Filistin'in Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi İbrahim Khraishi, abluka altındaki Gazze Şeridi sınırında düzenlenen barışçıl "Büyük Dönüş Yürüyüşü" gösterilerinde suç işleyen İsraillilerin, Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) yargılanması için BM'ye çağrıda bulundu.
Gazze'deki olayları araştırmak için geçen mayısta kurulan BM 2018 Gazze Protestoları Bağımsız Soruşturma Komisyonunun, BM İnsan Hakları Konseyine sunduğu raporun yankıları sürüyor.
Komisyon'un, 30 Mart'tan 31 Aralık 2019'a kadarki dönemde düzenlenen barışçıl "Büyük Dönüş Yürüyüşü" gösterilerindeki İsrail ihlallerinin savaş suçu ve insanlığa karşı suçlar kapsamına girebileceğini duyurması, Konsey üyesi bazı ülkeleri harekete geçirdi.
BM Cenevre Ofisi'nde cuma günü sona eren Konsey'in 40'ıncı oturumunda, Bahreyn, Bolivya, Küba, Pakistan, Senegal, Venezuela, Zimbabve ve Filistin'in, İsrail aleyhinde verdiği tasarı ABD, İsrail ve İngiltere'nin tüm engelleme girişimlerine rağmen kabul edildi.
Böylelikle Konsey, İsrail'in geçen yıl Gazze'deki Filistinlilere yönelik ihlallerinin "savaş suçu ve insanlığa karşı suçlar" kapsamına girebileceğini kayıt altına aldı.
Büyükelçi Khraishi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 4 hafta süren Konsey'in son gününde İsrail aleyhine 5 karar tasarısının kabul edilmesinden memnuniyet duyduğunu vurguladı.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet'e çağrıda bulunan Khraishi, "Bu rapor, BM Yüksek Komiseri tarafından Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) taşınmalıdır." dedi.
Khraishi, İsrailli güvenlik güçlerinin ayrım gözetmeksizin Filistinli çocuk, engelli, medya ve sağlık çalışanları da dahil tüm savunmasız sivil unsurları hedef aldığının altını çizdi.
BM raporunun UCM'ye iletileceğine olan inancını dile getiren Khraishi, UCM'deki savcıların da soruşturmayı ciddiye alarak İsrailli suçlular hakkında en kısa zamanda soruşturma başlatması gerektiğini vurguladı.
"İngiltere İsrail'i cesaretlendiriyor"
Khraishi, İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt'ın, geçen hafta ülkesinin İsrail aleyhindeki tüm karar tasarılarının aleyhinde oy kullanacağını açıklamasına da tepki göstererek şöyle konuştu:
"Bunda garipsenecek bir durum yok. Çünkü bizim davamız bundan 100 yıl kadar önce İngiltere'nin girişimiyle başlatılan Balfour Deklarasyonu ile başladı. Daha sonra İsrailli çetelere cesaret vererek halkımızın öldürülmesine neden oldular. Filistinlileri yerlerinden etmek için 500'den fazla şehir ve köy tahrip edildi. Bu dönemde ise Birleşik Krallık, Filistin'de mandacı ülke konumundaydı."
İngiltere'nin Brexit sorunuyla baş etmeye çalıştığı dönemde Konsey'de İsrail'e destek çıkmasını kınayan Khraishi, "İsrail aleyhine verilen karar tasarılarının aleyhinde oy kullanmak yerine İsrail'in işgaline karşı çıkmalarını beklerdik. Her zaman 'hesap verebilirliği' savunuyorlar. Ama konu İsrail'e gelince daima onları savunuyorlar ve (İsrail'deki) 'cezasızlık kültürünü' cesaretlendiriyorlar."
ABD'ye sert tepki
Khraishi, ABD'nin Berlin Büyükelçisi Richard Grenell'in, Konsey devam ederken Cenevre'ye gelerek BM önündeki meydanda İsrailli sivil toplum kuruluşları tarafından düzenlenen protestoya katılmasına sert tepki gösterdi.
Khraishi, "ABD'nin Büyükelçisi Almanya'dan İsrail aleyhindeki karar tasarılarını protesto etmek için İsviçre'ye geliyor ve Konsey'i antisemitist bir organ olarak niteliyor. Bu nasıl garip bir durumdur? Ne yapmaya çalışıyorlar. Üzgünüm ama bu şekilde davranmaya devam ederlerse bir gün kendi evlerini yıkacaklar." değerlendirmesinde bulundu.
BM 2018 Gazze protestoları raporu
28 Şubat'ta yayımlanan BM 2018 Gazze Protestoları Bağımsız Soruşturma Komisyonu raporu, İsrail'de tepkiyle yol açarken Filistin'de memnuniyetle karşılanmıştı.
Komisyon Başkanı Arjantinli insan hakları uzmanı Santiago Canton, rapora ilişkin, "Komisyon'un, 'Büyük Dönüş Yürüyüşünde' İsrail askerlerinin uluslararası insan hakları ve insancıl hukuka yönelik ihlallerde bulunduğuna inanmak için makul gerekçeleri var. Bu ihlallerin bazılarını savaş suçu veya insanlığa karşı suçlar oluşturabilir." yorumunu yapmıştı.
Komisyon raporunda ayrıca "Komisyon, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserine (Filistinli kurbanların) faili olduğu iddia edilen kişilerin (suç) dosyalarını hazırlayarak iddia edilen suç ve ihlallerle ilgili uluslararası güvenilir ve bağımsız bir soruşturma yürütülebilmesi için UCM de dahil ulusal ve uluslararası adalet mekanizmalarına sunmasını tavsiye etmektedir." ibaresi yer almıştı.