Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'ın milletvekilliği ve devlet başkanlığı seçimi yapma kararı alması halkı ikiye böldü.
İsrail işgali ve ablukası altındaki Filistin'de 2006'dan bu yana devam eden parçalanmışlık nedeniyle seçime gidilememişti. Devlet Başkanı Mahmut Abbas, 15 yıl aradan sonra 22 Mayıs'ta milletvekilliği, 31 Temmuz'da da devlet başkanlığı seçimi için sandık başına gitmeyi öngören kararnameyi imzaladı.
Ancak bu karar Filistin halkı nezdinde farklı yansımalara yol açtı. Gazze ve Batı Şeria'da yaşayanların bazıları seçimleri boykot edeceğini belirtirken, bazıları ise Hamas ve Fetih'in dışından bağımsız adaylara oy vereceğini söyledi.
Gazze halkı farklı kutuplara
bölünmüş durumda
Gazzeli taksi şoförü Halid Debabiş (60), AA muhabirine yaptığı açıklamada, halk ile Filistinli gruplar arasındaki güvensizliğin, seçimlerin yapılması olasılığı konusunda şüphelere neden olduğunu söyledi.
Debabiş, "Hamas ve Fetih ile halk arasında ve Hamas ile Fetih'in kendi aralarında geçen 15 yılda oluşan büyük güvensizlik krizi var. Bu nedenle seçimlerin yapılacağı konusunda büyük şüpheler var." dedi.
Mevcut partilerin meşruiyetini yenilemeye dayalı seçimler istemediklerini ifade eden Debabiş, bağımsız isimler içermemesi halinde seçimleri boykot etmek istediğini kaydetti.
Hamas ve Fetih'ten yorulduklarını ve Filistin'e somut değişiklikler sunabilecek bağımsız şahsiyetler istediklerini aktaran Debabiş, Filistinli grupların gelecek ay Kahire'de yapacağı toplantının seçimlerin yapılması konusunda ne kadar iyi niyetli olduklarını ortaya koyacağına dikkati çekti.
Gazze'de lokantada çalışan Arafat el-Cucu (31) da seçimlerin yapılacağına ilişkin şüphelerini dile getirdi.
Filistinli grupların daha önce uzlaşmayı ve seçimleri yapmayı kabul ettiklerini, ancak zorluklarla ve içinden çıkılması zor büyük dosyalarla karşılaştıkları için son anlarda başarısız olduklarını belirten Cucu, insanların, çok umutlandıkları için uzlaşmanın her başarısız olduğunda hayal kırıklığına uğradıklarını söyledi.
Cucu, halkın ekonomik ve sosyal açıdan tam bir çöküş yaşadığını, resmi kurumlarda yolsuzlukların olduğunu ve tüm bu sorunların çözülmesini istediklerini kaydetti.
Üniversite mezunu Semer el-Buri (22) ise Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın seçim kararından memnuniyet duyduğunu belirtti.
Seçim kararının iyi bir adım olduğunu ve Filistin'e olumlu yansımalarının olmasını umduğunu kaydeden Buri, "Ben seçimlerin yapılmasından ve hükümetin yenilenmesinden yanayım. Büyük işsizler ordusuna iş bulabilecek ve her düzeyde mevcut duruma yönelik reformları gerçekleştirecek resmi şahsiyetlerin gelmesini umuyoruz." diye konuştu,
Buri, Filistinli grupların bölünmeyi sona erdirme yolunda bir fikir birliğine varmaları umudunu dile getirdi.
Filistinli Ali el-Cerbe (23) de seçimlerin, işsiz gençlere iyi bir yaşam sağlama fırsatları sunacak bir kapı olmasını umduğunu söyledi.
Ancak Hamas ve Fetih'in kendi aralarındaki anlaşmazlığı sonlandıracak bir anlaşmaya varmaları konusunda pek iyimser olmadığını ifade eden Cerbe, "Deneyimler bize, Fetih ve Hamas'ın, seçimlere katılmış olsalar bile, özellikle de her birinin kendisinin bulunduğu bölgede büyük etkisi ve kontrolü olduğu için hükümeti, seçimi kazanan partiye devretmesinin zor olduğunu öğretti." dedi.
Üniversite öğrencisi Muhammed Kudame (21) ise kendisinin seçimlerle ilgili atılan adım konusunda en az iyimserler arasında olduğunu söyledi.
