Osmanlı döneminde inşa edilen ve Cezayir'in en önemli sembollerinden olan "Keçiova Camisi", Fransız sömürge yönetiminin ülkede işlediği suçların en önemli tanıklarından biri olma özelliği taşıyor.
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun 11 Ekim'de yerel basına verdiği röportajda, Fransa'nın 1830-1962 yıllarındaki sömürge dönemi sırasında Cezayir'de işlediği suçları anlattı.
Cumhurbaşkanı Tebbun, "Fransa, bizi 132 yıl boyunca sömürdü ve bu sürede birkaç güzel sözle silinemeyecek vahşi suçlar işlendi. Bazı aşiretler ve aileler, çocuklara varılana kadar bütünüyle öldürüldü." dedi.
Osmanlı döneminde inşa edilen başkent Cezayir'in merkezindeki Kasaba bölgesinde bulunan Keçiova Camisi'nde, caminin kiliseye çevrilmesine karşı çıkmak üzere toplanan yaklaşık 4 bin kişinin Fransa sömürge yönetimince öldürüldüğünü aktaran Tebbun, "İnsanlara, (Fransa'nın) Keçiova Camisi'nde yaptıklarını sorun. Orada bulunan 4 bin kişinin etrafını sardılar ve top atışıyla öldürdüler." ifadelerini kullandı.
Keçiova Camisi, TİKA tarafından restore edildi
Başkent Cezayir'de "Eski Şehir" olarak bilinen ve bugün dünya kültür mirası listesinde bulunan Kasaba (Casbah) bölgesinde yer alan Osmanlı mirası Keçiova Camisi, Barbaros Hayreddin Paşa tarafından 1520'de inşa ettirildi.
Mescit, 1792'de Cezayir Dayılarından Hasan Paşa tarafından genişletilerek daha büyük bir ibadethane haline getirildi.
Cezayirli tarihçilere göre, Fransız sömürge yönetimi 1832'de söz konusu camiyi katedrale çevirmek istedi. Buna karşı çıkan yerel halk, Keçiova Camisi'nde nöbet tutarken, Fransız birlikleri camiyi içeridekilerle birlikte top atışına tuttu.
Bazı kaynaklara göre, burada yaklaşık 4 bin kişi öldürüldü, camideki mushaflar da yakıldı.
Sonrasında silah deposu ve piskopos lojmanı olarak kullanılan cami, Fransızlar tarafından 1844'te yıkılarak yerine katedral inşa edildi.
Bağımsızlıktan sonra ilk cuma namazı burada kılındı
1962'de ülkenin bağımsızlığını kazanmasıyla Cezayirliler ilk cuma namazını burada kıldı. Cami, 2003'te yaşanan depremde aldığı hasar nedeniyle 2008'de ibadete kapatıldı.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA), restorasyonunu üstlenmesinin ardından cami 2018'de yeniden ibadete açıldı.
Keçiova Camisi'nde yaşananlar
Cezayirli tarihçi Amir Rahile AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Fransa Cezayir'e girdikten sonra İslam'ın öğretilerine saygı göstereceğine söz verdi ancak daha sonra sözünü tutmadı." dedi.
Fransa'nın 18 Aralık 1832'de Keçiova Camisi'ne ve Cezayirlilere karşı suç işlediğini söyleyen Rahile, şunları anlattı:
"Fransız ordusu, burayı bir katedrale dönüştürmeye karar verdi ve bu karar, cami hatibinin Cezayirlilere Keçiova Camisi'ni kurtarma çağrısı yapmasına neden oldu.
Cezayirliler, sömürgeciyi kararını uygulamaktan caydırmak için başkente yürüdü, caminin içinde ve önünde oturma eylemi yaptı. Ancak işgal onları savunmasızken öldürdü."
Tarihçi Rahile, "Keçiova Camisi'ni savunurken en az 4 bin kişi korkunç bir şekilde öldürüldü. Cami olaydan bir hafta sonra kandan temizlendi ve ölenler nakledilebildi." ifadesini kullandı.
Sömürgeci Fransa'nın vahşetini doğrulayan Keçiova katliamını, 1830-1962 dönemindeki diğer katliamların izlediğine işaret eden Rahile, "Keçiova Camisi, ülkenin bağımsızlığını elde etmesinin ardından Müslümanları dini vesilelerle bir araya toplayan bir sembol olma rolünü yeniden kazandı." dedi.
"Cezayir'deki Osmanlı varlığı bir işgal değildi. İslam halifeliği çerçevesinde sınıflandırılıyordu ve Cezayir de bunun bir parçasıydı." ifadelerini kullanan Rahile, araştırmaların Fransızların yaptığının aksine Osmanlıların Cezayir kimliğini ortadan kaldırmadığını gösterdiğini vurguladı.
Rahile, "1515'te Osmanlılar gelip Cezayir'i Haçlı seferlerinden kurtarmasaydı, Fransa'nın ülkeyi sömürgeleştirmesi 1830'a kadar ertelenmeyecek ve İtalya, Fransa ve İspanya arasında paylaşılacaktı." diye konuştu.
Katliamın hikayesi halk arasında da yaygın
Başkentte caminin yakınlarında ikamet eden Cezayirli Murad Sahnun, "Fransız işgali, Keçiova Camisi'nde bir katliam gerçekleştirdi. Caminin içindeki 200 Cezayirliyi öldürdü." diye konuştu.
Caminin içinde bulunanlar dışarı çıkmayı reddedince Fransızların onları öldürüp, cesetlerini caminin köşelerine ve çevresine gömdüğünü söyleyen Sahnun, başkentin dört bir yanından kardeşlerine destek için gelip, Keçiova Camisi'nin kiliseye çevrilmesini reddeden 4 bin kişinin daha şehit edildiğini aktardı.
Cezayirli İslam Havas da "4 bin Cezayirliye karşı işlenen bu suç, İslam'ın yüzyıllardır bu topraklarda kök saldığını gösteriyor." dedi.
Fransa'nın Osmanlıların Cezayir'i sömürgeleştirdiği yönündeki iddialarına ilişkin Havas şunları söyledi:
"Osmanlılar Cezayirlilerle din kardeşiydi ve bunun delili de İslam'ın simgesi olan bu camiye destek için 4 bin kişinin fedakarlık yapmasıdır."