Filistin'den May'e 'Balfour' tepkisi: Siyasi görgüsüzlük
Filistin Devlet Başkanlığı Genel Sekreteri Et-Tayyib Abdurrahim, İngiltere Başbakanı Theresa May'in, 'İsrail devletinin kurulmasında sahip oldukları rolden dolayı gurur duydukları ve Balfour Deklarasyonu'nun 100'üncü yıl dönümünü gururla kutlayacakları' yönündeki sözlerine tepki gösterdi.

Oluşturma Tarihi: 2017-10-27 17:38:00

Güncelleme Tarihi: 2017-10-27 17:38:00

Abdurrahim yaptığı basın açıklamasında, İngiltere Başbakanı May'in "Balfour Deklarasyonu'nun 100'üncü yıl dönümünü gururla kutlayacakları" yönündeki sözlerini eleştirerek, "Siyasi görgüsüzlük, tarihin gerçeklerinden haberdar olmamak ve Filistin halkına karşı işlenen suçun desteklenmesi konusunda ısrar." olarak nitelendirdi.

"ORTADOĞU'DAKİ KRIZİ DEVAM ETTİRMEK İSTİYORLAR"

May'in deklarasyonun yıl dönümünü kutlama konusundaki ısrarının "İşgalin uyguladığı ırkçı ve baskıcı siyaseti desteklemek" anlamına geldiğini belirten Abdurrahim, "Bu açıklamalar, tartışmasız, İngiltere'nin Ortadoğu'da gerginliğin devam etmesinden yana olduğunu gösteriyor." ifadelerini kullandı.

Theresa May, Çarşamba günü İngiltere Parlamentosu'nun alt kanadı Avam Kamarası'nda gerçekleştirilen "Başbakan'a Sorular" oturumunda yaptığı açıklamada, "İsrail devletinin kurulmasında sahip olduğumuz rolden dolayı gurur duyuyoruz ve kesinlikle deklarasyonun 100'üncü yılını gururla kutlayacağız." demişti.

BALFOUR DEKLARASYONU

Birleşik Krallık, 2 Kasım 1917'deki Balfour Deklarasyonu ile Filistin topraklarında bir İsrail "vatanı" oluşturulmasını öngören projeye açıktan destek veren ilk büyük devlet olmuştu.

Dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour, bu desteği siyonist kampanyanın önemli figürlerinden Lord Walter Rothschild'e yazdığı mektupla ilan etmişti. Deklarasyon, İsrail devletinin kurulmasına giden süreçte en önemli kilometre taşı olarak görülüyor.

Tarihe "Balfour Deklarasyonu" olarak geçen 67 kelimelik mektupta Filistin topraklarında İsrail "vatanı" oluşturulmasına verilen desteğin yanında bölgede mevcut halkın haklarına zarar gelmemesinin sağlanacağı da vadediliyordu.