Suriye başta olmak üzere Afganistan, Eritre ve Afrika'nın birçok ülkesinden yasa dışı yollarla Türkiye'ye girip, insan tacirlerine kişi başı bin 500 ile 2 bin 500 avro ödeyerek Ege'nin diğer yakasına geçen kaçak göçmenler, AB kanunlarına göre karaya ayak bastıkları anda ‘sığınmacı' olarak kabul edildikleri için ülkelerine geri gönderilemiyor. Bu yüzden Kuzey Ege'de Ayvalık başta olmak üzere Çanakkale ve İzmir'e bağlı ilçelerden Midilli Adası'na lastik botlarla geçebilen göçmenler sığınmacı olmayı başarmış oluyor. Her gün yüzlercesinin Ege Denizi'nde Yunan ya da Türk Sahil Güvenlik botlarınca yakalandığı kaçakların büyük bir kısmı Midilli'ye ayak basmayı başarıyor. Adadaki kaçak göçmen sayısının 10 bine ulaştığı belirtiliyor.
ATİNA UÇUŞLARINDA YER BULMAK ZORLAŞTI
Ayvalık-Midilli arasında karşılıklı hareket eden feribotlarla seyahat eden turistler, limana girdiklerinde ilk olarak kaçak göçmenlere ait şişme botlarla karşılaşıyor. Midilli'deki mülteci sığınma kamplarının dolması üzerine kaçaklar artık adadaki cadde ve sokaklarda sabahlayarak, önce Yunanistan'ın başkenti Atina ve oradan da Avrupa'nın diğer ülkelerine gönderilecekleri günü bekliyor.
Midilli'de turizmin yoğun olması sebebiyle Atina'ya giden uçak ve gemilerde yer bulmanın zor olduğu bildiriliyor. Yetkililer, kaçakları Atina'ya göndermekte zorlandıkları için adadaki sığınmacı sayısının rekor rakama ulaştığını ifade ediyor. Midilli'nin merkezi dışında Eresos, Molivos, Petra gibi bölgelerde de kaçak göçmenlerin sayısının arttığı gelen bilgiler arasında.
Cadde ve sokaklarda yatan kaçaklarla dolu Midilli'de, başta çocuklar olmak üzere kadınların hali, görenlerin yüreklerini sızlatıyor. Yunan yetkililer ise kaçaklara AB'nin ekonomik desteği dahilinde katkı vermeye çalıştıklarını ifade ediyor.
