Maliki, BM Genel Merkezi'nde Endonezya, Güney Afrika ve Kuveyt tarafından düzenlenen İsrail'in işgali ettiği Filistin topraklarındaki yasa dışı yerleşim birimlerinin görüşüldüğü toplantıda konuştu.
''C Bölgesi''nin Batı Şeria'nın yüzde 60'ına karşılık geldiğini ancak Filistinlilerin sadece yüzde birden daha az bir alanı kullanmalarına izin verildiğini ifade eden Maliki, Doğu Kudüs'ün ise sadece yüzde 13'ünün Filistin bölgesi olduğunu belirtti. Doğu Kudüs de dahil işgal altındaki Filistin topraklarında 600 binden fazla İsrailli yerleşimcinin olduğunu söyleyen Maliki, İsrail'in işgal ettiği yerleri ilhak etme amacı güttüğünü kaydetti.
Maliki sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sık sık İsrail'in güvenliğinden bahsedildiğini duyuyoruz ama savaş uçakları, tanklar ve nükleer silahlara sahip olan da İsrail. Peki ya işgal altında korumaya muhtaç Filistinlilerin güvenliği ne olacak? Denetlenmeyen bir sömürgenin askeri gücünün insafına kalmış olmaktan daha büyük bir tehlike olabilir mi?”
Tüm adaletsizliklere rağmen Filistin'in barış ve uluslararası hukukun üstünlüğüne bağlı kalacağını belirten Maliki, Trump yönetiminin uzun süredir beklenen Orta Doğu barış planına ilişkin ise ''ABD yönetiminin girişimleri barış çabaları olarak nitelendirilemez. Bu girişimler, barış planı değil teslim olma koşulları. Para, hiçbir şekilde bu planı kabul ettiremez.'' ifadesini kullandı.
Maliki, ABD'nin Filistin'in çağrılarına kulak vermediğini ve İsrail'in ihlalleri karşısında sessiz kaldığını belirterek, ''Filistin halkı yıllarca elinin kolunun bağlandığı zincirinin renginin ve boyunun değişmesi için beklemedi, koşulsuz özgürlük, egemenlik istiyor, sınırlı özerklik, boyun eğme değil birlikte barış içinde var olmayı istiyor. Duvar ve abluka değil sınırları üzerinde kontrol istiyor. Sadaka değil kaynaklarına erişim istiyor. Başkalarının kölesi değil, kendi kaderlerinin efendisi olmak istiyorlar. Daha azını asla kabul etmeyecek.'' diye konuştu.