Başkent Tunus'taki Radis Kapalı Spor Salonu'nda gerçekleşen kongrede divan başkanlığını yapan Ali el- Arid oylama sonrası yaptığı konuşmada, " Gannuşi rakipleri karşısında büyük bir farkla yeniden genel başkan seçildi." dedi.
Arid, "Delegelerin oylaması neticesinde Gannuşi 800, rakipleri Fethi el-İyadi 229, Muhammed el-Akrut 29 oy aldı" ifadelerini kullandı.
Geçen Cuma günü başlayan kongre bu sabah itibarıyla sona erdi.
Nahda Hareketi Partisinin 10'uncu Genel Kongresi için hukukçu Abdulfettah Moro, El-Habib el-Levz, Raşid el-Gannuşi, Abdulmecid en-Neccar, Abdullatif el-Mekki, Abdulhamid el-Celasi, Fethi el-İyadi ve Muhammed el-Akrut genel başkanlığa aday olmuştu.
Zeynel Abidin Bin Ali'nin iktidarı bıraktığı 14 Ocak 2011 devrimi sonrasında Tunus'ta siyasi alana resmi olarak giren Nahda Hareketi, Raşid el-Gannuşi ve hukukçu Abdulfettah Moro tarafından 1972'de gizli bir hareket olarak kuruldu.
Ekim 2014'te yapılan parlamento seçimlerinde 69 milletvekili kazanan Nahda Hareketi, Nida Tunus Partisi'nin ardından ikinci parti olarak parlamentoda yerini aldı. Nida Tunus Partisi'nden bazı milletvekillerinin istifası neticesinde şu anda 69 milletvekiliyle mecliste çoğunluğu elinde bulunduran Nahda Hareketi Partisi, hükümette kısmi olarak temsiliyetini sürdürüyor.
DÜNDEN BUGÜNE NAHDA HAREKETİ
Tunus'ta 10'uncu Genel Kongresini düzenleyen Nahda Hareketi Partisi, yarım asra yaklaşan geçmişiyle ülkenin önemli siyasi oluşumlarından biri konumunda bulunuyor.
Zeynel Abidin Bin Ali'nin iktidarı bıraktığı 14 Ocak 2011 devrimi sonrasında Tunus'ta siyasi alana resmi olarak giren Nahda Hareketi, Raşid el-Gannuşi ve hukukçu Abdulfettah Moro tarafından 1972'de dönemin yasakçı zihniyeti yüzünden gizli bir hareket olarak kuruldu.
Nahda Hareketi kendini resmi internet sitesinde "Arap Dünyasının birliği, Filistin'in kurtuluşu bağlamında karşılıklı saygı çerçevesinde tüm halklarla iş birliği içinde çalışmayı hedef alan İslami referanslı ulusal siyasi parti" olarak tanımlıyor.
Tunus'ta 1970'lerde üniversitelerin öğrenci birliklerinde yürütülen çalışmaların başarılı olması sonucunda takipçileri artan Harekete 1978'de "İtticah İslami" (İslami Yöneliş Hareketi) adının verilmesine karar verildi.
Hareket, öğrenci kanadının teklif ve ısrarıyla 6 Nisan 1981'de başkent Tunus'ta düzenlenen bir basın toplantısında kendini "İslami Yöneliş" adıyla resmi olarak duyurdu.
Eğitimin iyileştirilmesi ve yönetimde demokratikleşme talebiyle 1981'de başlayan öğrenci protestolarında "İtticah İslami" gücünün hissedilmesinin ardından Hareketin üyelerine yönelik tutuklamalar, güvenlik tahkikatları, hapis cezaları bazı dönemler hız kesmekle birlikte 14 Ocak 2011 Devrimi'ne dek devam etti.
Zeynel Abidin Bin Ali, 7 Şubat 1987'de ülkenin ilk Cumhurbaşkanı Habib Burgiba'ya sağlık sorunlarını gerekçe göstererek darbe yapmasıyla İslami Yöneliş'te bir nebze rahatlama yaşandı.
Hareket yayımladığı Milli Misak'la 1989'da adını "Nahda Hareketi" olarak değiştirdi ve aynı yıl bağımsız adaylarla parlamento seçimlerine katıldı.
Söz konusu seçimler rejimle barışma anlamına gelse de Hareketin ülkedeki şaibeli seçimlerle ilgili açıklamalar yapması üzerine çok sürmeden tahkikatlar, tutuklamalar, cezaevleri yeniden hareketin üyelerinin birinci gündemi haline geldi. Bu durum 1989 seçimlerinin ardından 14 Ocak Devrimi'ne dek sürdü.
ARAP BAHARI'YLA BAŞLAYAN YENİ SÜREÇ
Hareket, 1979'dan 1991 yılına dek Tunus'ta beş genel kongre düzenledi. Yasaklar nedeniyle bu kongreler gizliydi. Ardından 1995 ve 2001 yıllarında Hollanda'da, 2007'de de İngiltere'de bir kongre düzenlendi.
Arap Baharı'nın beşiği olan Tunus'ta 14 Ocak Devrimi'yle birlikte başlayan yeni süreçte Gannuşi başta olmak üzere Hareketin yurt dışındaki üyeleri ülkeye dönerek siyasi faaliyetlere başladı.
Devrim sonrasında Ekim 2011'de yapılan ilk "Kurucu Ulusal Meclis" seçimlerine katılan Nahda Hareketi, 217 sandalyeli parlamentoda 89 milletvekiline sahip oldu. Bu seçimlerin ardından Nahda Hareketi Partisi, "Cumhuriyet İçin Kongre Partisi" ve sol eğilimli "Emek ve Özgürlük Bloku Partisi" adlı siyasi oluşumlarla Troyka Hükümeti'ni kurdu.
Hareket, Tunus'ta ilk açık kongresini de bu dönemde 12-14 Temmuz 2012'de gerçekleştirdi.
Ülkede suikastlarla başlayan kriz dönemini yönetimden çekilmeyle atlatmaya karar veren Nahda Hareketi, 2014 yılı başlarında hükümetten ayrılarak yönetimi Mehdi Cuma'nın kurduğu teknokrat hükümetine devretti.
Ekim 2014'te yapılan parlamento seçimlerinde 69 milletvekili kazanan Nahda Hareketi, Nida Tunus Partisi'nin ardından ikinci parti olarak parlamentoda yerini aldı.
Söz konusu seçimlerin ardından hükümeti kurma yetkisine sahip olan Nida Tunus Partisi'nin başkanlığında kurulan koalisyonda az sayıda bakanlıkla yönetime katıldı.
Nida Tunus Partisi'nden bazı milletvekillerinin istifası neticesinde şu anda 69 milletvekiliyle mecliste çoğunluğu elinde bulunduran Nahda Hareketi Partisi, hükümette kısmi olarak temsiliyetini sürdürüyor.