Yine de bu adımın gerçek ve insanları 15 yıllık bölünme, kuşatma ve Gazze'de yaşanan üç savaşın endişelerinden ve etkilerinden kurtarmasını umduğunu aktaran Kudame, seçimlerin Filistin halkının içinde yaşadığı karanlık tünelden çıkması için kalan tek umut olduğuna dikkati çekti.
Batı Şeria'da yaşayanlar seçime umutla bakıyor
Batı Şeria'da ikamet eden Ammar Cubran (59), herkesin seçimlerin yapılmasından yana olduğunu ancak mevcut yönetimin aynısının tekrar göreve gelmesinden endişelenildiğini belirtti.
Cubran, "Seçimlerin, bölünmenin sonunun başlangıcı olmasını ve yakında Kahire'de yapılacak diyalog toplantılarının başarısızlıkla sonuçlanmamasını umuyoruz." dedi.
Seçimlerden sonra durumun pek değişmeyeceğini ve Fetih'in Batı Şeria'da, Hamas'ın da Gazze'de hakimiyetini sürdüreceğini ifade eden Cubran, seçimlerin Kudüs'te yapılması gerektiğine işaret etti.
Fehim eş-Şami de kimsenin seçimlere karşı çıkmadığını belirterek, "Siyasi bölünmüşlükten bıktık. El birliği yaparak Batı Şeria'da ve Gazze'de yaşam koşullarının iyileşmesini umuyoruz. Birlik olmadan kurtuluşa ulaşamayız." diye konuştu.
Ala er-Rimavi (47) ise Filistinlilerin seçimlerin yapılma olasılığı konusuna şüpheli yaklaşım sergilediğini dile getirdi.
Rimavi, "Seçimler, siyasi durumu değiştirmek ve yönetimi yenilemek için gerekli bir adımdır." dedi.
Filistin 15 yıl aradan sonra seçimlere gidiyor
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile İsrail arasında yapılan Oslo Anlaşması uyarınca Filistin yönetiminin egemenlik sahası sayılan işgal altındaki Batı Şeria ile Gazze Şeridi'nde milletvekili ve başkanlık seçimleri ilk defa 1996'da yapıldı. Filistinliler daha sonra başkanlık seçimleri için Ocak 2005'te sandık başına gitti.
Hamas ve İslam Cihad hareketlerinin boykot ettiği 2005'teki başkanlık seçimlerini yüzde 62,52 oyla Filistin lideri Yasir Arafat'ın kurduğu Fetih Hareketi'nin tek adayı Mahmud Abbas kazandı.
Filistin genelinde 10 yıl aradan sonra 25 Ocak 2006'da yapılan milletvekili seçimlerini ise Hamas kazandı. Hamas, 132 sandalyeli Meclis'e 74 milletvekili göndermeye hak kazanırken, Filistin yönetimini elinde bulunduran Fetih Hareketi 45 sandalyede kaldı.
Fetih Hareketi'nin o dönem önde gelen isimlerinden Muhammed Dahlan, Hamas'ın yönettiği bir hükümete katılmaya karşı çıkarken, Devlet Başkanı Abbas, Hamas'tan İsmail Heniyye'ye hükümeti kurma görevini verdi.
Heniyye'nin 19 Mart 2006'da sunduğu Bakan Kurulu listesi, İsrail başta olmak üzere ABD ve Avrupa Birliği dahil uluslararası taraflarca reddedildi.
Hamas hükümetinin hem iç hem dış konularda çalışmasının engellendiği bir süreçte Fetih Hareketi dahil Filistinli gruplar, yeni hükümetin üst düzey isimlerine karşı karalama kampanyası başlattı ve bu durum Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde şiddet olaylarına yol açtı.
Hamas ile Fetih arasında yaşanan şiddet olaylarında onlarca Filistinli hayatını kaybetti. Yaşananlar, Hamas hükümetinin tamamen atıl duruma düşmesine ve Filistin sokağında tam bir parçalanmışlığa neden oldu.
Bu süreçte Hamas, İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi'nde tam egemenlik sağlamayı başarırken, Batı Şeria'da yönetim bir kez daha Fetih'e geçmiş oldu.
Filistin Anayasası, her 4 yılda bir genel seçimlerin yapılmasını öngörürken İsrail işgali ve ablukası altındaki ülkede 2006'dan bu yana devam eden parçalanmışlık nedeniyle yıllardır genel seçime gidilemedi.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, geçtiğimiz günlerde 22 Mayıs 2021'de milletvekili ve 31 Temmuz 2021'de devlet başkanlığı seçimlerinin yapılmasını öngören kararnameyi imzaladı.