Dükkanı yakılan ve Filistin'e destek verdiği gerekçesiyle ölüm tehditleri alan Tayeh, AA muhabirine, Melbourne'de dükkanının yakılmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
POLİS AÇIKLAMASI: NEFRET SUÇU DEĞİL
Victoria polis şefi Scott Dwyer'ın, "şüpheli yangının, nefret suçu olmadığını" vurguladığı açıklamasını aktaran Tayeh, "Polis oldukça hızlı şekilde olayın ırkçı ya da dini motifli olmadığını söyledi ancak bildiğim kadarıyla ellerinde herhangi bir şüpheli yok. Filistin ve İsrail yanlısı insanlar arasında huzursuzluk yaşanmaması için bunu çok hızlı bir şekilde söylediklerine inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Tayeh, dükkanını yakan kişinin dini ne olursa olsun, bunun bir "nefret suçu" olduğunu düşündüğünü dile getirdi.
"POLİS BİLE DİREKT OLARAK BENİMLE İLETİŞİME GEÇMEDİ"
Saldırıdan sonra hiçbir hükümet yetkilisinin kendisiyle iletişime geçmediğini anlatan Tayeh, "Polisler bile direkt olarak benimle iletişime geçmedi. Çalışanlarımla konuştular ama benimle konuşmadılar." dedi.
Son dönemde çalışanlarının tehdit edildiğine, kendisinin de Filistin'e destek gösterilerine katıldığı için eleştirildiğine dikkati çeken Tayeh, sosyal medyadan gelen isimsiz mesajlarda ölümle tehdit edildiğini bildirdi.
Tehditlerin, saldırıdan yaklaşık 2 hafta önce başladığını vurgulayan Tayeh, "Hayatta kalamayacaksın ve sizi burada istemiyoruz gibi şeyler söylüyorlardı. Bazıları, İsrailli rehinelerin posterlerini pencerelerimize asıyorlardı." ifadelerini kullandı.
Tayeh, tehditlerin saldırıdan sonra da devam ettiğini belirterek, "Kundaklamadan sonra beni şehit edeceklerini ve mimlediklerini söylüyorlardı." diye konuştu.
"HÜKÜMET HALKINI DİNLEMİYOR"
Avustralya hükümetinin, Filistin'de yaşananlara ilişkin tavrına değinen Tayeh, "Avustralya hükümetinin, halkı tarafından yönlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Her hafta Avustralya'nın dört bir yanında insanların ateşkes çağrısında bulunduğunu görüyorsunuz. Hükümet, halkını dinlemeli ancak bunu yapmıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Tayeh, hükümetin "ateşkes çağrısında bulunmadığını" ya da her zaman bir koşul sunduğunu belirterek, "Çocukların öldürülmesine son verilmesi koşulsuz olmalıdır. Çocuklar ölmeyi hak etmiyor, onlar masum. Bu olay, dünyanın başka bir yerinde yaşansaydı bir gün bile kabul görmezdi ama (Filistin'de) neredeyse 7 haftadır yaşanıyor." diye konuştu.
Filistin'de 38 akrabasının hayatını kaybettiğini dile getiren Tayeh, bakımlarını üstlendiği 7 ve 8 yaşlarındaki iki yetim çocuğun da saldırılarda öldüğünü söyledi.
Ateşkes için protesto düzenlemenin "Yahudi karşıtlığı" anlamına gelmediğine işaret eden Tayeh, "İnsanların seslerini daha fazla duyurmaya devam etmesi ve protestolara katılması gerekiyor. Gazze ve Batı Şeria'daki insanların sesi olmamız lazım çünkü dünya, şu anda onların çığlıklarını duyamıyor." ifadelerini kullandı.
YANGIN GERİLİMİ TIRMANDIRDI
Filistin'e destek içerikli paylaşımları dolayısıyla son zamanlarda ölüm tehditleri aldığını belirten Tayeh'in hamburger dükkanı, kimliği bilinmeyen kişilerce yakılmıştı.
Yangının ardından Hawthorn Road yakınlarında Filistin ve İsrail destekçileri karşı karşıya gelmişti.
Filistin destekçisi göstericiler, "nefret suçuna hayır" sloganları atarken, polis, birbirlerine saldırmaya çalışan taraflara biber gazıyla müdahale etmişti.
Sosyal medya platformunda da bir İsrail yanlısı, bu hamburgercinin önünden yaptığı video paylaşımında, "Yanmış bir şey kokuyor. Yemek mi yoksa Gazze'de yanan çocukların kokusu mu olduğundan emin değilim. Burası yakılmış, çok mutluyum bu kundaklamadan çünkü sahibi Filistin yanlısı bir gösteri organize etmişti. Cehennemde yanın." ifadelerini kullanmıştı. AA