Gazze'nin her yerinden duyulan patlama sesi
Soykırımcı İsrail ordusu, ekim ayının ilk haftasından bu yana yoğun şekilde saldırılar düzenlediği Gazze'nin kuzeyinde sivillerin bulunduğu yerleşim birimlerini havaya uçuruyor.

Oluşturma Tarihi: 2024-12-12 08:33:43

Güncelleme Tarihi: 2024-12-12 09:05:24

İsrail ordusu, ekim ayının ilk haftasından bu yan Gazze'nin kuzeyine yoğun saldırılar düzenliyor. Kuşatma altında tuttuğu bölge sakinleri, hayatta kalmak için ciddi mücadele veriyor.

İki ayı aşkın süredir, saldırı, kuşatma ve tehcire tanık olunan bölgede son zamanlarda sivillerin bulunduğu yerleşim alanları İsrail ordu güçleri tarafından bombalanıyor. Son olarak dün sabah saatlerinde gerçekleştirilen patlamanın daha öncekilerden çok şiddetli olduğu ifade ediliyor.

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusuna ait araçlar, bölgenin kuzeyinde sabah saatlerinde çeşitli yönlerden ilerledi, çok sayıda patlayıcı yüklü varili yerleştirip tekrar geriye çekilerek mevzilendi.

Daha sonra Meşru Beyt Lahiya'daki Kemal Advan Hastanesi çevresi ile Cibaliya Mülteci Kampının merkezinde yer alan Hulafa Raşidin alanında patlama meydana geldi.

Yerleşim alanları havaya uçuruldu, patlama sesi pek çok bölgeden duyuldu.

Bölge sakinleri, bu patlamanın iki aydan daha uzun bir süredir kuzeyde devam eden saldırılar kapsamında duyulan en güçlü ve şiddetli ses olduğunu aktardı.

"En şiddetli geceydi"

Kemal Advan Hastanesi çevresinde bulunan Filistinli Muhammed Lebed, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Dün gece, İsrail'in saldırılarının başlangıcından bu yana yaşanan en şiddetli geceydi; patlamalar birden fazla yerleşim mahallesinde geniş çaplı yıkıma yol açtı." dedi.

Sabah güneşin doğmasıyla İsrail'in işlediği suçun boyutlarının ortaya çıktığını kaydeden Lebed, şunları söyledi:

"Bombalama nedeniyle Meşru Beyt Lahiya bölgesi ve Cibaliya Mülteci Kampında yüzlerce ailenin yaşadığı onlarca ev yerle yeksan oldu, moloz yığını haline geldi.

İsrail işgalinin niyeti açık: Bu da kuzeyde yaşamı her açıdan yok etmek; orada yaşanacak yer bırakmamak ve Filistinlileri göç etmeye; bölgeyi terk etmeye sürüklemek."

Lebed, çoğu bölge sakininin İsrail ordusunun saldırıları kapsamında, ölüm tehditleri altında ayrılmak zorunda kaldığını; bölgede çok az sayıda Filistinli kaldığını ifade etti.

Bombalama sırasında yaşanan başka bir konuya da dikkati çeken Lebed, şunları ifade etti:

"Havaya uçurulmadan önce bazı evlerin içinde Filistinliler bulunuyordu. Akıbetlerinin ne olduğunu bilmiyoruz. İlk yardım ya da kurtarma ekipleri olmadığı için enkaz altında arama çalışmaları da yürütemiyoruz."

Patlama sesleri Gazze'nin orta kesiminden duyuldu

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Nusayrat Mülteci Kampı sakinlerinden İhab Havacıri ise "Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki patlama seslerini bulunduğumuz yerden işittik." dedi.

Sesleri duyunca patlamanın yakında olduğunu zannettiğini ancak haberlerden patlamanın kuzeyde olduğunu öğrendiklerini aktaran Havarıci, şunları aktardı:

"Patlama ve havaya uçurma operasyonlarının boyutu, çok sayıda evin moloz ve harabe haline gelmesinden anlaşıldı."

Sosyal paylaşım sitelerinde olayın yayılması

Bazı aktivistler ve gazeteciler sosyal paylaşım sitesinde yaşananlara ilişkin yorum yaptı.

Gazeteci Mümin Karayka, "Çarşamba gecesi, Gazze kenti ve Gazze Şeridi'nin kuzeyinde çok büyük ve benzeri görülmemiş bir askeri baskı oldu." ifadesini kullandı.

Normalin dışında bir durum olduğunu kaydeden Karayka, silah sesleri, işaret fişekleri, patlamalar, top atışları, bombalamalar ve bu büyüklükte bir sesin ilk kez duyulduğunu belirtti.

