'Güneydoğu'da halk devlete kırgın ama PKK'yı da suçluyor'
Düşünce kuruluşu Uluslararası Kriz Grubu (ICG) Türkiye'de PKK ile yaşanan çatışmalarla ilgili saha çalışması yaptı. yüz yüze görüşme ve açık kaynak araştırmasına dayanan çalışmalar sonunda bir rapor hazırlayan ICG, raporu dün yayınladı.

Oluşturma Tarihi: 2017-05-03 13:53:38

Güncelleme Tarihi: 2017-05-03 13:53:38

"Türkiye'deki PKK Çatışmasını Yönetmek: Nusaybin Örneği" başlıklı raporda, ilçe nüfusunun dörtte birinin evini kaybettiği belirtilirken, burası PKK çatışmasının en yoğun yaşandığı yerlerden biri olarak tanımlandı.

Güneydoğu'da yaşayanların şiddet olaylarının neden tırmandığıyla ilgili çelişkili açıklamalara maruz kaldığının vurgulandığı raporda, şu ifadelere yer verildi:

"Hükümet yanlıları geriye dönük olarak barış süreci sırasında (2013-1015) güneydoğuda PKK'nın örgütlenebilmiş olmasını Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) adını verdikleri ve 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sorumlu tuttukları oluşumla bağlantılı kadrolara atfediyor. Buna karşılık bazı Kürt hareketi temsilcileri Ankara'da milliyetçi politikaları destekleyen unsurların ve bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yasal Kürt siyasi hareketine yönelik baskıları ve yargılamaları meşrulaştırmak için şiddeti özellikle tırmandırdığını öne sürüyor. Bölge halkı devlete kırgın ama PKK'yı da hendek ve barikatlarla özerk mahalleler kurmak gibi gerçekçi olmayan bir amaca ulaşmak için Türkiye'deki toplumsal tabanını feda etmeyi göze almış olmakla suçluyor."

ICG'ye göre, çatışmanın yeniden alevlenmesini önlemenin yolu devletin toplumun güvenini kazanması ve hak talepleri konusunda adım atmasından geçiyor. Raporda, Temmuz 2015'te şiddetin yeniden tırmandığı ve şehir merkezlerinde yoğun olarak yaşanan çatışmalar ile PKK'nın el yapımı bombalarla gerçekleştirdiği saldırılarla dolu bir dönemin ardından Haziran 2016'da çatışmaların kırsal alana taşındığı vurgulandı. Raporda, "Yirmi bir ayda en az 2.748 kişi öldü, yaklaşık 100.000 kişi evini kaybetti ve 400.000 kadar kişi geçici olarak yerinden edildi" ifadelerine yer verildi.
Rapora göre, hayatını kaybedenlerin 921'i güvenlik görevlisi. Çatışmalarda ayrıca en az 1.215 PKK'lı da öldü.

En az 393 sivilin çatışmalarda hayatını kaybettiği, yaşları 16 ile 35 arasında değişen en az 219 kişinin de herhangi bir örgüt bağlantısı olup olmadığının tespit edilemediği vurgulandı.

Baharın gelmesiyle birlikte çatışmaların yeniden artması olasılığının yüksek olduğunun vurgulandığı raporda şu değerlendirmelere yer verildi:

"Ankara ve PKK'nın uzantılarının karşı karşıya geldiği Suriye savaşı tehlikeyi daha da büyütüyor. Kalıcı çözüm için Türkiye ile PKK arasında görüşmelerin yeniden başlaması elzem. Buna paralel olarak Kürtlerin ana dilde eğitim, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, seçim barajının düşürülmesi, terörle mücadele yasalarının reformu ve anayasanın etnik atıflardan arındırılması gibi alanlardaki taleplerinin karşılanması için çaba harcanması gerekecektir."