Fransız gazetesi Le Penignon, Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) İran'la görüşmeleri sürdürdükten sonra müttefiki Suudi Arabistan'ı bir ay içinde sırtından bıçakladığını yazdı.
Gazete, Abu Dabi'nin Aden kentinde desteklediği Güney Geçiş Konseyi güçlerinin kontrolünün, uluslararası alanda tanınan hükümet güçleriyle şiddetli çatışmaların yaşanmasının ardından, bu ülkedeki Suudi Arabistan ve BAE liderliğindeki koalisyondaki derin farklılıkları ortaya çıkardığını söyledi.
Bu iki müttefik (Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri) İran'la müttefiki olan ve Yemen'in başkenti Sana'yı kontrol eden Husi isyancılarıyla savaşsa da, amaçları karışık.
Suudi Arabistan'a göre, Yemen jeopolitik sürekliliği ve egemenliğinin ve ulusal güvenliğinin bir uzantısını temsil ederek, topraklarını füzeler ve Husiler tarafından gerçekleştirilen insansız hava saldırılarından koruyor.
Bu politika, Ukrayna'nın Rusya için temsil ettiği şeye benziyor.
Dünyanın açık deniz petrol trafiği ve Suudi Arabistan'ın günlük petrol ihracatının yüzde 15'i Husilerin artan tehdidi altında. Bu durum Suudi liderlerin Sana'da Tahran'a müttefik bir rejim görme korkusu oluşturdu.
BAE'liler, Arap Baharı olaylarından bu yana bölgesel etkilerini Yemen ve Libya'da genişletmeye çalışıyorlar.
Abu Dabi yönetimi, Güney Geçiş Konseyi'nin liman şehri Aden'in kontrolünü ele geçirmesine izin vererek, Yemen'de, yeni bir güç dengesi kurmaya çalışıyor.
Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed el Nahyan, geçen Pazartesi günü Mekke'yi ziyaret etti; burada Kral Selman bin Abdülaziz ve Veliaht Prens Muhammed Bin Selman ile görüşmelerde bulundu.
Görüşmelerden sonra açıklamada buluna el Nahyan, “BAE ve Suudi Arabistan çatışan Yemenli partileri diyaloğa öncelik vermeye çağırdılar. Ancak, Nahyan, Yemen'deki güneyli ayrılıkçılardan Aden kentinden çekilmelerini istemedi. Ayrılıkçıların hepsi BAE yanlısı değil” dedi.
Gazete, Yemen'de daha fazla istikrarsızlığa neden olabilecek birçok siyasi ve askeri oyuncunun bulunduğunu söyledi.