Gazze kentine bağlı Ebu Şerah Kavşağı'ndan geçerek Cibaliya'dan çıkmak ölümle burun buruna gelmek olarak değerlendiriliyor.
İsrail askerleri birkaç gündür söz konusu yolu kuşatma altında tutuyor ve hareket eden her şeyi hedef alıyor.
Cibaliya Mülteci Kampı'nın kuzeydoğusundaki Tel ez-Zater Mahallesi sakinlerinden 24 yaşındaki Yusuf Ebu Hezza, Cibaliya'dan çıkma konusunda uzun süre tereddüt yaşadığını söyledi.
AA muhabirine konuşan Ebu Hezza, içinde bulunduğu ortamı "cehennem" şeklinde niteleyerek kaçış yolunu ise "ölüm yolu" olarak adlandırdı.
Ebu Hezza, kendisinden önce göç eden ailesine kavuşmak için bu zorlu yolculuğu göze alması gerektiğini belirtti.
"Ölüm yolu"nun bir parçası olan Ebu Şerah Kavşağı'ndan koşarak geçmeye çalışan Ebu Hezza İsrail'e ait insansız hava araçlarının hedefi oldu. Ayağından yaralanan Filistinli genç, çevredekilerce El-Ehli Baptist Hastanesine götürüldü.
Ebu Hezza, "Bu yolu katetmeye çalıştığım sırada İsrail askerlerinin açtığı ateş ya da bombardımandan dolayı yaralanacağımı biliyordum. Ancak yine de kampta kalmak yerine çıkmayı tercih ettim." dedi.
Filistinlileri kaçış yolunda bekleyen "tehlikeler"
Filistinli genç, Ebu Şerah Kavşağı'ndan geçmeye çalıştığı sırada İsrail ordusu tarafından öldürülmüş Filistinlilerin naaşlarını da gördüğünü anlattı.
Gördüğü "korkunç manzaralara" dair Ebu Hezza, ambulans ekiplerinin kendilerine ulaşamadığı yaralıların da bölgede beklediğini ifade etti.
Bu yoldan geçmeye çalışan Filistinlilerin çoğunun "yaralandığına veya öldürüldüğüne" dikkati çeken Ebu Hezza, "Saldırılardan kurtulan çok az kişi var. İsrail Filistinlilere soykırıma devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Görgü tanıkları da İsrail'in saldırısının ardından ambulans ve sivil savunma ekiplerinin kurtaramaması sonucu Cibaliya Mülteci Kampı ve çevresinde çok sayıda yaralının hayatını kaybettiğini, birçok kişinin de yaralandıktan sonra yaşamdan kopana kadar kanlar içinde yerde kaldığını söyledi.
İsrail ordusu, 6 Ekim Pazar günü bölgeye başlattığı şiddetli saldırılarla kuzeydeki Cibaliya bölgesini abluka altına alarak bölge sakinlerinin Gazze kentine kaçmasını engellemeye çalıştı.
İsrail ordusu, eş zamanlı olarak Cibaliya Mülteci Kampı'na saldırılarını tırmandırdı. Karadan da saldıran İsrail ordusu, sivillerin bulunduğu bölgeleri yoğun şekilde hedef aldı. Bu saldırılarda çok sayıda kişi hayatını kaybetti, bölge halkı da göçe zorlandı.
Bu saldırı, İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Cibaliya'ya düzenlediği üçüncü kara saldırısı.
İsrail ordusu, Cibaliya'da yaptıklarının yalnızca "Hamas'ın bölgede yeniden güç kazanmasını engellemeye yönelik askeri bir operasyon" olduğunu iddia ediyor.
Filistinlilere göre İsrail ordusu, kara saldırısının başlamasından saatler önce Gazze Şeridi'nin kuzeyini boşaltmak amacıyla mayıs ayından bu yanaki en şiddetli saldırılarından birini düzenledi.
Haaretz gazetesi, geçen ay İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve onun aşırı sağcı hükümetinin Gazze'ye yönelik saldırıların bir sonraki aşamasına hazırlandığını ortaya çıkarmış; bu aşamaya "Gazze Şeridi'nin kuzeyinin gasbedilmesi ve ilhakı için hazırlıkların" da dahil olduğunu kaydetmişti.
Ekim ayının başında "Generaller Planı" olarak bilinen ve tüm Filistinlileri Gazze Şeridi'nin kuzeyinden iki hafta içinde zorla göç ettirmeyi, Filistinli direnişçileri ölüm ve teslim olmak arasında bırakmayı amaçlayan bir plan ortaya çıktı.
İsrail basınında yer alan haberlere göre plan, Ulusal Güvenlik Konseyi eski başkanı Giora Eiland liderliğindeki İsrail ordusunun aşırı sağa bağlı eski komutanları tarafından hazırlandı.
"Kasıtlı olarak çocuklar ve kadınlar hedef alınıyor"
Cibaliya Mülteci Kampı'ndaki İsrail soykırımından kaçan Filistinli Emire el-Mısri, ailesiyle Cibaliya'nın batısındaki El-Faluca bölgesindeki sığınma merkezinden Gazze kentine göçmeye karar verdiğini söyledi.
Mısri, bu kararı İsrail ordusunun daha önce defalarca yaptığı gibi karadan kendilerine doğru ilerlemesi ve bulundukları bölgeyi kuşatması nedeniyle aldıklarını aktardı.
Filistinli anne, kendisinin ve 6 aile üyesinin 9 Ekim Çarşamba sabahı İsrail saldırılarıyla kuşatılan Ebu Şerah Kavşağı'nı geçerek kaçtıklarını anlattı.
Beyaz bayrakla mümkün olan en hızlı şekilde koştuklarını söyleyen Mısri, İsrail ordusunun ateşlediği top mermilerinin şarapnel parçaları nedeniyle kendisinin elinden, 9 yaşındaki çocuğu Reynad'ın da karnından yaralandığını belirtti.
Hastaneye zorlukla ulaştıklarını kaydeden Mısri, "İsrail, kadın, çocuk ayrım yapmadan saldırılar düzenliyor. Onlar her şeyi kendilerinde hak görüyorlar." ifadelerini kullandı.
Mısri, kuşatma altındaki yola ilişkin "Yol cesetler ve hareket edemeyen yaralı insanlarla doluydu. Hiç kimse ölü ve yaralıları tahliye etmek için onlara ulaşamıyordu." dedi.
İsrail saldırılarından kaçarken vurulan kardeşinden haber bekliyor
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya beldesinden Edhem Ebu Rebi de endişe içinde Ebu Şerah Kavşağı'nda yaralanan kardeşi Muhammed'den bir haber bekliyor.
Ebu Rebi, ailelerine kavuşmak için Muhammed ile Gazze kentine yola çıktıklarını ancak açılan ateşlerden dolayı kardeşinin sırtından yaralanıp yere düştüğünü söyledi.
Filistinli genç, açılan yoğun ateş nedeniyle kardeşini bilinmez bir sona terk etmek zorunda kaldığını, ölümle burun buruna geldiğini aktardı.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bini çocuk, 11 bin 378'i kadın olmak üzere 42 bin 126 Filistinli öldü, 98 bin 117 kişi yaralandı.
AA