Aktivist Muhammed Abdurrahman ise saldırıyı "cehennem gibi bir gece" şeklinde nitelendirerek, bombalama operasyonlarından kaynaklanan büyük patlamaların olduğunu, İsrail ordusunun Cibaliya kampını sarsan şiddetli hava saldırıları gerçekleştirdiğini aktardı.

Kendisi de kuzeyde bulunan Abdurrahman, "Meşru Beyt Lahiya bölgesindeki topçu atışları ve ağır silahlı saldırının bombalamayla eş zamanlı gerçekleştiğini" bildirdi.

7 Ekim'e ilişkin soruşturma komisyonu kurulması için meclise sunulan önerge reddedildi

The Times of Israel gazetesinin haberine göre, 7 Ekim saldırıları ve sonrasında yaşanan ihmaller konusunda devlet soruşturma komisyonu kurulmasına ilişkin verilen önerge için mecliste oylama yapıldı.

Benny Gantz'ın liderliğini üstlendiği Ulusal Birlik Partisi tarafından hazırlanan önerge, 43 milletvekilinin "evet" oyuna karşı 51 "hayır" oyuyla reddedildi.

Gantz, oylama öncesi yaptığı konuşmada, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki koalisyon hükümeti milletvekillerini "sorumluluktan kaçmaya çalışmak ve siyasi gereksinimler için devletin güvenliğini satmakla" suçladı.

Konuşmasında, "Halkımız aptal değil, tam olarak ne yapmaya çalıştığınızı anlıyor. Bu size yardımcı olmayacak." diyen Gantz, "İsrail toplumunu iktidar hırsı yüzünden parçalamaya hazır olduğunuzu görüyoruz." ifadesini kullandı.

Gantz, 7 Ekim saldırıları ve sonrasında yaşanan ihmalleri araştırmak için var olan tek mekanizmanın bir devlet soruşturma komisyonu olduğunu savundu.

Netanyahu hükümeti adına konuşan Bölgesel İşbirliği Bakanı David Amsalem ise yargının tarafsız olmadığını ima ederek, "Gerçek, tarafsız bir soruşturma komitesi kurulması gerektiğini" öne sürdü.

Amsalem, "Bir devlet soruşturma komisyonu kurmayacağız. Bir halk soruşturma komisyonu kuracağız. Sonunda hakimler de dahil olmak üzere tüm gerçeği araştıracağız." dedi.

Netanyahu ve liderliğindeki Likud Partisi, bağlayıcı karar alma yetkisi olmayan sınırlı yetkilere sahip bir "siyasi" soruşturma komitesi kurulmasını talep ederken, muhalefet ise 7 Ekim saldırıları ve sonrasında yaşanan ihmallere adı karışan herkesi soruşturabilecek tam yetkiye sahip resmi bir komite kurulmasını istiyor.

Üç katlı bina hedef alındı: 20 ölü

İsrail'e ait bir savaş uçağı, Gazze'nin kuzeyindeki Meşru Beyt Lahiya bölgesindeki Kemal Advan Hastanesi yakınlarında 3 katlı bir binayı bombalamıştı.

Saldırıda bina tamamen yıkılırken, 20 kişinin hayatını kaybettiği, 10 kişinin de henüz enkaz altında olduğu ifade edilmişti.

İsrail'in Gazze'nin kuzeyine son iki ayda düzenlediği saldırılarda 4 bin kişi öldü ya da kayboldu

Öte yandan Filistin Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze'de sivillere karşı katliamlarını sürdürdüğünü belirtti.

İsrail ordusunun 5 Ekim'den beri Gazze Şeridi'nin kuzeyinde sürdürdüğü saldırıları sonucu ölen ve kaybolanların sayısının 4 bini aştığını aktaran Basal, İsrail'in bu süre zarfındaki saldırılarında 12 bin kişinin de yaralandığını ifade etti.

İsrail'in kuzeydeki katliamlarını aralıksız sürdürdüğünün altını çizen Basal, İsrail'in uyguladığı sıkı ablukaya bağlı olarak malzeme ve yakıt tükendiği için sivil savunma çalışmalarının durma noktasına geldiğine işaret etti.

Sivil savunmaya ait 72 arama kurtarma aracından 40 tanesinin İsrail güçlerince vurulduğunu belirten Basal, geriye kalan araçların da kullanılabilecek durumda olmadığını kaydetti.

İsrail'in durdurulmayan savaşı sebebiyle Gazze'deki bir milyon Filistinlinin ölüm tehlikesi yaşadığına işaret eden Basal, Gazze'de bir felaket durumu olduğunu ve temel hizmetler için acil harekete geçilmesi gerektiğini ifade etti.

Basal, Gazze'de ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması talebinde bulundu.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 492'si çocuk, 11 bin 979'u kadın olmak üzere 44 bin 805 Filistinli öldü, 106 bin 257 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

AA