Filistin Kurtuluş Örgütü'nden İsrail'le barış şartı
FKÖ Genel Sekreteri Saib Ureykat, İsraile barışı ile ilgili şartları açıkladı. Bu şartlardan ilki 1967 sınırlarının tanımasından geçiyor

Oluşturma Tarihi: 2016-06-01 08:59:56

Güncelleme Tarihi: 2016-06-01 08:59:56

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Genel Sekreteri Saib Ureykat, İsrail ile yapılacak barışın, İsrail'in 1967'deki sınırları tanıması ve imzalanan anlaşmaları uygulamasından geçtiğini söyledi.

Ureykat, yaptığı yazılı açıklamada, "İsrail, uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin kararlarını tanımalıdır. İsrailli yetkililerin söyledikleri genel ilişkilerden öteye geçmiyor. Bizler Başbakan Binyamin Netanyahu ile hükümetinin söylediklerinin aksini yapmasına alıştık." ifadesini kullandı.

''FİİLİYATA DÖKÜLMESİ GEREKİYOR''

Arap Barış Planı'na bağlı olduklarını vurgulayan Ureykat, "Barış için söylemlerin fiiliyata dökülmesi gerekiyor. İsrail'in, emrivaki siyasetine, Yahudi yerleşim birimleri inşaatına, Kudüs'ü Yahudileştirme politikasına, yargısız infazlarına ve evleri yıkmaya son vermesi, tutukluları serbest bırakması, 1967 sınırlarını tanıması ve imzalanan anlaşmaları uygulaması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

''FİLİSTİN'İN KURULMASI,FİLİSTİNLİ MÜLTECİLERİN SORUNLARI''

Arap Birliği'nin Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta 2002'de düzenlediği zirvede, "1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin kurulması, Filistinli mültecilerin sorununa adil çözüm bulunması, İsrail'in, Suriye'de Golan Tepeleri ile Lübnan'ın güneyinde işgal ettiği topraklardan çekilmesi, karşılığında da Arap ülkelerinin İsrail'i tanıması ve ilişkilerini normalleştirmesini" öngören Arap Barış Planı kabul edilmişti.

İsrail Başbakanı Netanyahu'nun ise Arap Barış Planı'nda bazı değişiklikler yapmayı istediği, Filistin tarafının da buna karşı çıktığı belirtiliyor. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas son olarak, 28 Mayıs'ta Kahire'de düzenlenen Arap Birliği Dışişleri Bakanları toplantısında yaptığı konuşmada, Arap Barış Planı'nın ilk imzalandığı şekliyle kalmasını istediklerini belirtmişti.