Tunus Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi, "Tunus'taki demokrasi ve özgürlük bazı Arap ülkelerini endişelendiriyor" dedi.
Gannuşi, başkent Tunus'taki Nahda Hareketi merkezinde düzenlenen bayramlaşma programına katıldı.
Programda konuşan Gannuşi, 30 Temmuz'da meclisteki güvenoyu oturumuna karşı Körfez bölgesindeki televizyon kanallarının yoğun ilgisine dikkati çekti.
Gannuşi, Arife günü Körfez'deki birçok televizyon kanalının Arafat'taki vakfeyi bırakarak Tunus'a odaklandıklarına tanık olduğunu belirterek bu medya takibinin halklarına demokrasi dersini aktarmak hedefli olmadığını, bunun başkalarının acıları üzerinden mutluluk ve rahatlamanın bir çeşidi olduğunu söyledi
Gannuşi, konuşmasında "Tunus'taki demokrasi ve özgürlük bazı Arap ülkelerini endişelendiriyor." ifadelerini kullandı.
Gannuşi şöyle devam etti:
"Onları Gannuşi'nin ya da bir başkasının şahsı endişelendirmiyor, onları endişelendiren özgürlüktür. Yeryüzünün öbür ucunda da olsa özgür bir sesten dünyadaki bütün diktatörlükler korkar. Arap ülkelerinin birçoğu Tunusluların yaşadığı özgürlükten sıkıntı duyuyor. İşte bunun için tv kanalları, Tunusluların yetkililerini nasıl seçtiğini, özgürlüğü nasıl kullandığını halklarına göstermek için değil elbet, Meclis Başkanı'nın düşüş sahnesine tanık olmaları için geldi."
Mücadele tasfiyecilere karşı
Yürütülen mücadelenin tasfiyecilere karşı olduğunu dile getiren Gannuşi, "Tasfiyeciler, bir İslamcının kalacağı en iyi yerin ya hapis ya mezar ya da sürgün olduğunu düşünüyor" diye söyledi.
Gannuşi, güvenoyu oturumunun yapıldığı 30 Temmuz'un uluslararası sembollerle dolu birgün olduğunu belirterek görevlendirme ve azletme hakkının milletin vekillerinin elinde olduğunu vurguladı.
Devrik Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin bin Ali'nin eski uzantılarına işaret eden Gannuşi, kendisi aleyhinde düzenlenen güvenoyu yoklaması sürecini yöneten grubun tasfiyecilikte bilinen tarihleri olduklarının altını çizdi.
Tunus Meclisi'ndeki 4 blok, gereken 73 milletvekilinin imzasının toplanmasının ardından geçen hafta Gannuşi hakkında yeniden güven oylaması yapılması için Meclis ofisine resmen başvuruda bulunmuştu. Mecliste 30 Temmuz'da yapılan oturumda Gannuşi yeniden güven oyu almıştı.
Gannuşi, "Meclis ofisine danışmadan ferdi kararlar almak ve dış ilişkilerle alakalı Tunus'un diplomatik vizyonuyla uyuşmayan açıklamalarda bulunmak" ile suçlanıyordu.