ABD'nin başkenti Washington'da KübaBüyükelçiliği'nin resmi olarak açılmasının ardından Kerry, Kübalı mevkidaşı Bruno Rodriguez ile yaptığı görüşme sonrası ortak bir basın toplantısı düzenledi.

Dışişleri Bakanı Kerry, 1958 yılından beri ilk defa bir Kübalı Dışişleri Bakanının ABD Dışişleri Bakanlığına ziyarette bulunduğunu belirterek, bu durumdan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Kübalı mevkidaşının Washington'da diplomatik görüşmelerde bulunmasını, "bariyerleri yıkan tarihi bir gün" olarak değerlendiren Kerry, "Elbetteki bu gelişmeler iki devlet arasındaki birçok meselenin hallolduğu anlamına gelmemektedir. Fakat şunu söyleyebilirim ki, soğuk savaş biteli çok oldu ve iki ülkenin menfaati adına yakın ilişkiler kurmak önemlidir. Bu bağlamda, bizler de bu normalleşme sürecine katkıda bulunmak için gerekli girişimlerde bulunuyoruz" diye konuştu.

Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez ise 17 Aralık'ta başlayan ikili görüşmeler bağlamında iki ülke arasında katedilen mesafeden övgüyle bahsederken ABD tarafından beklentilerini de dile getirdi.

Rodriguez, "Halihazırda Küba'nın başından beri teröre destek veren ülkeler listesinde olmaması gerekirken, nihayet bu listeden çıkarıldık. Bize uygulanan yaptırımların tamamen kaldırılması yönünde beklentilerimiz var. Ayrıca, illegal bir şekilde ele geçirilmiş Guantanamo'nun bize iade edilmesini talep ediyoruz" dedi.

Rodriguez, ABD'nin kendi sınırları dışında sahip olduğu en eski askeri üstlerden biri olan ve 1903 yılında İspanya ve Amerika savaşı sonrası yapılan bir anlaşmayla Küba'nın elinden alınarak ABD'nin bir üssü haline gelen Guantanamo'nun kendilerine geri teslim edilme hususunu tekrar gündeme getirdi.

Kübalı diplomatın bu sözleri üzerine Kerry, "Küba'nın Guantanamo konusundaki hassasiyetlerini çok iyi anlıyoruz, geleceğin neler getireceğini elbette bilemeyiz fakat şu anda bizim ajandamızda bu mesele yok" dedi.

Bazı konuların Küba diplomatları tarafından bir an önce halledilmek isteniyor oluşuna karşı, kendilerinin de Küba heyetinden beklentileri olduğunu vurgulayan Kerry, "Bu süreç içinde elbette iki ülke arasında fikir ayrılıkları olacaktır, sonuç olarak geç bile kalınmış bir adım atılmaktadır" ifadesini kullandı.