunluğu. Araplar doğudan batıya, kuzeyden güneye  suskunlar."
 
 "İsrail'de çıkan yangınlarla ilgili Filistinlileri suçlamak kabul  edilemez"
 
İsrail'in birçok bölgesinde geçen hafta çıkan yangınların  kendiliğinden oluştuğunu ve söz konusu yangınların bir failinin olmadığını  söyleyen Arif, bu hususta Filistin halkını suçlamaya yönelik iddiaları ise kabul  edilemez buldu.
 
Ülkedeki yangın söndürme faaliyetlerine destek amacıyla İsrail'in  Filistin'den yardım istediğini hatırlatan Arif, "İsrail ülkede çıkan yangınların  söndürülmesi için Türkiye'den de yardım istedi çünkü Türkiye büyük bir ülke. Ben  eminim ki Türkiye bu konuya insani bir mesele olarak baktığı için yardımda  bulundu." dedi.
 
 "Filistinlilerin tek nefesi, tek umudu Türkiye"
 
Şeyh Arif, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Filistin için çok  büyük yardımlar yaptığını belirterek, "Yıllardır Arap dünyası ve diğer  Müslümanların Gazze'ye yaptığı yardımı Türkiye sadece iki ayda yaptı. Önceden  Arap devletlerinden ve Müslüman ülkelerden bir umudumuz vardı ama şu anda  Filistinlilerin tek nefesi, tek umudu Türkiye." ifadelerini kullandı.
 
Türk halkının Mavi Marmara gemisiyle 2010 yılında Gazze'ye yardım  götürmek için canını verdiğini dile getiren Arif, "Türkiye'deki dernek ve  vakıfların yaptığı yardımı bize kimse yapmadı. Araplar bunları görsün de utansın.  Bizim Türkiye'den ümidimiz büyük, beklentilerimiz de çok fazla ve bizler  ümidimizin kaynağı olan bu halkın ve hükümetin her zaman yardımımıza koşacağına  eminiz." değerlendirmesinde bulundu.