Fransa'da güvenlik güçlerinin görüntülerinin yayımlanmasını yasaklayan güvenlik yasa tasarısı karşıtı protestolar devam ediyor.
Basın kuruluşları, sendikalar ve insan hakları derneklerinden oluşan "Genel Güvenlik Yasasına Hayır" girişiminin çağrısıyla Fransa genelinde 90'dan fazla eylem yapıldı.
Eylemciler, güvenlik güçlerinin görüntülerinin yayımlanmasını yasaklayan tasarının 24. maddesinin yeniden yazılacağı açıklansa da bunun geri çekilmesini talep ediyor.
Başkent Paris'in yakın banliyölerinden Les Lilas'da toplanan eylemciler, "Macron istifa" ve "özgürlük" sloganları attı.
Tasarı ve polis şiddeti karşıtı pankartlar taşıyan göstericiler, başkentin Repeblique Meydanı'na doğru yürüyüşe geçmeye çalışırken polis engeliyle karşılaştı.
Bu sırada polis ile eylemciler arasında gerginlik yaşanırken, birçok ses bombası atıldı.
Polis ile sokaklara dağılan protestocular arasında kısa süreli çatışma yaşandı. Polis, göstericilere biber gazıyla müdahale etti. Eylemciler, birçok araç ve çöp bidonu ateşe verdi, bir mağazayı yağmaladı.
Fransız polisi, Gambetta Meydanı yakınlarındaki bir grup göstericiye barikat oluşturarak, bu kişilerin yürümesini engelledi.
İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Paris'teki gösteride 22 kişinin gözaltına alındığını belirtti.
Ülkede son dönemde basın özgürlüğünü ihlal edebileceği ve polis şiddetini artırabileceği gerekçesiyle eleştirilen güvenlik yasa tasarısının özellikle 24. maddesi tartışılırken, son dönemde polisin gazetecilere ve eylemcilere yönelik şiddetine tepkiler büyüyor.
Fransızlardan hükümete tepki
AA muhabirinin konuştuğu eylemciler, Birleşmiş Milletler (BM) insan hakları özel raportörlerinin, tasarının uluslararası insan hukukuyla uyumsuz olduğu konusunda Fransız hükümetine yaptığı uyarının haklı olduğunu belirtti.
Ülkedeki Genel İş Konfederasyonu üyesi Dominique Carlie, tasarı kapsamında bilgilendirme özgürlüğünün kısıtlanmasına tepki gösterdi.
BM'nin uyarısına ilişkin "Bu bir gerçek." diyen Carlie, hükümetin bu tasarıyla aslında Fransa'ya saldırdığını söyledi.
"Macron giderek otoriter oluyor"
Soyadını vermek istemeyen Isabelle, tasarının, güvenlik güçlerinin görüntülerinin çekilmesi ve yayımlanmasını yasaklamasıyla kendilerini savunma hakkını ellerinden aldığını dile getirdi.
Polis şiddetinin ülkede uzun süredir sürdüğünü ve çekilip sosyal medyada paylaşılan görüntüler sayesinde ortaya çıktığını belirten Isabelle, "Bu yasa tasarısına tamamen karşıyım. Sadece 24. madde değil tasarının tamamının geri çekilmesini istiyorum." dedi.
BM'nin tasarıya ilişkin Fransız hükümetine yaptığı uyarıya değinen Isabelle, "Tamamen haklılar. Biz sarı yelekliler olarak 2 yıldır eylemler yapıyoruz ve buradaki sapmaları görüyoruz. Macron giderek otoriter oluyor. (BM'nin) bu uyarıyı yapması normal." değerlendirmesinde bulundu.
Protestoculardan Georgio da ülkede herkesin tasarıya karşı olduğunu söyledi.
Şu an yaşananların "saçma" olduğunu ifade eden Georgio, "(BM) Elbette haklı ama hükümetleri ikna etme gücü yok." diye konuştu.
Pauline de güvenlik güçlerinin görüntülerini sosyal medyada paylaşamamaları halinde polis şiddetiyle mücadele edemeyeceklerini anlatarak, "(BM) haklı. BM nadiren tepki gösterir, tepki gösteriyorsa bu bir sorunun olduğunu gösterir. Bu durum beni endişelendiriyor. Bu yasa tasarısı yürürlüğe girerse Fransa'yı terk etmeyi planlıyorum." dedi.
Bu tasarıyı tehlikeli bulduğunu kaydeden Pauline, kendileri için tehlikeli olan bir ülkede kalmak istemediğini, İspanya, Portekiz veya İskoçya'ya gitmeyi planladığını belirtti.
Tartışmalı yasa tasarısı
Ulusal Mecliste kabul edilen tasarı, Ocak 2021'de Senatonun onayına sunulacak. Senatodan geçmesi halinde tasarı, bir kez daha Mecliste oylanacak.
Tepkiler üzerine tasarının 24. maddesinin yeniden yazılmasına karar verilmişti.
Tasarı, güvenlik güçlerinin görüntülerini yayımlayanlara 1 yıl hapis ve 45 bin avroya kadar para cezası öngörürken, gösterilerde "drone" kameralarının yanı sıra güvenlik güçlerinin görev sırasında kullandığı kameraların insanları izlemek için kullanılabileceği belirtiliyor.
Fransa'da sarı yeleklilerin gösterilerinde ve emeklilik reformuna karşı yapılan eylemlerde, polisin protestoculara karşı kullandığı şiddetin görüntülenerek sosyal medyada paylaşılmasının ardından polisler hakkında soruşturma açılmıştı.
Sarı yeleklilerin eylemlerindeki polis şiddetinin bilançosu, ülkedeki polisin şiddete meyilli olduğunu ve orantısız güç kullandığını ortaya koyuyor.
