Filistinlilerin yarım asırlık özlemi: Lifta kasabası
Osmanlı döneminde bir nahiye olarak kayıtlara geçen ve Filistin'in diğer pek çok bölgesinde olduğu gibi Siyonist harekete bağlı Yahudi örgütler tarafından halkı göçe zorlanan Lifta kasabası bugün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Oluşturma Tarihi: 2017-02-22 15:58:35

Güncelleme Tarihi: 2017-02-22 15:58:35

Kudüs'ün kuzeybatısındaki 1 numaralı otoyolun hemen üzerinde yer alan ve Filistin'in diğer pek çok bölgesinde olduğu gibi Siyonist harekete bağlı Yahudi örgütler tarafından halkı göçe zorlanan Lifta kasabası bugün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.

İsrail tarafından 1948'de halkı sürgüne yollanan Lifta kasabasının önemli bir kısmında Yahudilere ait binalar yükselirken, kasabanın merkezindeki tarihi evler ise kimsenin yaşamadığı harabeye dönmesine rağmen varlığını koruyor.

Binlerce yıllık geçmişe sahip Lifta kasabası, Osmanlı Devleti döneminde bir nahiye olarak kayıtlara geçmişken, İngiliz mandasının hakim olduğu süreçte nüfusu 4 bine kadar ulaşmış ve Siyonist harekete bağlı Yahudi terör örgütleri tarafından halkı göçe zorlanmış.

Büyüleyici bir doğaya sahip Lifta kasabasında yaşayan halk, komşu köyleri Deyr Yasin'de 1948'de Yahudi örgütü "Irgun" tarafından işlenen korkunç katliamın ardından kasabalarını terk etmek zorunda kalmış. Liftalı Filistinliler kasabalarını terk etmekle de Yahudi örgütlerinin şiddetinden kurtulamamış, 1947-1948'de iki ayrı saldırıya maruz kalan kasaba halkından pek çoğu bu saldırılarda hayatını kaybetmiş.

"EĞER HALK KASABAYI TERK ETMESEYDİ,KURBAN GİDECEKLERDİ"

O günleri yaşayan 1938 doğumlu Muhammed Ebu Leyl isimli Filistinli, "Çatışmalar şiddetlenince insanlar Lifta'yı terk etmeye başladı. Yahudi terör örgütlerinin tehdidi ile karşı karşıyaydılar. Eğer halk kasabayı terk etmeseydi, Deyr Yasin'de olduğu gibi bir katliama kurban gideceklerdi." dedi.

Lifta'ya dönmek için İsrail mahkemelerinde birçok dava açtıklarını, hala Kudüs'te yaşadıklarını belirterek geri dönmelerine izin verilmesi yönündeki taleplerinin mahkemelerce reddedildiğini aktaran Ebu Leyl, "Ancak şu anda eskiden bizim oturduğumuz evimiz yıkılmaya yüz tutmuş durumda. Ne kimse yıkılmasını engelleyebiliyor ne de bakımının yapılmasına izin veriliyor. Öyle ki Lifta'da bulunan hemen hemen bütün evlerde artık otlar yeşermiş vaziyette." diye konuştu.

Ebu Leyl, İsrail makamlarının dönüş izni vermedikleri kasabalarının şimdi Yahudi yerleşim birimine dönüştürülme tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu vurguladı.

"Umudumuzu yitirmedik, bir gün döneceğiz inşallah"

Öte yandan Lifta'nın göçe maruz bırakılan ailelerinden birinin çocuğu olarak dünyaya gelen Fevvaz Hamad Ebu'l Abd da "Lifta benim, babamın, ecdadımın kasabası. Atalarım bu kasabada yatıyor, evimiz hala ayakta duruyor. Bunu unutmamız mümkün değil, çünkü aslımız Lifta'da. Nereye gidersek gidelim ata toprağımız gibisini bulamayız. Hiçbir zaman umudumuzu yitirmedik, bir gün ait olduğumuz yere döneceğiz inşallah." diye konuştu.