Bakanlık tarafından yapılan yazılı açıklamada, İsrail güçlerinin, Gazze'deki hastanelere helyum gazınının girişine yönelik kısıtlama kararına işaret edilerek, "Bölgedeki hastanelere helyum gazının girişinin kısıtlanmasının manyetik rezonans (MR) çekimine ihtiyaç duyanlar başta olmak üzere hastaların hayatında ciddi yansımaları olacak. Bu çekime ayda 3 binden fazla hasta ihtiyaç duyuyor" ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, İsrail'in daha fazla hastayı öldürmek ve onları tedaviden mahrum bırakmak için sözde sebepler aradığı ifade edilerek, "Bu karar, sağlık çalışmalarını zayıflatmayı, Filistinli insanları hedef almayı ve sağlık hizmetlerine erişim gibi uluslararası düzeyde garanti altına alınmış temel haklarını zorla elinden almayı hedefleyen İsrail uygulamaları kapsamında yer alıyor" denildi.

İsrail'in tıbbi helyum gazının kısıtlanması için öne sürdüğü iddiaların doğru olmadığının altı çizilen açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Kızıl Haç Komitesi başta olmak üzere uluslararası tüm kuruluşlardan bu iddiaların doğruluk payının olmadığını ortaya koymaları istendi.

İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında faaliyetlerini yürüten Hükümet Aktiviteleri Koordinasyon Birimi (COGAT) Başkanı Tümgeneral Kemil Ebu Rukn, yaptığı açıklamada, "Hamas ve diğer Filistinli örgütlerinin, terör olarak nitelenen amaçlar için kullandıkları" iddiasıyla Gazze'ye helyum gazı girişinin kısıtlandığını açıklamıştı.

İsrail basınında, Filistinli göstericillerin, Gazze Şeridi çevresindeki Yahudi yerleşim yerlerine "yanan uçurtma" ile helyum gazıyla şişirilmiş balonlar göndermesi nedeniyle bölgede bir dizi yangın meydana geldiğine ilişkin haberler yer almıştı.

Filistin'de 2006'da yapılan ve Hamas'ın kazandığı seçimlerin ardından İsrail, Gazze Şeridi'ne kara, deniz ve havadan abluka uygulamaya başlamıştı. Uluslararası tepkilere rağmen Gazze'ye yönelik abluka aralıksız devam ediyor.