Genç bir anne olan Walaa Al Zureidi için son aylardaki olaylar onu çaresiz bırakmış durumda. Kanser hastası olan 31 yaşındaki kadının tedaviye ihtiyacı var, ancak ihtiyaç duyduğu tedavi Gazze Şeridi'nde bulunmuyor. Bunun için Kudüs'teki bir hastaneye gitmesi gerekiyor. Ancak Gazze'den ayrılabilmesi için izin çıkacak mı, bilmiyor.
“Tedavi alıp alamayacağımı bilmiyoruz. Eğer tedavi olamazsam hayatım tehlikeye girer” diyor Al Zureidi telefonda. Göğüs kanseri olan Al Zureidi'nin göğsü alınmış ve iyileşmesi için haziran ayında Doğu Kudüs'teki hastanede ışın tedavisi görmesi gerekiyormuş.
Koronavirüs pandemisininin yayılmasını kontrol altına almak maksadıyla getirilen seyahat yasakları ve karantina önlemleri ile İsrail'in Batı Şeria'nın bazı bölgelerini ilhak etme planına tepki olarak Filistin yönetiminin İsrail ile sivil ve güvenlik koordinasyonunu mayıs ayında askıya almasının ardından Al Zureidi Gazze'de kalmış durumda.
Bu kararlar, Gazzeliler için zaten karışık olan durumun iyice belirsiz bir hal almasına neden olmuş. Al Zureidi, İsrail tarafından kontrol edilen Erez sınır kapısı üzerinden Gazze'den ayrılmak için nereye başvurması gerektiğini bilmiyor. Kanser hastası olan kadın, “Gazze'den ayrılmamıza izin olup olmadığını bilmiyorduk. Bazıları ‘Kimse çıkamaz' diyor. Haberlerde bazı insanların Erez sınır kapısından Gazze'den çıktığını söylüyor ama nereye başvurmamız gerektiğini bilmiyoruz” diyor.
İsrail son 13 yıldır Hamas tarafından yönetilen Gazze Şeridi'ne seyahat eden ve oradan ayrılan insanlar ile malları sınır kapıları vasıtasıyla sıkı bir şekilde kontrol ediyor. Gazze'den ayrılmak ve Gazze'ye girmek için İsrail'den izin almak her zaman zorlu bir süreçti. İsrail, ağır hastalar, tüccarlar, öğrenciler ve diğer insani ihtiyaçlara sahip kişilerin bölgeden ayrılmasına izin veriyordu.
Kısıtlamalar gelmeden önce Gazzeliler hastane sevk kağıdıyla merkezi Ramallah'ta bulunan ve Filistin yönetimi tarafından yürütülen Sivil İlişkiler Komitesi'ne başvuruda bulunuyor, bu kurum da talebi İsrail Savunma Bakanlığı'nın Filistin bölgelerindeki sivil koordinasyondan sorumlu olan birimi COGAT'a iletiyordu. Siyasi gelişmeler nedeniyle bu süreç mayıs ayında durduruldu. Yardım örgütlerine yapılan başvurular
Gazze'nin güneyindeki Refah'ta yaşayan Alia Agha da tedavi görmesi gereken bir kanser hastası. Başka kanser hastaları gibi o da alternatif çıkış yollarını araştırmaya başlamış. Agha, “Hastalar sadece hastalıkla mücadele etmiyor, aynı zamanda tedaviden de mahrum bırakılıyor” diye konuşuyor.
Birçoğu gibi Agha da Gazze ve İsrail'de hizmet veren yardım örgütlerine başvurmuş. Bu örgütler normalde Gazzeliler için İsrail yönetimine direkt başvuru yapmıyor, daha ziyade yapılan başvuruların süreçlerini takip ediyordu. Ancak durum güncel gelişmeler nedeniyle değişmiş.
ABD merkezli sivil toplum kuruluşu olan İnsan Hakları için Doktorlar'dan (PHR) Ghada Majadle, haziran ayında çoğunluğu acil olan 104 vakayla ilgilendiklerini ancak bu rakamın normalde 30 civarında olduğunu söylüyor. “İnsan hakları örgütleri, taraflar arasındaki iletişimi sağlayan resmi bir kurumun yerini almamalı” diyen Majadle, bu soruna neden olan siyasi meselelere bir çözüm bulunması gerektiğini vurguluyor.
Gazze merkezli ve Filistinlilerin kurduğu bir sivil toplum örgütü olan Al Mezan İnsan Hakları Merkezi, Gazzelilerin izinleri için ilk başta başvuru yapsa da sonradan “Filistin yönetimine bir alternatif olarak görülmemek için” başvuruları yapmayı kesmiş. Geçişlerde ciddi düşüş
Doğu Kudüs'teki bir hastanede çalışan ve DW'ye isminin gizli kalması koşuluyla konuşan bir doktor, “Eğer hastalar ışın tedavilerini vaktinde almazlarsa o zaman kanserin nüksetmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirler” diyor. Genelde Gazze'den gelen hastaları tedavi eden doktor, hastalarının tedavi için gelememesinden endişeli.
Gazze sınır geçişlerini takip eden İsrail merkezli sivil toplum örgütü Gisha'nın sağladığı verilere göre Gazze'den İsrail'e geçen hasta ve hasta yakınlarının sayısı Şubat'ta 2 bin 900 iken, bu rakam Haziran'da 200'e düşmüş.
Filistin yönetiminin sözcülerinden İbrahim Milhim DW'ye Whatsapp mesajlaşma uygulaması üzerinden yaptığı açıklamada, “Kanser ve diğer hastalar için sorun bulunuyor” diyerek Gazzelilerin yaşadığı sıkıntıları kabul ediyor ancak sürdürülebilir bir çözüm sunmuyor. Milhim, “Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile Birleşmiş Milletler (BM) birimlerine, bu hastaların Batı Şeria, Kudüs ve İsrail'deki hastanelere erişmelerini sağlamaları amacıyla sürece müdahil olmaları için başvuruda bulunduk” diyor.
BM'nin Kudüs'teki insani koordinatörü Jamie McGoldrick, BM'nin İsrail ile Filistin yönetimi arasında aracı olarak yer alması için bir sistem üzerinde çalıştığını belirtti. “BM'nin, Gazze'den çıkmak isteyen hastaların başvuruda bulunabileceği bir arabulucu olabilmesi sistemi üzerine taraflarla birlikte çalışıyoruz” diyen McGoldrick, bunun sadece hayati konularda geçerli olacağını ifade etti. BM yetkilisi taraflara çağrıda bulunarak asıl hedefin Gazze'de kanser tedavisi verilebilmesi için çalışma yapılması gerektiğini belirtti.
İsrail Savunma Bakanlığı'nın Filistin bölgelerindeki sivil koordinasyondan sorumlu olan birimi COGAT, Gazze'den çıkmak isteyenler için kendi internet sitesinde bir başvuru formu oluşturmuş durumda ve bazı insani durumlarda direkt başvuru kabul edeceğini de açıkladı. Ancak normalde geçiş hakkı bulunan öğrencilerin, işçilerin veya Gazze'ye geri dönmek için de izne ihtiyaç duyanların durumunun ne olacağına dair internete sitelerinde bir bilgi bulunmuyor. COGAT konuyla ilgili detaylı bilgi alma talebimize yanıt vermedi.
Aralarında PHR ve Gisha'nın da bulunduğu beş insan hakları örgütü COGAT, İsrail Savunma Bakanlığı ve İsrail'deki Başsavcılığa bir mektup yazarak “sınırlamaların kaldırılmasını ve tıbbi bir zorunluluğu bulunmayan Filistinlilerin Filistin koordinasyon birimi olmadan da Erez sınır kapısından seyahat etmelerine izin verilmesini” istedi.
Kanser hastası Agha, Temmuz sonuna kadar Gazze'den ayrılması için izninin gelmesini umut ediyor. Agha, “Gazze'yi bırakmak istemiyorum, ailemle kalmak istiyorum, ancak tedavi için dışarıya çıkmak dışında bir seçeneğim yok” diyor.
Kaynak: Deutsche Welle Türkçe